Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“854 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: 854 sayılı Türk Deniz Ticaret Kanunu kapsamında çalışan gemiadamlarının fazla çalışma ücretlerinin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra %25 zamlı ücret yerine %50 zamlı ücret üzerinden hesaplanıp hesaplanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 854 sayılı Türk Deniz Ticaret Kanunu'nun özel düzenlemesi ve öncelikle uygulanması gerektiği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 402. maddesinin gemiadamları için uygulanamayacağı, fazla mesai ücretinin %25 zamlı olarak hesaplanmasının yasal düzenlemelere uygun olduğu gözetilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 854 sayılı Kanun kapsamında çalışan gemiadamlarının fazla çalışma ücretlerinin, 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra %25 zamlı ücret yerine %50 zamlı ücret üzerinden ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 854 sayılı Kanun'un 28. maddesinde gemiadamlarına yapılacak fazla çalışma ücreti ödemesinin oranına ilişkin açık hüküm bulunması ve 6098 sayılı Kanun'un 854 sayılı Kanun'a göre çalışanlar bakımından uygulanabilir nitelikte olmaması değerlendirilerek, davacı gemiadamının fazla mesai ücretinin %25 zamlı olarak hesaplanmasının kanunlara uygun olduğuna karar verilmiş ve istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: 854 sayılı Deniz İş Kanunu kapsamında çalışan bir gemi adamının iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından, işverenle hizmet alım sözleşmesi imzalamış olan davalının sorumlu olup olmadığı, davanın belirsiz alacak davası sayılıp sayılmayacağı ve faiz oranının nasıl belirleneceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 854 sayılı Kanun kapsamındaki iş ilişkilerinde asıl işveren-alt işveren ilişkisinin uygulanamayacağı, ancak davalılar arasındaki sözleşmenin işçi teminine yönelik olduğu ve davacının fazla çalışma alacağı talebinin yerinde olmadığı, ayrıca kıdem tazminatı, fazla mesai, genel tatil ve hafta tatili ücretlerine yasal faiz yerine bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizinin uygulanmasının hatalı olduğu gerekçeleriyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı, davacının kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 854 sayılı Deniz İş Kanunu'nun 28. maddesindeki fazla çalışma ücretinin hesaplanmasına ilişkin açık hüküm ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 402. maddesindeki düzenleme arasında çatışma olmadığı, 854 sayılı Kanun'un 48. maddesindeki "saklı haklar" hükmünün, Deniz İş Kanunu'ndan sonra yürürlüğe giren genel bir kanun hükmüne öncelik tanıdığı şeklinde yorumlanamayacağı ve davacının yıllık izin kullanımı hususunda ispat yükünün tam olarak yerine getirilmediği değerlendirilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gemi adamı olan davacının fazla çalışma ücretinin, 854 sayılı Deniz İş Kanunu'na göre %25 zam oranı üzerinden mi yoksa 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'na göre %50 zam oranı üzerinden mi hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 854 sayılı Deniz İş Kanunu'nun özel kanun niteliğinde olduğu ve fazla çalışma ücretinin hesaplanmasına ilişkin açık hüküm içermesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun ise genel kanun olması ve gemi adamlarına ilişkin özel bir düzenleme içermemesi, ayrıca 854 sayılı Kanun'un 48. maddesinin sonraki tarihli genel kanun hükmünü saklı tuttuğunun kabulünün kanunların amacına ve yapma tekniğine aykırı olması gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin faaliyet konusunun deniz taşıma işi olmadığı gerekçesiyle davacının 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi olduğu iddiasıyla açılan fazla mesai ücreti davasında, davacının 854 sayılı Deniz İş Kanunu’na mı yoksa 4857 sayılı İş Kanunu’na mı tabi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, asli görevi can, mal ve gemi kurtarma olmakla birlikte, Türk Bayraklı gemileriyle faaliyet göstermesi, gemiadamı sayısının beşten fazla olması ve gemilerinin gros tonilatolarının toplamının yüzden fazla olması sebebiyle davacının 854 sayılı Deniz İş Kanunu kapsamında olduğunun anlaşılması üzerine, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı ve bu sözleşme kapsamında çalışan davacının işçilik alacaklarından davalı ...’ın sorumluluğu bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ...’ın 4734 sayılı Kanun’un 20.11.2017 tarihinden önceki uygulaması kapsamında personel çalıştırılmasına dayalı yardımcı işlere ilişkin hizmet alımı yapabileceği, davacının yaptığı işin yardımcı iş kapsamında olup olmadığının tespiti için uzman bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği ve buna göre davanın reddine veya davalıların birlikte sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerektiği gözetilerek mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı ve bu sözleşme kapsamında çalışan davacının işçilik alacaklarından davalı ...’ın sorumlu tutulup tutulamayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ...’ın, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 20.11.2017 tarihinden önceki düzenlemesi uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı yardımcı işlere ilişkin hizmet alımı ihalesi yapabileceği, davalılar arasındaki sözleşmenin muvazaalı olup olmadığının ve davacının yaptığı işin yardımcı iş kapsamında olup olmadığının tespiti için yeterli inceleme yapılmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı ve bu sözleşme kapsamında çalışan davacının işçilik alacaklarından asıl işverenin sorumlu tutulup tutulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kuruluşun, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 62. maddesi uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı yardımcı işlere ilişkin hizmet alımı yapıp yapamayacağı ve davacının yaptığı işin yardımcı iş kapsamında olup olmadığının tespiti için yeterli araştırma yapılmadığı gözetilerek mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı ve bu sözleşme kapsamında çalışan davacının işçilik alacaklarından davalı ...’ın sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ...’ın, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 20.11.2017 tarihinden önceki uygulaması uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı yardımcı işlere ilişkin hizmet alımı ihalesine çıkabilme yetkisi olduğu ve davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığının tespiti için davacının yaptığı işin yardımcı iş kapsamında mı yoksa asıl iş kapsamında mı olduğunun belirlenmesi gerektiği gözetilerek, eksik inceleme ile hüküm kurulduğu anlaşılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının da bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı ve bu sözleşme kapsamında çalışan davacının işçilik alacaklarından asıl işverenin sorumlu tutulup tutulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurumun, yardımcı işleri ihale yoluyla bir şirkete yaptırabileceği ancak 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 62. maddesinde yapılan değişiklikle kamu iktisadi teşebbüslerinin bu kapsama dahil edilmediği, dolayısıyla davacının yaptığı işin yardımcı iş kapsamında olup olmadığının tespiti için uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması ve tüm deliller değerlendirilerek sonuca göre davanın reddine veya davalıların birlikte sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına, istinaf kararının ise ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı ve bu sözleşme kapsamında çalışan davacının işçilik alacaklarından davalı ...’ın sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 19. maddesi kapsamında muvazaa içerip içermediğinin ve davacının yaptığı işin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 62. maddesi kapsamında asıl işe girip girmediğinin tespiti için yeterli araştırma yapılmadan ve uzman bilirkişi incelemesi yaptırılmadan hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.