Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5271 sayılı CMK m. 283”
- Uyuşmazlık: Sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi üzerine hükmün açıklanması geri bırakılmasına ilişkin kararın, sanığın cezasının ertelenmesine dair hükmün istinaf incelemesinde aleyhine istinaf olmaması nedeniyle kazanılmış hak teşkil etmesi karşısında hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında verilen ilk hükümde cezasının ertelenmesine karar verildiği, bu hükmün sadece sanık müdafii tarafından istinaf edildiği ve aleyhine istinaf bulunmadığı için 5271 sayılı CMK'nın 283. maddesi uyarınca kazanılmış hak teşkil ettiği, bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın sanığın lehine kazanılmış hakkı ihlal ettiği gözetilerek, ilk hükmün uygulanması gerektiği ve sanık hakkında cezanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiş ve Yargıtay kararı doğrultusunda düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuğa verilen cezanın yetersizliği ve kazanılmış hak hükümlerinin uygulanmasına ilişkin yasa maddesinin yanlış belirtilmesi hususlarının temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza miktarının takdir yetkisi dahilinde olduğu ve usule ilişkin diğer itirazların yerinde görülmediği, ancak kazanılmış hak hükmüne ilişkin yasa maddesinin yanlış yazılmasının tespit edilmesi üzerine hükmün bu kısımda düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle yaralama suçunda şikayetin süresinden sonra yapılması nedeniyle düşme kararı verilen davada, CMK 158/6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Taksirle yaralama suçunun takibinin şikayete bağlı olduğu ve CMK 158/6. maddesinin, soruşturma aşamasında suçun şikayete bağlı olmadığı düşünülerek açılan davalarda kovuşturma aşamasında suçun şikayete bağlı olduğunun anlaşılması halinde uygulanacağı, somut olayda ise suçun soruşturma aşamasında da şikayete bağlı olduğunun bilindiği ve şikayetin süresinde yapılmadığı gözetilerek yerel mahkemenin düşme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı hususunda Yargıtay 15. Ceza Dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın adli sicil kaydında suç tarihinde silinmemiş olan kasıtlı bir suçtan mahkumiyet kaydı bulunduğu ve bu nedenle HAGB için öngörülen "daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış olma" şartının gerçekleşmediği gözetilerek, Daire'nin HAGB uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi için bozma kararı vermesi hatalı bulunmuş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilerek bozma kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine karşı yapılan temyiz başvurularının incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar hakkında verilen hapis cezalarının infazına ilişkin hükümde kazanılmış hak gözetilerek 10 yıl hapis cezası üzerinden infaz edilmesine karar verilmesi gerektiği belirtilerek hüküm düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuğun mağdura yönelik eyleminin olası kastla yaralama mı yoksa öldürmeye teşebbüs suçu mu olduğu ve cezanın belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ateşli silahla mağduru hedef alarak birden fazla atış yapması, kullanılan silahın öldürücü nitelikte olması ve mağdurun kaçması nedeniyle sonucun gerçekleşmemiş olması gibi hususlar gözetilerek, eylemin olası kastla yaralama değil, öldürmeye teşebbüs suçu olduğuna ve yerel mahkeme kararının bu hususta bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, sanığa ait ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı ile CGNAT sorgu kayıtları getirtilmeden hüküm kurulması nedeniyle bozulmasına dair Yargıtay 16. Ceza Dairesi kararı ile bu karara yapılan itirazın değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın telefonunda ByLock kalıntısı bulunması, örgüt üyelerinin kullandığı Eagle programının yüklü olması, Bank Asya'da hesap hareketleri bulunması ve örgüt üyelerine özel ByLock programını kullandığını kabul etmesi gibi mevcut delillerin sanığın örgüt üyeliği suçunu işlediğini ispatlamaya yeterli olduğu, ayrıca hükmün verilmesinden sonra dosyaya giren ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının hükme esas alınmamış olması sebebiyle sanığın savunma hakkının ihlal edilmediği gözetilerek, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuk sanık ile yetişkin sanığın davalarının birleştirilmesi halinde duruşmanın açık mı yoksa kapalı mı yapılacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuk Koruma Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun çocuk sanıkların duruşmalarının kapalı yapılmasını emreden hükümleri ile Anayasa'nın 141. maddesi ve AİHS'nin 6. maddesi birlikte değerlendirilerek, çocuk sanık ile yetişkin sanığın davası birleştirilse dahi çocuğun korunması amacıyla duruşmaların kapalı yapılması gerektiği, açık duruşma yapılmasının hukuka aykırı olduğu ve bu aykırılığın Ceza Genel Kurulu inceleme tarihi itibarıyla sanığın 18 yaşını doldurması nedeniyle giderilmesinin mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararına konu hükümlerin esasının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 6. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın işyerinde ele geçirilen kaçak sigaraların ticari amaçla bulundurulup bulundurulmadığı ve suçun unsurlarının oluşup oluşmadığına ilişkin yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın savunmasının aksine, ele geçirilen kaçak sigara miktarının ticari amaçla bulundurulduğuna delalet ettiği, yerel mahkemenin sanığın suç kastını ve ticari amacını reddeden savunmasını kabulünün isabetsiz olduğu, ayrıca suç tarihinden sonra 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda yapılan lehe değişikliklerin sanık lehine değerlendirilmemesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın başkası adına suç üstlenmesinin suçluyu kayırma suçu mu yoksa suç üstlenme suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, alkollü araç kullanarak kaza yapan bir kişinin suçunu üstlenmesinin, hem suç üstlenme suçunu hem de suçluyu kayırma suçunu oluşturduğu, ancak bu iki suç arasında özel norm - genel norm ilişkisi bulunmadığı ve fikri içtima hükümleri gereğince daha ağır cezayı gerektiren suçluyu kayırma suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu mu yoksa silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın 15 yaşından küçük tanığı doğrudan örgüte teslim etmediği, ancak örgütün sözde Kent Meclisi yapılanmasında faaliyet yürüttüğü, örgüt hiyerarşisi ve gizliliği içinde hareket ederek örgüte eleman kazandırdığı, bu eylemlerinin süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz ettiği gözetilerek, eylemin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturacağı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu mu, suç üstlenme suçunu mu, yoksa müşterek faillik veya yardım suretiyle suçluyu kayırma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, alkollü olarak trafik kazasına sebebiyet veren babasının suçunu üstlenerek, karakolda gerçeğe aykırı beyanda bulunması ve bu beyanla yetkililerin babasının işlediği suçtan dolayı soruşturma yürütmesini engellemeye çalışmasının suçluyu kayırma suçunu oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkemenin resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyandan verdiği mahkumiyet kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.