Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ağırlaştırılmış Olağan Sebep Sorumluluğu”
- Uyuşmazlık: Noter vekilinin, vekaletname aslının bulunmadığı bir araç satış işleminde, WhatsApp üzerinden gönderilen vekaletname görüntüsüne dayanarak işlem yapması nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Noter vekilinin eylemi ile davacının uğradığı zarar arasında illiyet bağı bulunmadığı, zararın vekilin vekaletname hükümlerine aykırı davranışından kaynaklandığı, noter vekilinin vekaletname aslının bulunmaması dışında bir kusurunun olmadığı ve davacının fiillerinin illiyet bağını kestiği gözetilerek, birleşen davanın reddine dair direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Noterde yapılan araç satış işleminde vekâletname aslının ibraz edilmemesi nedeniyle oluşan zarardan noterin sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Noterlik Kanunu'nun 162. maddesi uyarınca noterin ağırlaştırılmış kusursuz sorumluluğu olsa da, zararla noterlik işlemi arasında illiyet bağı bulunmadığı, zararın davacının akit ortağının sözleşmeye aykırı davranışından kaynaklandığı ve davacının davalı noterin fotokopi vekâletname ile işlem yaptığını ispatlayamadığı gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sahte nüfus cüzdanı kullanılarak düzenlenen vekâletnameye dayanarak yapılan araç satışında, noterin kusursuz sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sahte nüfus cüzdanında yer alan bilgilerin, gerçek nüfus kaydı ile karşılaştırıldığında ayırt edici bir farklılık içermemesi ve sahteciliğin tespitinin noterden beklenemeyecek düzeyde olması gözetilerek, illiyet bağının kesildiği ve noterin sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sahte belgelerle yapılan araç satışında noterin kusursuz sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve illiyet bağının kesilip kesilmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Noterin, sahteliği ilk bakışta anlaşılamayacak belgelerle yapılan araç satışında kusursuz sorumluluğunun olduğu, ancak sahte belgelerdeki eksikliklerin davacı tarafından da fark edilebilecek nitelikte olması sebebiyle müterafik kusur gözetilerek tazminat miktarında indirim yapılması gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Petrol boru hattına yapılan terör saldırısı sonucu meydana gelen patlama ve yangın nedeniyle davacıya ait taşınmazda oluşan zararın, davalı şirketten talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin boru hattının güvenliğinin sağlanması için gerekli önlemleri aldığı, patlamanın terör örgütünün eylemi nedeniyle meydana geldiği ve bu eylemin öngörülemez ve karşı konulamaz nitelikte olması sebebiyle illiyet bağının kesildiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Hazinenin, tapu sicil memurlarının sahte kimlik ve imza ile yapılan usulsüz satış işlemi nedeniyle davacının uğradığı zarardan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Devletin tapu sicilinin tutulmasından doğan sorumluluğunun kusursuz sorumluluk niteliğinde olduğu, somut olayda sahte satış işleminin tapu memurlarının ihmaliyle gerçekleştiği ve bu ihmal ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davanın esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapuda sahte vekaletnameye dayanılarak yapılan satış nedeniyle alıcının uğradığı zararın Devlet Hazinesi tarafından tazmin edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Devletin tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan kusursuz sorumluluğunun olduğu, davacının zararının sahte vekaletnameye dayalı satışın tapu memurlarının mevzuata aykırı işlemleriyle mümkün hale gelmesi nedeniyle tapu sicilinin tutulmasıyla illiyet bağının bulunduğu ve bu zarardan Hazinenin sorumlu olduğunun kabulü gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hazineye ait taşınmazın belediye tarafından davacıya satılması ve sonrasında hazine tarafından açılan dava ile tapu kaydının iptal edilmesi nedeniyle davacının uğradığı zarardan hazinenin de sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan devletin Türk Medeni Kanunu m. 1007 gereğince kusursuz sorumlu olduğu, davalı hazinenin 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi gereğince yapması gereken tashih ve tescil işlemlerini yerine getirmeyerek ve sonrasında belediyenin yolsuz tescil ve satışına sessiz kalarak davacının zararına sebep olan kusurlu davranışlarından sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.