Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“6110 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: Hakimlerin yargılama faaliyetleri nedeniyle verilen tazminat kararına karşı yapılan karar düzeltme talebinin incelenmesinde, 6110 sayılı Kanun'un uygulanıp uygulanmayacağı ve Hazine'nin davaya dahil edilip edilmeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun'un hakim ve savcıların yargılama faaliyetleri nedeniyle açılacak tazminat davalarında Hazine'yi yetkili kıldığı ve bu düzenlemenin kesinleşmemiş hükümler için de geçerli olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesince davaya Hazine aleyhine devam edilmesi ve hakimlerin zorunlu ihbar olunan sıfatıyla davada yer alması gerektiği gerekçesiyle Hukuk Genel Kurulu'nun kararı kaldırılmış ve Özel Daire kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hâkimin yargılama faaliyetleri nedeniyle verilen tazminat kararına karşı yapılan temyiz üzerine, sonradan yürürlüğe giren 6110 sayılı Kanun'un uygulanıp uygulanmayacağı ve yasal hasmın kim olacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun'un hakim ve savcıların işlemleri nedeniyle açılan tazminat davalarında yasal hasmı devlet olarak belirlediği ve bu kanunun kesinleşmemiş hükümler bakımından da uygulanacağı gözetilerek, Özel Daire kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakimlerin yargılama faaliyetlerinden dolayı verdikleri karar nedeniyle açılan tazminat davasında, 6110 sayılı Kanun'un uygulanıp uygulanmayacağı, uygulanacaksa davaya kimin aleyhine devam edileceği ve görevli-yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi gereğince, hakim ve savcıların yargılama faaliyetleri nedeniyle açılan tazminat davalarında yasal hasmın devlet olduğu ve bu davalarda kanun yolu başvurusu için miktar sınırlamasının uygulanmayacağı, ayrıca kesinleşmemiş hükümler bakımından da 6110 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanarak davaya Devlet aleyhine devam olunacağı gözetilerek Özel Daire kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimlerin yargılama faaliyetleri nedeniyle verdikleri kararlar sebebiyle Devlet aleyhine açılan tazminat davasında, 6110 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesiyle yasal hasım değişikliği ve karar düzeltme yolunun açık olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi uyarınca hakim ve savcıların işlem, faaliyet ve kararları nedeniyle açılacak tazminat davalarında yasal hasmın devlet olduğu ve miktara bakılmaksızın kanun yoluna başvurulabileceği gözetilerek, Hukuk Genel Kurulu’nun önceki kararının kaldırılıp Özel Daire kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimlerin yargılama faaliyetlerinden dolayı açılan tazminat davasında, hükmün kesinleşmesinden sonra yürürlüğe giren 6110 sayılı Kanun hükümleri gereğince karar düzeltme yolunun açık olup olmadığı ve yeni kanun hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun'un hakim ve savcıların işlem, faaliyet veya kararlarına dayanılarak açılan her türlü tazminat ve rücu davalarında miktar veya değere ilişkin sınırlamaları kaldırdığı ve bu düzenlemenin kesinleşmemiş hükümler bakımından da uygulanacağını öngördüğü, ayrıca yasanın yürürlük tarihinden önce verilen ve miktar veya değeri itibarıyla temyiz veya karar düzeltme yoluna başvurulamayan hükümler için de kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki hafta içinde başvuruya imkan tanıdığı gözetilerek, Hukuk Genel Kurulu kararının kaldırılmasına ve Özel Daire kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimlerin yargılama faaliyetleri nedeniyle verdikleri karardan dolayı açılan tazminat davasında, davalılar vekilinin Hukuk Genel Kurulu kararına karşı yaptığı karar düzeltme talebinin incelenip incelenemeyeceği ve 6110 sayılı Kanun'un uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun'un hakim ve savcıların işlem, faaliyet ve kararları nedeniyle açılacak tazminat davalarında miktar sınırlamasını kaldırdığı ve davaya Devlet aleyhine devam olunacağını hükme bağladığı, bu düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olmadığı, kesinleşmemiş hükümler bakımından da uygulanacağı ve davanın niteliği itibariyle karar düzeltme yolunun açık olduğu gözetilerek, Hukuk Genel Kurulu'nun 24.11.2010 tarihli kararının kaldırılmasına ve Özel Daire'nin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 08.06.2010 tarihli kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.