Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5395 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuk hakkında 6284 sayılı Kanun kapsamında talep edilen önleyici tedbir kararına ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 5. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hakimin 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirlere de karar vermeye yetkili olduğu gözetilerek, uyuşmazlığın Aile Mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuk teslimine ilişkin ilamın icrasını ihlalden dolayı sanığın cezalandırılması talebinde görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 41/F maddesi ve geçici 2. maddesi ile 7343 sayılı Kanun'un 44. ve 48. maddeleri birlikte değerlendirilerek, şikayete konu fiilin 12.09.2022 tarihinden önce gerçekleştiği ve bu tarihten önceki eylemlere ilişkin şikayetlerin icra mahkemelerince sonuçlandırılması gerektiği gözetilerek Mudanya İcra Ceza Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 5395 sayılı Kanun ve 2828 sayılı Kanun uyarınca çocuğun koruma altına alınması istemlerinde görevli mahkemenin aile mahkemesi mi yoksa çocuk mahkemesi mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, korunma ihtiyacı olan çocuk hakkında koruma tedbirleri alma görevinin, çocuk mahkemesinin bulunduğu yerlerde çocuk mahkemesine ait olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken verilen kişisel ilişki kararı sonucu çocuğun babası tarafından öldürülmesi nedeniyle, hâkimin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasında Devletin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı annenin dava dilekçesinde çocuğun babası tarafından daha önce öldürülmeye teşebbüs edildiği belirtilmesine rağmen, hâkimin gerekli önlemleri almaksızın kişisel ilişki tesisine karar vermesi ve bu karar sonucu çocuğun babası tarafından öldürülmesi nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 46/1-c maddesindeki koşulların gerçekleştiği, ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesinin isabetli olmadığı gözetilerek Özel Daire kararının değişik gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Duruşmalara katılmayan Cumhuriyet savcısının asliye ceza mahkemesince verilen hükme karşı yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilmiş kararlar bakımından 1412 sayılı CMUK hükümlerinin uygulanacağı, bu kapsamda Cumhuriyet savcısının duruşmalara katılmadığı asliye ceza mahkemesi kararlarına karşı temyiz süresinin 1412 sayılı CMUK'nın 310/3. maddesi kıyasen uygulanarak tefhim tarihinden itibaren bir ay olduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Özel Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuk mahkemesi sıfatıyla asliye ceza mahkemesince verilen hükme karşı Cumhuriyet savcısının yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında 1412 sayılı CMUK hükümlerinin uygulanacağı, duruşmalara katılmayan Cumhuriyet savcısının asliye ceza ve çocuk mahkemeleri kararlarına karşı temyiz süresinin 1412 sayılı CMUK'nın 310/3. maddesi kıyasen uygulanarak tefhim tarihinden itibaren bir ay olduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne ve Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın, denetim süresi içerisinde işlediği suçtan adli para cezası ile mahkum olması halinde, hükmün açıklanıp açıklanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 23. maddesinin 5. ve 6. fıkraları birlikte değerlendirildiğinde, denetim süresi içerisinde işlenen suç nedeniyle hükmün açıklanması için hapis cezasına mahkumiyetin şart olduğu ve sanığın denetim süresi içinde işlediği suçtan aldığı adli para cezasının TCK'nın 50/1-a maddesi gereğince kısa süreli hapis cezasının çevrilmesi suretiyle oluştuğu gözetilerek, yerel mahkemenin hükmün açıklanmasına dair kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuğa atılı nitelikli görevi yaptırmamak için direnme suçunun uzlaştırmaya tabi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına neden olan hakaret ve mala zarar verme suçlarından mala zarar verme suçunun sonradan uzlaştırma kapsamına alınması ve birlikte işlenen basit hakaret suçunda da uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasına engel kalmaması nedeniyle, sanık lehine olan yasa değişikliği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu uyarınca verilen korunma kararının kaldırılması talebinde görevli mahkemenin hangisi olduğu ve davanın hasımsız görülüp görülemeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle 2828 sayılı Kanun uyarınca verilen korunma kararlarının kaldırılmasına ilişkin davalarda çocuk mahkemelerinin görevli olduğu, bulunmadığı yerlerde ise aile veya asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu ve ayrıca davanın korunma altındaki çocuğun hak ve menfaatleriyle ilgili olması sebebiyle küçük ise yasal temsilcisine, ergin ise kendisine yöneltilmesi gerektiği gözetilerek eksik hasım ve görev yönünden yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Korunma kararının kaldırılması talebinde görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğu ve davanın hasımsız olarak görülüp görülemeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu uyarınca korunmaya muhtaç çocuklar hakkında korunma kararı alma ve kaldırma görevinin çocuk mahkemelerine ait olduğu, davanın da korunma altındaki çocuğun hak ve menfaatleriyle ilgili olması sebebiyle hakkında korunma kararı alınmış olan kişiye yöneltilmesi gerektiği gözetilerek eksik hasım ve görev yönünden yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu uyarınca verilen korunma kararının kaldırılması talebinde görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğu ve davanın hangi hasımlara yöneltilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle 2828 sayılı Kanun uyarınca verilen korunma kararlarının kaldırılmasına ilişkin yetkinin çocuk mahkemelerine ait olduğu ve davanın korunma altındaki çocuğun hak ve menfaatlerini gözeterek yasal temsilcisine veya çocuğun kendisine yöneltilmesi gerektiği gözetilerek, görevsizlik ve eksik hasım nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.