Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“6356 Sayılı Kanun'un 39. Maddesi”
- Uyuşmazlık: Davacının, toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinden sonra ancak imza tarihinden önce dayanışma aidatı ödeyerek toplu iş sözleşmesinden yararlanma talebinin kabul edilip edilmeyeceği ve bu talebin kabulü halinde doğan alacakların hesaplanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 6356 sayılı Kanun'un 39. maddesinin dördüncü fıkrasının dördüncü cümlesini iptal etmesi ve toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinden sonra, imza tarihinden önce dayanışma aidatı ödeyerek toplu iş sözleşmesinden yararlanma talebinde bulunan işçinin, talep tarihinden itibaren toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinden sonra ancak imza tarihinden önce dayanışma aidatı ödeyerek toplu iş sözleşmesinden yararlanma talebinin kabul edilip edilmeyeceği ve bu talebe bağlı alacakların hesaplanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesinin 6356 sayılı Kanun'un 39. maddesinin 4. fıkrasının 4. cümlesini iptal etmesi ve davacının toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinden sonra dayanışma aidatı ödeyerek toplu iş sözleşmesinden yararlanma talebinde bulunması nedeniyle, talebinin toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinden itibaren geçerli olacağı gözetilerek istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinden sonra ancak imza tarihinden önce dayanışma aidatı ödeyerek toplu iş sözleşmesinden yararlanma talebinin kabul edilip edilmeyeceği ve bu talebin kabulü halinde doğacak alacakların hesaplanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 6356 sayılı Kanun'un 39. maddesinin 4. fıkrasının 4. cümlesini iptal etmesi ve toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinden sonra, imza tarihinden önce dayanışma aidatı ödeyen işçinin, talep tarihinden itibaren toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılması gerektiği gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinden sonra ancak imza tarihinden önce dayanışma aidatı ödeyerek toplu iş sözleşmesinden yararlanma talebinin kabul edilip edilmeyeceği ve bu talebin kabulü halinde, sözleşmeden doğan alacakların kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesinin 6356 sayılı Kanun'un 39. maddesinin 4. fıkrasının 4. cümlesini iptal etmesiyle, toplu iş sözleşmesinin imza tarihinden önce dayanışma aidatı ödeyen işçinin, talep tarihinden itibaren sözleşme hükümlerinden yararlanma hakkı bulunduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinden sonra ancak imza tarihinden önce dayanışma aidatı ödeyerek toplu iş sözleşmesinden yararlanma talebinin kabul edilip edilmeyeceği ve bu talebin kabulü halinde hak kazanacağı alacakların hesaplanması.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesinin 6356 sayılı Kanun'un 39. maddesinin 4. fıkrasının 4. cümlesini iptal etmesiyle, toplu iş sözleşmesinin imza tarihinden önce işçi tarafından dayanışma aidatı ödeyerek toplu iş sözleşmesinden yararlanma talebinde bulunulması halinde, talep tarihinden itibaren toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılması gerektiği gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinden sonra ancak imza tarihinden önce dayanışma aidatı ödeyerek toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı ve buna bağlı olarak ücret alacaklarının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 6356 sayılı Kanun'un 39. maddesinin 4. fıkrasının 4. cümlesini iptal etmesi ve toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihi ile dayanışma aidatı ödeme tarihinin gözetilerek, davacının talep tarihinden itibaren toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılması gerektiği değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen davacının, kadroya geçişte imzaladığı belirsiz süreli iş sözleşmesi ve ilgili toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ve fark alacaklarının bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 375 sayılı KHK'nın geçici 23. maddesi uyarınca sürekli işçi kadrosuna geçen işçilerin, kadroya geçiş tarihinden sonraki dönemde işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri için 6356 sayılı Kanun'da öngörülen şartların gerçekleşmesi gerektiği, mahkemece bu husus ve davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeden hüküm kurulduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçişte imzalanan belirsiz süreli sözleşme ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ve fark alacaklarının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 375 sayılı KHK’nın geçici 23. maddesi uyarınca sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin 31.10.2020 tarihine kadar belirli bir toplu iş sözleşmesinden yararlanacağı, bu tarihten sonra ise 6356 sayılı Kanun’un 39. maddesindeki şartların gerçekleşmesi gerektiği, mahkemece bu hususlar ve davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeden hüküm kurulduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ve fark ücret, ikramiye, ilave tediye alacaklarının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 375 sayılı KHK'nin geçici 23. maddesi uyarınca kadroya geçen işçinin, geçiş öncesi ve sonrası dönemler için farklı toplu iş sözleşmelerinden yararlanma şartlarının ayrı ayrı değerlendirilmesi, önceki toplu iş sözleşmesi bitiş tarihinden sonraki toplu iş sözleşmesinden 6356 sayılı Kanun'un 39. maddesindeki şartların gerçekleşmesi halinde yararlanılabileceği, mahkemece bu hususlar ve davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeden hüküm kurulduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin, kadroya geçişte imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ve fark alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 375 sayılı KHK’nın geçici 23. maddesi uyarınca sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin, kadroya geçirildiği tarihte yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinden yararlanma şartlarının bulunup bulunmadığının tespit edilmemesi, toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği tarihin ve ikramiye alacağının hesabında usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı şekilde hüküm kurulması hatalı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, geçişte imzalanan belirsiz süreli sözleşme ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ve fark alacaklarının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 375 sayılı KHK'nın geçici 23. maddesi uyarınca sürekli işçi kadrosuna geçen işçinin, kadroya geçirildiği tarihte geçerli olan toplu iş sözleşmesinden yararlanma şartlarının oluşup oluşmadığı, önceki toplu iş sözleşmesinin bitiş tarihi ve yeni toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinin tespiti ve 6356 sayılı Kanun'un 39. maddesindeki üyelik şartının değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hakkın gözetilerek hesaplama yapılması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, geçiş tarihini müteakip ücret ve ikramiye alacaklarının hesabında hangi toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı ve usulü kazanılmış hak oluşup oluşmadığına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: 375 sayılı KHK’nın geçici 23. maddesi uyarınca kadroya geçen işçilerin, geçişten önce veya geçişi takip eden belirli bir süre için yararlandıkları toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre haklarının belirleneceği, sonrasında ise 6356 sayılı Kanun’un 39. maddesindeki şartların gerçekleşmesi gerektiği ve mahkemenin ilk kararında arabuluculuk başvuru tarihini esas alarak hesaplama yapmasına rağmen bozma sonrası davalı lehine oluşan usulü kazanılmış hakkı gözetmeksizin aynı tarihi esas alarak hüküm kurmasının hatalı olduğu gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.