Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“765 sayılı TCK m. 102/4”
- Uyuşmazlık: Özel bir tıp merkezinde görev yapan doktorun, muayene etmediği kişiler adına sahte reçete düzenlemesi eyleminin hukuki nitelendirmesi ve dava zamanaşımı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin 765 sayılı TCK'nun 342/1. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nun 210/2. maddesi delaletiyle 204/1. maddesinde düzenlenen “resmi belgede sahtecilik” suçunu oluşturduğu, ancak suç tarihi ile Ceza Genel Kurulu’nun inceleme tarihi arasında dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ve sanık hakkında kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık doktorların, katılanın karnından ameliyat sırasında çıkarılan gazlı bezi, görevleri gereği düzenlemek zorunda oldukları tıbbi belgelere işlememeleri eyleminin resmi belgede sahtecilik mi yoksa görevi kötüye kullanma suçu mu oluşturduğu ve dava zamanaşımı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...’ın ameliyat kayıt defterini doldururken, batından gazlı bez çıkarıldığını bildiği halde bunu yazmayarak gerçeğe aykırı belge düzenlemesi resmi belgede sahtecilik suçunu oluştururken, diğer sanıklar ... ve ...’ın aynı belgeyi ortaklaşa doldurmaları gerekirken bu sorumluluğu sanık ...’ya bırakarak görevlerini kötüye kullandıkları, ancak bu suç yönünden dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek, sanık ...'ın mahkumiyet hükmü onanmış, sanıklar ... ve ... hakkında ise dava düşürülmüştür. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi halinde, ilk suç bakımından dava zamanaşımının ne zaman işlemeye başlayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde, dava zamanaşımının, kararın kesinleştiği tarihte durduğu ve denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde yeni suçun işlendiği tarihte zamanaşımının yeniden başlayacağı, ancak masumiyet karinesi gereğince hükmün açıklanması için denetim süresi içinde işlendiği iddia edilen suçtan dolayı verilen mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesi gerektiği gözetilerek, Özel Dairenin kamu davasının düşürülmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında, sanığın denetim süresi içinde başka bir suç işlemesi halinde, geri bırakılan hükmün konusunu oluşturan suç bakımından dava zamanaşımının ne zaman işlemeye başlayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde işlenen yeni suç nedeniyle hükmün açıklanması için, bu yeni suçla ilgili mahkumiyet hükmünün kesinleşmiş olması gerektiği ve bu tarihe kadar dava zamanaşımının durduğu, yeni mahkumiyet hükmünün kesinleşmesiyle dava zamanaşımının yeniden işlemeye başlayacağı gözetilerek, Özel Daire'nin kamu davasının düşürülmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa isnat edilen eylemin kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığına ve buna bağlı olarak dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin hukuki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sahte dilekçelerle açtığı davalar neticesinde verilen mahkeme ve Yargıtay ilamlarının da içerik itibarıyla sahte kabul edilmesi ve bu eylemlerinin zincirleme suç oluşturması gözetilerek, sanık hakkında kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulması usul ve kanuna uygun bulunmuş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların, Pamukbank'ta görevli oldukları dönemde gerçekleştirdikleri bir dizi kredi kullandırma, avans verme ve teminat sağlama işlemlerinin zimmet suçunu oluşturup oluşturmadığı ve bu eylemlerin hukuki niteliğinin ne olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, Hazine Müsteşarlığı'nın uyarılarına rağmen kredibiliteleri bulunmayan veya şüpheli olan firmalara kredi kullandırmaları, avans vermeleri ve teminat sağlamaları, bankanın kaynaklarını zimmete geçirme kastıyla hareket ettiklerini gösterdiğinden, eylemlerinin zincirleme suç hükümleri uyarınca basit zimmet suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verildiği davada, sanığın denetim süresi içerisinde başka bir suç işlemesi halinde dava zamanaşımının ne zaman işlemeye başlayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde dava zamanaşımının kararın kesinleştiği tarihte duracağı, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde ise yeni suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, ancak masumiyet karinesi gereğince hükmün açıklanabilmesi için denetim süresi içinde işlendiği ihbar olunan kasıtlı suçla ilgili mahkumiyet kararının kesinleşmiş olması gerektiği gözetilerek, somut olayda dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından yerel mahkeme hükmü ile bu hükmü onayan Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan açılan kamu davasında dava zamanaşımının iddianamenin düzenlendiği tarihte mi yoksa kabul edildiği tarihte mi kesileceği hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 175. maddesi uyarınca kamu davasının iddianamenin kabulü ile açıldığı ve zamanaşımının da bu tarihte kesileceği, somut olayda ise kabul edilen iddianamenin düzenlendiği tarihte suçun dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına ilişkin denetim süresinin ne zaman başlayacağı ve bu süre içerisinde işlenen yeni suç sebebiyle hükmün açıklanması için denetim süresinin geçip geçmediğinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihte denetim süresinin başlayacağı ve dava zamanaşımının duracağı, sanığın denetim süresi içinde işlediği yeni suç nedeniyle hükmün açıklanması gerekirken dava zamanaşımının gerçekleştiğinin anlaşılması üzerine, yerel mahkeme hükmü bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın işlediği suç nedeniyle gerçek kimliğini gizleyerek başkasının kimlik bilgilerini kullanmasının memura yalan beyanda bulunma suçu mu yoksa resmi belgede sahtecilik suçu mu oluşturduğu ve buna bağlı olarak dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin amacının kendisini soruşturmadan kurtarmak olduğu, sahtecilik suçunu oluşturacak bir hareketinin veya kastının bulunmadığı, dolayısıyla yalan beyanda bulunması sonucu başkası hakkında mahkumiyet kararı verilmesinin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturmayacağı ve eylemin 765 sayılı TCK'nun 343/2. maddesinde düzenlenen memura yalan beyanda bulunma suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme hükmünün dava zamanaşımı nedeniyle bozulmasına ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hizbullah örgütü üyelerine yönelik davada, sanıkların eylemlerinin hangi suçu oluşturduğu, hüküm gerekçesinin yeterliliği ve bazı sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin vahamet arz ettiği, örgütsel amaçlar doğrultusunda gerçekleştirildiği ve örgütün hiyerarşik yapısına dahil oldukları, hüküm gerekçesinin yasal ve yeterli olduğu, ancak bazı sanıkların samimi ve örgütün yapısını ortaya koyan bilgiler vererek etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmaları gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin kararı bazı sanıklar hakkında bozulmuş, diğerleri hakkında ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: Bankanın hakim hissedarları ve yöneticileri tarafından gerçekleştirilen bir dizi kredi kullandırma, avans verme ve teminat mektubu düzenleme işlemlerinin zimmet suçunu oluşturup oluşturmadığı ve bu suçtan dolayı sanıklar hakkında eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine Müsteşarlığının bankanın hakim hissedarlarına ait şirketlere kredi kullandırılmaması yönündeki talimatlarına rağmen, sanıkların banka kaynaklarını zimmet kastıyla bu şirketlere aktardıkları, kredilerin geri ödenmeyeceğinin bilinmesine rağmen temdit edildiği, yeterli ve gerçek bir teminat alınmadığı, verilen kredilerin banka zararıyla sonuçlandığı, tüm bu hususların dosya kapsamından anlaşıldığı ve ek bir araştırma gerektirmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararına konu hükmünün Özel Dairece incelenmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.