Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5271 sayılı CMK m. 309/4-d”
- Uyuşmazlık: Kanun yararına bozma nedeninin sanık hakkında daha az ceza verilmesini gerektirmesi halinde, lehe olan cezaya Özel Dairece mi yoksa Yerel Mahkemece mi hükmedileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca, bozma nedeninin hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektirmesi halinde cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmesi halinde ise bu hafif cezaya Yargıtay ilgili ceza dairesince doğrudan hükmedilmesi gerektiği, aksi halde Yargıtay’a tanınan yetkinin yerel mahkemece kullanılması sonucu ortaya çıkacağı ve hukuka aykırılığın giderilemeyeceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne ve dosyanın Yargıtay 7. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kanun yararına bozma nedeninin sanık hakkında daha az ceza verilmesini gerektirmesi halinde, lehe olan cezaya Yargıtay Özel Dairesi'nce mi yoksa yerel mahkemece mi hükmedileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 309/4-d maddesi uyarınca, bozma nedeni hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ilgili ceza dairesince doğrudan hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve dosyanın hukuka aykırılığın giderilmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanması kararında verilen adli para cezasının miktarının doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümde, gün para cezası üzerinden yapılması gereken indirimlerden önce adli para cezasının paraya çevrilmesi suretiyle fazla cezaya hükmedildiği gözetilerek, 5271 sayılı CMK'nın 309/4-d maddesi uyarınca Yargıtay tarafından hukuka aykırılık giderilerek ceza miktarı düzeltilmiş ve yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kanun yararına bozma nedeninin hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektirmesi halinde, bu hususta Yargıtay Özel Dairesi'nin mi yoksa yerel mahkemenin mi karar vermesi gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'na göre verilen idari yaptırım kararlarının, kanun yararına bozma yoluna tabi tutulması halinde, 5271 sayılı CMK'nın 309/4-d maddesi uyarınca mahkumiyet hükmü niteliğinde kabul edilmesi ve bozma nedeni idari yaptırım kararının kaldırılmasını gerektiriyorsa bu hususta Yargıtay ilgili ceza dairesince doğrudan karar verilmesi gerektiği gözetilerek, Özel Daire kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının bozulması suretiyle idari yaptırımın kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanması suretiyle verilen cezada hesaplama hatası yapılarak hükümlü hakkında fazla ceza tayin edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece hükümlü hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan hükmedilen cezaların belirlenmesinde hesaplama hatası yapılarak fazla ceza tayin edildiği gözetilerek, 5271 sayılı CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca Yargıtay tarafından hukuka aykırılık giderilerek, doğru cezalara hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan verilen hükümde ceza hesaplama hatası yapılıp yapılmadığına ilişkin kanun yararına bozma incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin ceza artırım ve indirim oranlarını yanlış uygulayarak hükümlü hakkında fazla ceza tayin ettiği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi kabul edilmiş ve 5271 sayılı CMK'nın 309/4-d maddesi uyarınca Yargıtay tarafından doğru ceza hesaplanarak hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında basit yargılama usulü uygulanmasına rağmen, verilen cezada basit yargılama indirimi yapılmaması.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 251/3. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanan davalarda mahkumiyet halinde cezanın dörtte bir oranında indirilmesi gerektiği, bu indirimin mahkemece uygulanmamasının hukuka aykırı olduğu gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi kabul edilmiş ve sanığın cezası 6 aydan 4 ay 15 güne indirilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan verilen adli para cezasının hesaplanmasında hata yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece hükümlüye verilen adli para cezasında hesaplama hatası yapılarak fazla ceza tayin edildiği gözetilerek, 5271 sayılı CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca Yargıtay tarafından hükümlünün cezası düzeltilerek yeniden belirlenmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı verildikten sonra denetim süresi içinde sanığın yeni bir suç işlemesi üzerine mahkemenin HAGB’na konu hükmü açıklamakla yetinmeyip daha ağır cezaya hükmetmesinin hukuka uygunluğu ve Yargıtay’ın bozma kararından sonra nasıl bir yol izleneceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: CMK m.231/11 hükmü uyarınca HAGB kararı verildikten sonra denetim süresi içinde sanığın kasten yeni bir suç işlemesi halinde mahkemenin HAGB’na konu hükmü aynen açıklaması gerekirken, hükmü değiştirerek daha ağır bir cezaya hükmetmesinin hukuka aykırı olduğu ve bu aykırılığın CMK m.309/4-d kapsamında olduğundan yargılamanın tekrarlanması yasağı gereğince Yargıtay'ın doğrudan karar vermesi gerektiği gözetilerek, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve dosyanın hukuka aykırılığın giderilmesi için Yargıtay 2. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanması suretiyle verilen cezanın, dava zamanaşımının dolması nedeniyle düşüp düşmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kasten yaralama suçundan hükmün açıklanması suretiyle verilen adli para cezasına ilişkin olarak, suç tarihinden hükmün açıklandığı tarihe kadar geçen sürede dava zamanaşımının dolduğu ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı nedeniyle zamanaşımının durduğu süre de dikkate alındığında dava zamanaşımı süresinin aşıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ve davanın düşmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.