Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“6284 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuk hakkında 6284 sayılı Kanun kapsamında talep edilen önleyici tedbir kararına ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 5. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hakimin 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirlere de karar vermeye yetkili olduğu gözetilerek, uyuşmazlığın Aile Mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 4320 sayılı Kanun kapsamında verilen tedbir kararına aykırılık nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, 6284 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesiyle yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 23. maddesi uyarınca, 4320 sayılı Kanun hükümlerine göre verilen kararların uygulanmasına devam olunacağı ve bu kapsamda verilen tedbir kararına aykırılık halinde hükmün değerlendirilmesi için yetkili mahkemenin Aile Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gözetilerek, yargı yeri Asliye Hukuk Mahkemesi olarak belirlenmiştir. - Uyuşmazlık: 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun'a göre verilen tedbir kararına aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması geri bırakılan sanık hakkında, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un yürürlüğe girmesiyle yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 23. maddesi uyarınca, kanunun yürürlüğe girmesinden önce 4320 sayılı Kanun hükümlerine göre verilen kararların uygulanmasına devam olunacağı ve bu kapsamda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına ilişkin yargılamanın da aile mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesince yürütülmesi gerektiği gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken verilen kişisel ilişki kararı sonucu çocuğun babası tarafından öldürülmesi nedeniyle, hâkimin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasında Devletin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı annenin dava dilekçesinde çocuğun babası tarafından daha önce öldürülmeye teşebbüs edildiği belirtilmesine rağmen, hâkimin gerekli önlemleri almaksızın kişisel ilişki tesisine karar vermesi ve bu karar sonucu çocuğun babası tarafından öldürülmesi nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 46/1-c maddesindeki koşulların gerçekleştiği, ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesinin isabetli olmadığı gözetilerek Özel Daire kararının değişik gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında fuhuş suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, hukuka aykırı delillere dayalı olup olmadığı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın fuhuş eyleminin cebir, tehdit, hile veya çaresizlikten yararlanma olmaksızın gerçekleştiği, mağdurların rızasının bulunduğu ve bu nedenle 6284 sayılı Kanun kapsamında şiddet tanımı içine girmediği, dolayısıyla Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılma hakkının olmadığı ve davadan haberdar edilme zorunluluğunun bulunmadığı, ancak suçta kullanılan aracın sahibinin davaya katılma talebinin değerlendirilmemiş olması nedeniyle gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına ve aracın sahibine tebligat yapılmak üzere dosyanın Yargıtay 18. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuk ağır ceza mahkemesince verilen nitelikli kasten öldürme suçundan mahkûmiyet hükmüne yönelik Yargıtay'ın bozma ilamına karşı yerel mahkemenin direnme kararı üzerine, davanın Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın katılımı, eksik araştırma ve sanığın temyizden vazgeçme hususları bakımından temyiz incelemesi yapılması.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın temyizden vazgeçtiği, Bakanlığın 6284 sayılı Kanun uyarınca davaya katılma hakkı bulunduğu, yerel mahkemenin Bakanlığı davadan haberdar etme yükümlülüğünü yerine getirdiği ancak aynı olaydan yargılanan diğer sanıkla dosyaların birleştirilmesi gerektiği hususunun gözetilmeksizin eksik araştırma ile hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çocuğun cinsel istismarı suçundan sanığın ceza ehliyetinin araştırılmasına gerek olup olmadığı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın çocukların cinsel istismarı davalarına katılabilme hakkı bulunduğu, Bakanlığın bu davadan haberdar edilmemiş olmasının ve Bakanlığa gerekçeli karar tebliğ edilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğu, bu eksikliğin giderilmesi ve Bakanlığın da temyiz hakkını kullanabilmesi için dosyanın Yargıtay 14. Ceza Dairesine tevdi edilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı çocuğun cinsel istismarı suçunun sabit olup olmadığı ve 6284 sayılı Kanun uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davaya katılıp katılmaması gerektiği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve Anayasa'nın 36. ve 40. maddeleri gözetilerek Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davaya katılma hakkının bulunduğu, Bakanlığın davadan haberdar edilmesi gerektiği ve bu hususta yerel mahkemenin eksik işlem yaptığı gerekçesiyle dosyanın Bakanlığa tebligat yapılmak üzere yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 6284 sayılı Kanun uyarınca davaya katılma hakkının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve ilgili uluslararası sözleşmeler gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadın ve çocuklara yönelik şiddet suçlarına ilişkin davalara katılma hakkı bulunduğu, bu hakkın kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesinin zorunlu olduğu ve bu zorunluluğun yerine getirilmemesi halinde Bakanlığa gerekçeli kararın tebliğ edilerek yasal temyiz süresinin başlatılması gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, 14. Ceza Dairesinin onama kararının kaldırılmasına ve dosyanın Bakanlığa tebliğ edilmesi için Yargıtay 14. Ceza Dairesine tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve şantaj suçlarından mahkûmiyet hükümlerine karşı yapılan temyiz başvurusunda, 6284 sayılı Kanun uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı ve katılma hakkının ihlal edilip edilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve bu kanunun uygulama yönetmeliğinin 46. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadına karşı şiddet suçlarına ilişkin açılan davalara katılabilme hakkı bulunduğu, ancak somut olayda Bakanlığın davadan haberdar edilmediği ve katılma hakkının kullanılmasına imkan tanınmadığı, Bakanlığın hak arama özgürlüğünün kısıtlanmaması ve yasal haklarını kullanabilmesi için yerel mahkeme kararının Bakanlığa tebliğ edilerek temyiz yolunun açılması gerektiği gözetilerek dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin fuhuş suçu mu yoksa çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçu mu oluşturduğu ve 6284 sayılı Kanun uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve uygulama yönetmeliğinin 46. maddesi gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadın ve çocuklara yönelik şiddet içeren davalara katılma hakkı bulunduğu, bu haktan haberdar edilmelerinin zorunlu olduğu, ancak bu hususun bozma nedeni olmayacağı ve Bakanlığa yerel mahkeme kararının tebliğ edilerek yasal temyiz süresinin başlatılması gerektiği gözetilerek dosyanın yerel mahkemeye tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı cinsel taciz suçunun sabit olup olmadığı ve 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın sanık hakkında açılan kamu davasından haberdar edilmesinin zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve bu kanunun uygulama yönetmeliğinin 46. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik şiddet veya şiddet tehlikesi nedeniyle açılan davalara katılma hakkı bulunduğu ve bu hakkın kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesinin zorunlu olduğu, ancak somut olayda Bakanlığın davadan haberdar edilmediği gözetilerek, Bakanlığın katılma ve kanun yoluna başvurma haklarını kullanabilmesi için yerel mahkeme kararlarının Bakanlığa tebliğ edilmesi gerektiğine ve dosyanın bu amaçla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdiine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.