Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“6100 Sayılı HMK m. 366”
- Uyuşmazlık: Boşanma davasında davalı vekilinin temyiz giderlerini süresinde ödememesi nedeniyle temyiz başvurusunun yapılmamış sayılıp sayılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 366. maddesi atfıyla 344. maddesi uyarınca tebliğden itibaren bir haftalık kesin süre içerisinde temyiz harç ve giderlerini ödememesi nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz başvurusunu yapılmamış saymasına dair ek kararının hukuka uygun olduğu gözetilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesinin Yargıtay'ın bozma kararına uyarak verdiği kararın temyiz edilebilirliği ve temyiz kesinlik sınırının uygulanıp uygulanmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın bozma kararına uyarak verilen kararlara karşı yalnızca temyiz yoluna başvurulabileceği ve bu temyiz incelemesinde HMK’nın 362. maddesinde belirtilen temyiz kesinlik sınırının uygulanacağı gözetilerek, uyuşmazlık konusu karar temyiz kesinlik sınırı altında kaldığından temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, dava değerinin düşük olması sebebiyle verilen kararın kesin olması nedeniyle istinaf yolunun kapalı olup olmadığı ve 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 6 hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kanun'un Ek Madde 6 hükmünün, dava konusu taşınmazın gerçek durumunun tespiti ve tapu siciline doğru kaydedilmesi gibi kamu yararı gözetildiğinde dava değerine bakılmaksızın istinaf yolunu açtığı, bu hükmün Anayasa'nın 36. maddesindeki adil yargılanma hakkı ve hukuki güvenlik ilkesi gereğince derdest davalara da uygulanabileceği değerlendirilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakim aleyhine açılan manevi tazminat davasında, Yargıtay’ın ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği esastan ret kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun, ön incelemede miktar yönünden temyiz edilebilirlik mi yoksa süresinde yapılıp yapılmadığı hususunun mu öncelikle incelenmesi gerektiği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 352. ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40. maddeleri uyarınca, temyiz incelemesinde ön inceleme aşamasında öncelikle kararın temyiz edilebilirliğinin, ardından temyiz isteminin süresinde olup olmadığının incelenmesi gerektiği gözetilerek, temyiz isteminin süresinde yapılmadığından reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin temyiz dilekçesinin süresinden sonra verildiği gerekçesiyle reddine dair ek kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı vekiline tebliğinden itibaren yasal temyiz süresinin geçirildikten sonra temyiz dilekçesinin verildiği ve bu durumun HMK m. 361/1 ve m. 366'ya atfen m. 352/1-c hükümleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddini gerektirdiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararının onanmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: İcra mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 365. maddesinin son fıkrası gereğince, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının kesin nitelikte olduğu ve bu nedenle temyiz yolunun kapalı olduğu gözetilerek, Özel Daire bozma kararı ile direnme kararının ortadan kaldırılmasına ve temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla verilen bir hükmün temyiz edilebilirliği hususunda miktar yönünden kesinlik sınırının uygulanıp uygulanmayacağı noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla verilen kararlar bakımından 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesindeki temyiz kesinlik sınırının uygulanmayacağı, bu kararların temyizinin mümkün olduğu, aksi halde hak arama özgürlüğünün kısıtlanacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının temyiz talebinin, temyiz konusu miktar veya değerin kesinlik sınırının altında olması nedeniyle reddedilmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın değerinin, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan temyiz kesinlik sınırının altında kalması ve HMK m. 362, 366 ve 352/1-b hükümleri gözetilerek, temyiz talebinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, temyiz konusu miktar temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle davacının temyiz başvurusunu reddeden ek kararına karşı yapılan temyiz isteminin incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin verdiği kararın miktar itibariyle 2023 yılı için belirlenen temyiz kesinlik sınırının altında kalması ve HMK m. 362, 366 ve 352/1-b hükümleri uyarınca temyiz edilemez nitelikte olması gözetilerek, davacının temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi ek kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla verilen bir hükme karşı yapılan temyiz başvurusunun miktar itibarıyla kabil olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Dairesince verilen kararın değerinin, 2022 yılı için belirlenen temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, HMK m. 362'deki temyiz edilememe istisnasının uygulanması gerektiği gözetilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği manevi tazminat davasına ilişkin kararın temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Dairesince verilen kararın, manevi tazminat talep miktarı 2022 yılı temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından HMK m. 362'ye göre temyiz edilemeyeceği değerlendirilerek davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.