Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“6100 Sayılı HMK 109/2. maddesi”
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan alacak davasının kısmi dava olarak nitelendirilmesine rağmen, alacağın miktarının belirli olması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 109/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi üzerine, davacı vekilinin direnme kararını temyiz etmesiyle oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 109/2. maddesinin yürürlükten kaldırılmasıyla, alacağın miktarının belirli olsa dahi kısmi dava açılabileceği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davanın kısmi dava mı yoksa belirsiz alacak davası mı olduğu, fark ücret ve fark ikramiye alacaklarının belirsiz alacak türünde olup olmadığı ve davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin dava dilekçesinde her bir alacak için bir miktar yazıp yanına "(belirsiz)" ibaresini kullanması ve yargılama aşamasında bilirkişi raporuna göre alacak miktarının artırılması talebinde de davasının belirsiz alacak davası olduğunu açıkça belirtmesi karşısında, mahkemece davanın kısmi dava olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğu, ayrıca davacının işverenin kayıtlarına ulaşamadığı ve alacağın hesabı için bu kayıtlara ihtiyaç duyduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, sigorta tazminatına ilişkin açtığı davanın belirsiz alacak davası mı yoksa kısmi dava mı olduğu ve davacının dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, zarar miktarını dava dilekçesinde belirtmiş olması nedeniyle belirsiz alacak davası koşullarının oluşmadığı, ancak alacağın tahsili için dava açmaktan başka yolunun bulunmaması sebebiyle hukuki yararının bulunduğu, HMK m.109/2’nin yürürlükten kalkmasıyla belirli alacaklar için de kısmi dava açılabilmesinin mümkün hale geldiği ve davacının alacağının bir kısmını dava ettiği anlaşıldığından, davanın kısmi dava olarak görülüp sonuçlandırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Davaya konu edilen kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret alacağının belirsiz alacak olup olmadığı, davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılmadığı, davacı vekilince verilen dilekçenin ıslah dilekçesi olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ile belirsiz alacak davası olarak açılan davanın kısmi davaya dönüştürülüp dönüştürülmediği ve davanın hukuki yarar yokluğundan reddinin gerekip gerekmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin aldığı aylık ücretin miktarı ile ayni olarak sağlanan yemek ücretinin rayiç bedeli konusunda belirsizlik bulunduğu ve uyuşmazlık konusu alacakların miktarının belirlenebilmesinin işverende bulunan bilgi ve belgelerin verilmesi yanında tahkikatı gerektirdiği, davacı vekilinin dava dilekçesinde açıkça belirterek belirsiz alacak ve tespit davası açtığı, bilirkişi raporu ile alacak miktarlarının belirlenmesi üzerine verdiği dilekçe ile alacakların miktarını arttırdığı ve bu dilekçenin alacakların belirli hale getirilmesi dilekçesi olarak verildiği değerlendirilerek mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davaya konu edilen ihbar tazminatı ve ücret alacağının belirsiz alacak olup olmadığı, davacı vekilince verilen dilekçenin ıslah dilekçesi olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, belirsiz alacak davası olarak açılan davanın kısmi davaya dönüştürülüp dönüştürülmediği ve davanın hukuki yarar yokluğundan reddinin gerekip gerekmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin ücretinin miktarı ve ayni hakların bedeli konusunda ihtilaf bulunması, işverende bulunan bilgi ve belgelerin davacıya sunulmaması ve bu belirsizliğin giderilmesinin tahkikat yapılmasını gerektirmesi nedeniyle belirsiz alacak davası açılmasının mümkün olduğu, davacının bilirkişi raporu ile alacak miktarları belirlendikten sonra verdiği dilekçe ile alacak miktarlarını artırmasının belirsiz alacağın belirli hale getirilmesi olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davaya konu edilen kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret alacağının belirsiz alacak olup olmadığı, davacının ıslah dilekçesi verip vermediği ve davanın belirsiz alacak davasından kısmi davaya dönüştürülüp dönüştürülmediğidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının işçilik alacaklarının miktarının, işverende bulunan bilgi ve belgelere bağlı olarak belirlenebilmesi gerektiği ve tahkikat aşamasında bilirkişi incelemesi ile belirlendiği gözetilerek, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının usulüne uygun olduğu ve davacının bilirkişi raporundan sonra verdiği dilekçenin alacakların belirli hale getirilmesi dilekçesi olarak kabul edilerek mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davaya konu edilen kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret alacağının belirsiz alacak olup olmadığı, davacının ıslah dilekçesi ile belirsiz alacak davasını kısmi davaya dönüştürüp dönüştürmediği ve davanın hukuki yarar yokluğundan reddinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin ücretinin miktarı, ödenmeyen ücret dönemleri ve ayni haklar hususunda ihtilaf bulunması ve bu hususların işverenin elindeki bilgilere göre belirlenebilir nitelikte olması sebebiyle belirsiz alacak davası açılmasının mümkün olduğu, davacının da belirsiz alacak talebini ıslah dilekçesi ile miktar belirterek arttırmış olmasının belirsiz alacak davası usulüne uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davaya konu edilen kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret alacağının belirsiz alacak olup olmadığı, davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp bilirkişi raporu sonrası kısmi davaya dönüştürülüp dönüştürülemeyeceği ve hukuki yararın bulunup bulunmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının işçilik alacaklarının miktarının, işverende bulunan bilgi ve belgelerin sunulması ve tahkikat yapılmasına bağlı olarak belirlenebileceği, davacının dava dilekçesinde açıkça belirsiz alacak davası açtığı, bilirkişi raporu ile alacak miktarları belirlendikten sonra verdiği dilekçe ile alacak miktarlarını artırdığı ve bu dilekçenin alacakların belirli hale getirilmesi dilekçesi olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararının onanmasına, ancak Özel Dairece bozma nedenine göre davanın esasına yönelik diğer temyiz itirazları incelenmediğinden dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davaya konu edilen kıdem, ihbar tazminatları ve ücret alacağının belirsiz alacak olup olmadığı, davacının bilirkişi raporu sonrası verdiği dilekçenin ıslah niteliğinde olup olmadığı ve belirsiz alacak davasının kısmi davaya dönüşüp dönüşmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, işverence ödenen ücret, çalışma süresi gibi hususlarda ihtilaf bulunması ve işverendeki kayıtlara ulaşamaması sebebiyle alacak miktarını tam olarak belirleyemediği, işçilik alacaklarının belirsiz alacak davasına konu edilebileceği ve davacının bilirkişi raporundan sonra verdiği dilekçenin alacak miktarını belirlemeye yönelik olduğundan ıslah niteliğinde sayıldığı gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davaya konu edilen kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret alacağının belirsiz alacak olup olmadığı, davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılmadığı ve sonradan kısmi davaya dönüştürülüp dönüştürülmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin ücretinin miktarı, işverenin sunduğu belgeler ve yapılan tahkikatla belirleneceğinden, alacağın belirsiz olduğu ve belirsiz alacak davası açılabileceği, ayrıca bilirkişi raporu ile alacak miktarının belirlenmesi üzerine davacı vekilinin verdiği dilekçe ile alacak miktarını arttırmasının belirsiz alacağın belirli hale getirilmesi olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davaya konu edilen ihbar tazminatı ve ücret alacağının belirsiz alacak olup olmadığı, davacının dilekçesinin ıslah olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve belirsiz alacak davasının kısmi davaya dönüştürülüp dönüştürülmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin ücretinin miktarı belli olsa dahi, giydirilmiş ücrete dahil edilecek yemek ücretinin miktarının belirsiz olması ve alacağın miktarının tespiti için işverenin bilgi ve belgelerine ihtiyaç duyulması, tahkikat gerektirmesi ve davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olması gözetilerek, davacının bilirkişi raporu sonrası verdiği dilekçenin alacakların belirli hale getirilmesi dilekçesi olarak kabulüyle direnme kararı onanmış, davanın esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.