Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“6100 Sayılı HMK 297. Madde”
- Uyuşmazlık: Hakimlerin tutukluluğun devamı kararını hukuka aykırı kanıtlara dayandırdıkları iddiasıyla açılan tazminat davasında görevli mahkemenin Ağır Ceza Mahkemesi mi yoksa Yargıtay 4. Hukuk Dairesi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlerin yargısal faaliyetlerinden kaynaklanan tazminat davalarının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 46. maddesinde belirtilen hallerde Devlet aleyhine açılabileceği, davada ileri sürülen hususların hukuka aykırı delile dayanılarak verilen tutuklama kararı olduğu ve bu durumun da 6100 sayılı HMK’nın 46. maddesi kapsamında kaldığı, 5271 sayılı CMK'nın 141. maddesinde düzenlenen koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası ile 6100 sayılı HMK'nın 46. maddesinde düzenlenen hakimin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasının farklı hukuki dayanaklara sahip olduğu, davacının her iki yola da başvurma hakkının bulunduğu, somut olayda davacının hakimin hukuki sorumluluğuna dayalı olarak dava açtığı ve bu nedenle görevli mahkemenin 6100 sayılı HMK'nın 47. maddesi uyarınca Yargıtay 4. Hukuk Dairesi olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemenin direnme kararında hüküm fıkrasının HMK'ya uygun yazılıp yazılmadığı ve harç, vekalet ücreti ile yargılama giderlerine ilişkin hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararında, 1086 sayılı HUMK'nun 381, 388 ve 389. maddeleri ile 6100 sayılı HMK'nun 294, 297 ve 298. maddelerinde belirtilen hüküm fıkrası yazım kurallarına aykırı olarak hüküm fıkrasında yalnızca davanın reddine karar verildiği, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin herhangi bir hüküm kurulmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin direnme kararında usulüne uygun hüküm fıkrası oluşturulup oluşturulmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararında, 1086 sayılı HUMK'nun 388. maddesinde belirtilen hüküm fıkrası oluşturulmayıp, yalnızca "önceki kararda direnilmesine" ibaresinin kullanılmasının hukuka aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş kazası nedeniyle rücuan alacak davası açıldıktan sonra davalı işveren tarafından ödenen alacak miktarının davayı tamamen konusuz bırakıp bırakmadığı ve yerel mahkemenin direnme kararının yeterli gerekçeye sahip olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında, Özel Daire’nin bozma gerekçelerine karşı, özellikle de davalı işverenin kusur oranının belirlenmesi ve ileride açılacak davalara etkisi hususunda yeterli ve açıklayıcı bir gerekçe sunulmadığı, bu nedenle de direnme kararının Anayasa’nın 141/3. maddesi ile 6100 sayılı HMK’nın 297. ve mülga 1086 sayılı HUMK’nın ilgili maddelerine aykırı olduğu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemenin direnme kararında hüküm fıkrası oluşturmayıp, yalnızca “önceki kararda direnilmesine” şeklinde karar vermesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 294, 295, 297 ve 298. maddeleri uyarınca hükmün içeriği, verilmesi ve tefhimi usulüne aykırı olarak, direnme kararında hüküm fıkrası oluşturulmayıp sadece önceki karara atıf yapılması, hükümde olması gereken unsurların bulunmaması ve yeni tereddütlere yol açması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Direnme kararında kısa kararda açıklanan hükümlere uygun bir hüküm fıkrası oluşturulup oluşturulmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 295, 294, 297 ve 298. maddelerinde düzenlenen hüküm fıkrasının oluşturulmasına ilişkin usul hükümlerine aykırı olarak, direnme kararında kısa kararda açıklanan hükümlere uygun bir hüküm fıkrası oluşturulmayıp “önceki kararda direnilmesine” denilmekle yetinilmesi, yerleşik Yargıtay içtihatlarına ve hukuka aykırı olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemece bozma öncesi oluşturulan kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki olup olmadığı ve kısa kararın hüküm fıkrasının 6100 sayılı HMK'nun ilgili maddelerine uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm fıkrasında taleplerin her biri hakkında verilen hüküm ve taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği halde kısa kararda bu hususlara yer verilmemesi ve Yargıtay'ın bu hususa dair bozma ilamına rağmen yerel mahkemece önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özel Dairece onanarak kesinleşen işçilik alacakları davasına ilişkin kararın, davalıların maddi hata düzeltme talepleri üzerine bozulmasının mümkün olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş bir hükmün, Özel Dairece daha önce yargılama aşamasında ileri sürülmüş ve temyiz konusu yapılmış olan 4857 sayılı İş Kanunu'nun 6. maddesinde hükme bağlanan iş yeri devri konusunda, deliller değerlendirilerek hukuki nitelendirme yapılmış ve onama kararı verilmiş olmasına rağmen, sonradan bu değerlendirme ve hukuki nitelendirmede maddi hata yapıldığı kabulü ile onama kararının kaldırılıp kararın bozulmasının “hukuki güvenlik” ilkesini zedeleyeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, ihbar tazminatı, temettü alacağı ve fazla çalışma ücretinin hesabı hususlarında direnme kararına konu uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararının, Özel Daire bozma kararına karşı hangi gerekçelerle verildiğinin ve bozma kararının hangi nedenlerle hatalı bulunduğunun açık ve anlaşılır şekilde belirtilmemesi, Anayasanın 141. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesinde öngörülen gerekçeli karar verme yükümlülüğüne aykırı olması gözetilerek bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.