Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“6570 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: Davalı idarenin kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshetmesi üzerine davacının kiracılığının tespiti talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'na göre kiraya verilen taşınmazların da 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun kapsamında olabileceği ve davaya konu taşınmazın 6570 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığının tespiti gerektirdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, kira sözleşmesinde yer alan "yap-işlet-devret" modelinin uygulanması halinde sözleşmeyi tek taraflı fesih hükmüne dayanarak davacıyı tahliye istemesine karşı, davacının kiracılığının tespiti istemiyle açtığı davada, kira sözleşmesinin 6570 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığı ve davalının fesih hakkının bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2886 sayılı Kanun'a göre kiraya verilen taşınmazların da 6570 sayılı Kanun kapsamında olabileceği ve davalının fesih nedeninin 6570 sayılı Kanun'un 7. maddesindeki tahliye sebepleri arasında yer almadığı, ancak taşınmazın 6570 sayılı Kanun kapsamına girip girmediğinin dosyadan anlaşılamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle verdiği direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediyeye ait çiçek büfelerinin kira sözleşmesinin sona ermesi üzerine kiracının tahliye talebine karşı açtığı kiracılığın devam ettiğinin tespiti davasında, uyuşmazlığa 6570 sayılı Kanun'un mu yoksa 2886 sayılı Kanun'un mu uygulanacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye taşınmazlarının kiralanmasında 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75. maddesinin 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15. maddesiyle belediye taşınmazları hakkında da uygulanacağına dair hüküm bulunduğu, bu nedenle somut olayda 6570 sayılı Kanun hükümlerinin uygulama yeri olmadığı ve kira sözleşmesinin sona ermesiyle davacının fuzuli şagil durumuna düştüğü gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Aylık kira parasının tespiti istemiyle açılan davalarda karar ve ilam harcının aylık kira farkı üzerinden mi yoksa yıllık kira farkı üzerinden mi alınacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 492 sayılı Harçlar Kanunu'nda özel bir düzenleme bulunmaması, kiracıların korunması esası ve uygulamada genellikle kira bedelinin aylık ödenmesi gözetilerek, aylık kira bedelinin tespiti davalarında karar ve ilam harcının hükmedilen aylık kira bedeli ile önceden ödenmekte olan aylık kira bedeli arasındaki fark üzerinden alınması gerektiği sonucuna varılarak, uyuşmazlık bu yönde giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Aylık kira parasının tespiti istemiyle açılan davalarda karar ve ilam harcının aylık kira farkı üzerinden mi yoksa yıllık kira farkı üzerinden mi alınması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 492 sayılı Harçlar Kanunu'nda özel bir düzenleme bulunmaması, kiracıların korunması esası ve uygulamada genellikle kira bedelinin aylık ödenmesi gözetilerek, aylık kira bedelinin tespiti davalarında karar ve ilam harcının hükmedilen aylık kira bedeli ile önceden ödenmekte olan aylık kira bedeli arasındaki fark üzerinden alınması gerektiği yönündeki Yargıtay uygulamasının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra da devam etmesine engel bir hal olmadığı değerlendirilerek İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin görüşü doğrultusunda uyuşmazlığın giderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait taşınmazın kira sözleşmesinin sona erdiği tarihte kiracı konumundaki kooperatifin kiracı sıfatının devam edip etmediği ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 75. maddesi uyarınca fuzuli şagil sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün 2886 sayılı Kanun'un 75. maddesi kapsamına girmesiyle kira sözleşmesinin kendiliğinden uzamasının mümkün olmadığı, ancak davalı idarenin kira sözleşmesinin bitiş tarihinden sonra yeni dönem için kira bedeli talep etmesi ve kiracıdan taahhütname alması, tarafların örtülü olarak kira sözleşmesini yenilemiş sayılmaları gerektiği ve davacının davaya konu dönemde kiracı sıfatının devam ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boş arsa olarak kiralanan yere kiracı tarafından sonradan büfe yapılması nedeniyle, kiralananın tahliyesinde Borçlar Kanunu'nun mu yoksa 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun'un mu uygulanacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde kiracıya arsa üzerine büfe yapma yetkisi verilmesi ve kiralayanın da buna onay vermesi nedeniyle kiralananın artık 6570 Sayılı Kanun kapsamına girdiği gözetilerek, uyuşmazlığın 6570 Sayılı Kanun çerçevesinde incelenmek üzere dosyanın Yargıtay 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediye mülkünde bulunan büfenin kira sözleşmesinin, fesih ihbarında bulunulmaması nedeniyle belirsiz süreli hale gelip gelmediği ve kiracının kiracı sıfatının devam edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinin 8. maddesindeki "sözleşme hitamında taraflardan birinin fesih ihbarında bulunmaması halinde sözleşmenin belirsiz süreli hale geleceği" hükmünün geçerli ve tarafları bağlayıcı olduğu, davalı belediyenin fesih ihbarının yasal süreye uygun yapılmadığı, bu nedenle kira sözleşmesinin belirsiz süreli hale geldiği ve davacının kiracı sıfatının devam ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.