Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5510 Sayılı Yasa”
- Uyuşmazlık: Yurtdışında geçen sürelerin borçlanılmasıyla bağlanan yaşlılık aylığının, tahsis talep tarihinde sigortalının Türkiye'de çalışmaya devam etmesi nedeniyle yersiz ödendiği gerekçesiyle geri alınıp alınamayacağı ve sigortalının bu aylıkları iade etmekle yükümlü olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yaşlılık aylığı tahsis talep tarihinde Türkiye'de çalışmaya devam etmesi nedeniyle, 3201 sayılı Yasa'nın ilgili maddesine aykırı olarak aylık bağlandığı, bu durumun Kurumun hatasından kaynaklandığı, davacının Kurumu yanıltıcı bir beyan veya işleminin bulunmadığı, yersiz ödenen aylıkların 5510 sayılı Yasa'nın 96. maddesi uyarınca değerlendirilerek iade yükümünün kapsamına karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 5510 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden sonra 5434 sayılı Kanun uyarınca bağlanan emekli aylığından sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılmasının yasal olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 4/c bendi kapsamında sigortalı iken emekli olup, sonrasında 4/b bendi kapsamında serbest avukat olarak çalışmaya başlayan davacıdan, 5510 sayılı Kanun'un Geçici 14. maddesi ve 30. maddesi uyarınca sosyal güvenlik destek primi kesilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 5510 sayılı Kanun'un 56/son maddesi uyarınca ölüm aylığı alan davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının tespiti üzerine aylığının kesilmesine dair Kurum işleminin iptali istemiyle açılan davada, davacının boşanma tarihi itibariyle aylık bağlanma koşullarını sağlayıp sağlamadığı ve 56/son maddesinin uygulanabilirliği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/son maddesinin, ölüm aylığından yararlanma hakkının kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla getirildiği, Anayasaya aykırı olmadığı ve yargı organlarınca uygulanmasının zorunlu olduğu; maddenin 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiş olması sebebiyle bu tarihten önceki fiili birlikteliklere dayanılarak borç tahakkuku yapılamayacağı; ancak, bu tarihten önce bağlanmış olsa dahi ölüm aylığının/gelirinin dış etkiye açık ve güncellenen bir kazanım olması nedeniyle, 5510 sayılı Kanun öncesinden bağlanmış olmasının kazanılmış hak teşkil etmeyeceği; boşanılan eşle fiilen birlikte yaşama olgusunun tüm deliller toplanarak araştırılması ve bu olgunun tespiti halinde hakkın kötüye kullanılması nedeniyle aylığın kesilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce SSK kapsamında isteğe bağlı sigortalılığı başlayan davacının, yeni kanun döneminde ödediği primlerin 4/a (SSK) mı yoksa 4/b (Bağ-Kur) kapsamında değerlendirileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 51. maddesinde isteğe bağlı sigortalılık primlerinin 4/b kapsamında değerlendirileceğine dair açık hüküm bulunduğu ve bu durumun Anayasa Mahkemesi tarafından da onaylandığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 20.04.2010-28.02.2011 tarihleri arasında hem 4/a (SSK) kapsamında çalışması hem de Tarım Bağ-Kur sigortalılığı tescili nedeniyle, çakışan sigortalılık hallerinden hangisinin geçerli olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 53. maddesi ve Geçici 63. maddesi birlikte değerlendirilerek, davacının Tarım Bağ-Kur prim borçlarının tespiti, borç varsa sigortalılığının durdurulması, borç yok ise 5754 sayılı Kanun ile değişik 53/1. madde uyarınca önce başlayan sigortalılığa üstünlük verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra, 506 sayılı Kanun döneminde başlayan isteğe bağlı SSK sigortalılığının devamının, 5510 sayılı Kanun'un 4/1-a mı yoksa 4/1-b bendi kapsamında değerlendirileceği hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 51. maddesinde, isteğe bağlı sigortalılık primlerinin 4/1-b bendi kapsamında değerlendirileceğinin açıkça belirtilmesi ve Anayasa Mahkemesi'nin de bu yöndeki düzenlemeyi hukuka uygun bulması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 13.01.2010-28.02.2011 tarihleri arasında hem 4/1-a (SSK) hem de Tarım Bağ-Kur sigortalılığı kapsamında bulunması nedeniyle hangi sigortalılık statüsünün geçerli olacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 53. maddesi ve Geçici 63. maddesi uyarınca, 01.03.2011 tarihinden önceki dönemde çakışan sigortalılıklarda ilk önce başlayan sigortalılığın esas alınması ve davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığı için 31.05.2015 tarihi itibarıyla 12 aydan fazla prim borcu olup olmadığının tespiti gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 506 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yetim aylığı bağlanan davacının, 5510 sayılı Kanun'un 56/son maddesi uyarınca aylığının kesilmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56. maddesinin ölüm aylığından yararlanma hakkının kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla düzenleme getirmiş olması ve bu düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olmadığının Anayasa Mahkemesi tarafından tespit edilmiş olması, ayrıca 5510 sayılı Kanun'un anılan hükmünün geriye yürümeyeceğine ilişkin bir düzenleme içermemesi ve 4721 sayılı TMK'nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralı gereği, yasanın yürürlüğe girmesinden önce boşanmış olsa dahi, birlikteliğin yasa sonrası da devam etmesi halinde hükmün uygulanabilir olduğunun kabulü gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesiyle ölüm aylığı kesilen davacının, işlemin iptali için açtığı davada hangi yargı yolunun (adli/idari) görevli olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/son maddesi uyarınca yapılan ölüm aylığının kesilmesi işleminin, aynı Kanun'un 101. maddesi gereğince iş mahkemelerinin görev alanına girdiği, 5434 sayılı Kanun'a tabi olanlar için de 5510 sayılı Kanun'un 56. maddesi hükmünün uygulanacağı ve bu nedenle iş mahkemelerinin görevli olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce vefat eden babasından dolayı ölüm aylığı alıp alamayacağı, özellikle de eşinden dolayı ölüm aylığı alıyor olması nedeniyle 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesindeki aylıkların birleşmesi yasağının uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin, sadece bu kanuna göre bağlanacak aylıkların birleşmesi halinde uygulanacağı, davacının babasından dolayı hak kazanacağı ölüm aylığının ise 5510 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi gereği yürürlükten kaldırılan 1479 sayılı Kanun hükümlerine göre bağlanacağı, dolayısıyla 54. maddenin uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eşi 01.10.2008 tarihinden sonra, babası ise bu tarihten önce vefat eden kız çocuğunun, hem eşinden hem de babasından ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin, birleşecek gelir ve aylıkların 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre bağlanması durumunda uygulanacağı, davacının babasından kaynaklanan ölüm aylığı hakkının ise 5510 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi gereğince önceki yasalara tabi olduğu ve bu nedenle 54. maddenin uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.