Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5560 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: Sanık lehine olan kanunun tespitinde, suç tarihinde ve hüküm tarihinde yürürlükte olan 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun hangi hükümlerinin karşılaştırılması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bandrolsüz eserlerin satışının, suç tarihinde yürürlükte olan 5846 sayılı Kanun'un 81/9-1/a maddesi, hüküm tarihinde ise hem 81/4. maddesi kapsamındaki bandrolsüz eser ticareti suçunu hem de 71/1 maddesindeki manevi ve mali haklara tecavüz suçunu oluşturduğu, hak sahiplerinin şikayeti nedeniyle 81/13. maddesindeki özel içtima hükmünün uygulanması gerektiği, dolayısıyla lehe olan kanunun tespiti için suç tarihindeki 81/9-1/a maddesinin, hüküm tarihindeki 81/13 ve 71/1 maddeleriyle karşılaştırılması gerekirken, sadece 81/4. madde ile karşılaştırılarak eksik inceleme yapılması isabetsizliği nedeniyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık lehine olan kanunun tespitinde, 5846 sayılı Kanun'un suç tarihinde ve hüküm tarihinde yürürlükte olan ilgili maddelerinin hangilerinin karşılaştırılması gerektiğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık tarafından işlenen fiilin suç tarihinde yürürlükte olan 5846 sayılı Kanun'un 81/9-1/b maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, hüküm tarihinde yürürlükte olan 81/4. maddesiyle değerlendirilmesi ve lehe olan kanun tespitinde 81/13 ve 71/1. maddelerinin karşılaştırılmaması isabetsiz görülerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Marka hakkına tecavüz suçundan sanıkların cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve müsadereye ilişkin hükümlerin temyizi üzerine, yerel mahkemenin direnme kararının hukuki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden dosya kapsamı ile orantısız şekilde tayin edildiği, müsadere kararının işlenen suça nazaran daha ağır sonuç doğurarak hakkaniyete aykırı olduğu ve CMK'nın 253. maddesindeki değişiklik uyarınca uzlaştırma yoluna gidilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 5846 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan açılan kamu davasında, lehe kanunun tespiti için hangi hükümlerin karşılaştırılması gerektiği hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde yürürlükte olan 5846 sayılı Kanun'un 81/9-1/a maddesi ile hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5728 sayılı Kanun ile değişik 81/4. maddesi yerine, 5728 sayılı Kanun'la değişik 81/13 ve 71/1 maddelerinin birlikte değerlendirilerek lehe kanun uygulamasının yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, denetim süresi içinde işlediği uyuşturucu bulundurma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesi halinde, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin kararın kesinleşmiş mahkumiyet hükmü niteliğinde olmadığı ve sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahsedilemeyeceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa muhalefet suçundan sanık lehine olan kanunun tespiti ve direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin bozma kararına uyduğunu gösteren bir işlem yapmayıp, ilk hükümde yer almayan ve Yargıtay denetiminden geçmemiş yeni gerekçelerle hüküm kurması nedeniyle direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek dosyanın temyiz incelemesi için ilgili daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanıkların hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin hükümlerin, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmeksizin verilip verilemeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinin 5560 sayılı Kanun ile değişikliğe uğramasından sonra, kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulunduran ve kullanan kişi hakkında hapis cezası, tedavi ve denetimli serbestlik veya her ikisinin birlikte uygulanması hususunda hakimin takdir yetkisine sahip olduğu gözetilerek, mahkemenin sanıkların daha önce aynı suçtan mahkum olup tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerine uymadıkları gerekçesiyle hapis cezasına hükmetmesinin yerinde olduğuna karar verilerek yerel mahkeme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Asliye Ceza Mahkemesi'nin duruşmasına Cumhuriyet savcısının katılmadığı davalarda verilen hükme karşı, savcının yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlamasından önce verilmiş kararlar hakkında 1412 sayılı CMUK hükümlerinin uygulanacağı, asliye ceza mahkemelerinde savcıların duruşmalara katılmadığı dönemde verilen kararlara karşı yapılacak temyiz başvurularında 1412 sayılı CMUK'nın 310/3. maddesinin kıyasen uygulanması gerektiği ve bu maddenin de tefhim tarihinden itibaren bir aylık temyiz süresi öngördüğü gözetilerek, savcının temyiz başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş ve Özel Daire kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Duruşmalara katılmayan Cumhuriyet savcısının asliye ceza mahkemesince verilen hükme karşı yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilmiş kararlar bakımından 1412 sayılı CMUK hükümlerinin uygulanacağı, bu kapsamda Cumhuriyet savcısının duruşmalara katılmadığı asliye ceza mahkemesi kararlarına karşı temyiz süresinin 1412 sayılı CMUK'nın 310/3. maddesi kıyasen uygulanarak tefhim tarihinden itibaren bir ay olduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Özel Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuk mahkemesi sıfatıyla asliye ceza mahkemesince verilen hükme karşı Cumhuriyet savcısının yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında 1412 sayılı CMUK hükümlerinin uygulanacağı, duruşmalara katılmayan Cumhuriyet savcısının asliye ceza ve çocuk mahkemeleri kararlarına karşı temyiz süresinin 1412 sayılı CMUK'nın 310/3. maddesi kıyasen uygulanarak tefhim tarihinden itibaren bir ay olduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne ve Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 20.07.2016 tarihinden önce asliye ceza mahkemelerinde görülen davalarda, duruşmaya katılmayan Cumhuriyet savcısının temyiz süresinin ne kadar olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince, 20.07.2016 tarihinden önceki kararlar hakkında 1412 sayılı CMUK hükümlerinin uygulanacağı, 6545 sayılı Kanun ile sulh ceza mahkemelerinin kaldırılmış olmasına rağmen, kanun koyucunun bu mahkemelerin temyiz süresine ilişkin hükümlerine atıf yapma imkanı varken bu yönde bir düzenlemeye yer vermemesi, Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen hak arama hürriyeti, AİHS’nin 6. maddesindeki mahkemelere erişim hakkı ve silahların eşitliği ilkesi de gözetilerek, 1412 sayılı CMUK’nın 310/3. maddesinin kıyasen uygulanması suretiyle duruşmaya katılmayan Cumhuriyet savcısının temyiz süresinin tefhim tarihinden itibaren bir ay olduğu kabul edilerek, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin temyiz isteminin reddine ilişkin kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.