Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“6112 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: Özelleştirilen Türk Telekom'da çalışırken kamu kurumuna nakledilen davacının, nakil öncesi dönemdeki ek ödeme alacaklarına ilişkin davanın adli mi yoksa idari yargıda mı görüleceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Telekom'un özelleşme sonrası özel hukuk hükümlerine tabi bir şirket olsa da, nakle tabi personele ilişkin bazı kamusal yükümlülükleri yerine getirmekle görevli olması ve bu kapsamda yapılan işlemlerin idari işlem niteliği taşıması gözetilerek, uyuşmazlığın idari yargının görev alanına girdiğine ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: RTÜK gelirlerinin tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali talebiyle ilgilidir.
Gerekçe ve Sonuç: 6112 sayılı Kanun'un 42/3. maddesindeki düzenlemenin yayın lisansının iptali ile birlikte ödenmeyen alacakların genel hükümlere göre tahsil edileceğini öngördüğü, ancak dava konusu olayda yayın lisansının iptal edilmediği, bu nedenle 6183 sayılı Kanun'un uygulanması gerektiği, ayrıca 04.07.2012 tarihinden önce ve sonra doğan alacaklar için farklı zamanaşımı sürelerinin uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) paylarının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, alacakların zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve davalı tarafından uygulanan iskontoların ticari iletişim gelirlerine dahil edilip edilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: RTÜK alacaklarının zamanaşımı ve uygulanacak zamanaşımı süresi konusunda Bölge Adliye Mahkemesi'nin yanılgılı değerlendirme yaptığı, 6112 sayılı Kanun'un 42/8. maddesiyle getirilen düzenleme öncesi ve sonrası için farklı zamanaşımı sürelerinin uygulanması gerektiği, idare mahkemesinde açılan davanın zamanaşımını kesen bir unsur olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun kapsamında olup olmadığı ve buna göre kıdem, ihbar, yıllık izin, ikramiye ve fazla mesai alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yaptığı işin haberin oluşumuna doğrudan katkı sağlamadığı ve 5953 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilemeyeceği, davacının üst düzey yönetici olması sebebiyle fazla mesai alacağının bulunmadığı, yıllık izin alacağının ikale sözleşmesinde kabul edildiği ve diğer taleplerinin de hukuki ve fiili dayanaktan yoksun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin iş sözleşmesinin hangi tarafça feshedildiği ve buna bağlı olarak kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yaptığı işin niteliğinin ve buna bağlı olarak 4857 sayılı İş Kanunu'nun veya 5953 sayılı Basın İş Kanunu'nun uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gazetede yayımlanmak üzere sorumlu müdüre gönderilen düzeltme ve cevap yazısının tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 17. ve 20. maddeleri uyarınca, tebligatın öncelikle muhataba yapılmaya çalışılması, muhatabın bulunmaması halinde ise aynı yerde sürekli çalışan ve muhatap adına tebligat almaya yetkili birine tebliğ edilmesi gerektiği, bu hususların tebliğ mazbatasında açıkça belirtilmesi gerektiği; somut olayda ise bu hususlara uyulmadığından tebliğin usulsüz olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Günlük süreli yayın sorumlu müdürüne gönderilen düzeltme ve cevap yazısının usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 17 ve 20. maddelerine aykırı olarak, tebligatın öncelikle muhataba yapılmaya çalışıldığına, muhatabın tebliğ saatinde iş yerinde bulunmadığına, tebligatın hangi nedenle muhatap yerine bu kişiye yapıldığına ve ismi de net olarak yazılı olmayan bu kişinin tebliğ tarihi itibarıyla aynı iş yerinde muhatabın daimi çalışanı olup olmadığına ve muhatap adına tebligat almaya yetkili bulunduğuna dair açıklamanın tebliğ mazbatasında bulunmaması nedeniyle tebligat işleminin usulsüz olduğunun gözetilmesi gerektiğinden, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Günlük süreli yayın sorumlu müdürüne gönderilen düzeltme ve cevap yazısının usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 17 ve 20. maddelerine aykırı olarak, tebligatın öncelikle muhataba tebliğ edilmeye çalışıldığına, muhatabın tebliğ saatinde iş yerinde bulunmadığına, tebligatın hangi nedenle muhatap yerine başka bir kişiye yapıldığına ve bu kişinin aynı iş yerinde muhatabın daimi çalışanı olup olmadığına dair tebliğ mazbatasında açıklamanın bulunmaması, tebligatın usulsüzlüğünü ortaya koyduğundan, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Günlük süreli yayın sorumlu müdürüne noter aracılığıyla gönderilen düzeltme ve cevap yazısının usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 17 ve 20. maddelerine aykırı olarak, tebligatın öncelikle muhataba yapılmaya çalışıldığına, muhatabın tebliğ saatinde iş yerinde bulunmadığına, tebligatın hangi nedenle muhatap yerine bu kişiye yapıldığına ve anılan kişinin tebliğ tarihi itibarıyla aynı iş yerinde muhatabın daimi çalışanı ve muhatap adına tebligat evrakını almaya yetkili olduğuna dair açıklamanın tebliğ mazbatasında bulunmaması nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu gözetilerek, düzeltme ve cevap yazısının yayımlanmasına ilişkin verilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Günlük süreli yayın sorumlu müdürüne noter aracılığıyla gönderilen düzeltme ve cevap yazısının usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 17 ve 20. maddelerine aykırı olarak tebligatın öncelikle muhataba yapılmaya çalışıldığı, muhatabın tebliğ saatinde iş yerinde bulunmadığı, tebligatın hangi nedenle muhatap yerine başka bir kişiye yapıldığı ve bu kişinin muhatabın daimi çalışanı ve tebligat evrakını almaya yetkili olduğuna dair açıklamanın tebliğ mazbatasında bulunmaması nedeniyle tebliğ işleminin usulsüz olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin düzeltme ve cevap yazısının yayımlanmasına ilişkin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Günlük süreli yayın sorumlu müdürüne gönderilen düzeltme ve cevap yazısının usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 17. ve 20. maddeleri uyarınca, tebligatın öncelikle muhataba yapılmaya çalışıldığı, muhatabın bulunmaması halinde ise aynı iş yerinde çalışan daimi çalışanına tebliğ edilebileceği, somut olayda da tebligatın bu şekilde yapıldığı ve usulsüzlüğe dair bir itiraz da bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Günlük süreli yayın sorumlu müdürüne noter aracılığıyla gönderilen düzeltme ve cevap yazısının usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 17 ve 20. maddelerine aykırı olarak, tebligatın öncelikle muhataba yapılmaya çalışıldığına, muhatabın tebliğ saatinde iş yerinde bulunmadığına, tebligatın hangi nedenle muhatap yerine bu kişiye yapıldığına ve anılan kişinin tebliğ tarihi itibarıyla aynı iş yerinde muhatabın daimi çalışanı olup olmadığına dair açıklama yapılmadığından tebligatın usulsüz olduğu gözetilerek, Özel Daire'nin bozma isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılarak, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.