Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Abonelik Esasına Göre Yararlanma”
- Uyuşmazlık: Sanığın, apartmanın ortak kullanım alanına ait elektrik kaynağından izinsiz olarak kendi dairesine elektrik çekmesinin hırsızlık mı yoksa karşılıksız yararlanma mı suçunu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: 6352 sayılı Kanun ile TCK’nın 141/2. maddesinin yürürlükten kaldırılmasıyla enerjinin artık taşınır mal sayılmadığı, sanığın eyleminin abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin sahibinin rızası olmadan tüketilmesi şeklinde gerçekleştiği ve bu nedenle TCK'nın 163/3. maddesinde düzenlenen karşılıksız yararlanma suçunu oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Başkasına ait elektrik sayacından kablo çekerek kaçak elektrik kullanmanın suç teşkil edip etmediği ve suç teşkil ediyorsa hukuki niteliğinin ne olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın başkasına ait elektrik sayacından kablo çekerek kendi evinde elektrik enerjisi kullanmasının, abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin sahibinin rızası olmadan ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi anlamına geldiği ve bu nedenle TCK'nın 163/3. maddesinde düzenlenen karşılıksız yararlanma suçunu oluşturduğu, elektrik enerjisine ilişkin hırsızlık suçunun 6352 sayılı Kanun ile kaldırıldığı gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün denetlenmesi amacıyla dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, baz istasyonuna elektrik veren trafodan kablo çekerek kendi evinde elektrik enerjisi kullanmasının suç teşkil edip etmediği ve suç teşkil etmesi halinde hukuki niteliğinin ne olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, elektrik enerjisinden abonelik esasına göre yararlanılabilmesi ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi nedeniyle TCK'nın 163/3. maddesinde düzenlenen karşılıksız yararlanma suçunu oluşturduğu, 6352 sayılı Kanun ile TCK'nın 141/2 ve 142/1-f maddelerinin yürürlükten kaldırılmasıyla enerjinin artık taşınır mal sayılmaması ve abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin hırsızlık suçuna konu olmaması nedeniyle eylemin hırsızlık suçu olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı karşılıksız yararlanma suçundan cezalandırmasına ilişkin hükmünün denetlenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın başkasına ait elektrik sayacından kendi dairesine kablo çekerek elektrik kullanmasının karşılıksız yararlanma mı yoksa hırsızlık mı oluşturduğu hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 6352 sayılı Kanun ile elektrik enerjisinin taşınır mal olmaktan çıkarılması ve TCK 163/3'te abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin sahibinin rızası olmadan tüketilmesinin karşılıksız yararlanma suçu olarak düzenlenmesi gözetilerek, sanığın eyleminin karşılıksız yararlanma suçunu oluşturduğuna ve yerel mahkemenin beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın abonelik esasına göre yararlanılan suyu, sahibinin rızası olmadan ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tükettiği iddiasıyla açılan hırsızlık davasında, 6352 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi gereğince sanığın kurum zararını ödemesi halinde ceza verilmesine yer olmadığına karar verilip verilemeyeceği ve bu hususta eksik araştırma bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kaçak su kullanımının başladığı tarih, kaçak kullanım süresi, gerçek tüketim miktarı ve sanığın kastı hususlarında eksik araştırma yapıldığı, ayrıca 6352 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi ve 7143 sayılı Kanun kapsamında sanığa yasal hakları ve sonuçları bildirilmeden beraat kararı verilmesinin isabetsiz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın kaçak elektrik kullanmaktan dolayı karşılıksız yararlanma suçundan beraatine ilişkin yerel mahkeme kararına direnilmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan zararın belirlenmesi, sanığın sayaca müdahalesinin tespiti ve 6352 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi uyarınca zararın tazmini halinde ceza verilmeyeceğine dair usulüne uygun bildirim yapılmadan beraat kararı verilmesinin eksik araştırmaya dayandığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın başkası adına kayıtlı elektrik aboneliğini kullanarak kaçak elektrik tükettiği iddiasıyla yargılandığı davada, karşılıksız yararlanma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı ve 6352 sayılı Kanun'un geçici 2/2. maddesi uyarınca zararın giderilmesi halinde ceza verilmeyip verilmeyeceği noktasında yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kaçak elektrik kullanımının tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde olup olmadığının, kullanılan sayaca müdahale edilip edilmediğinin ve sanığın kastının tespiti için eksik araştırma yapıldığı, ayrıca 6352 sayılı Kanun'un geçici 2/2. maddesi uyarınca sanığa, tespit edilecek zararı öderse ceza verilmeyeceğine dair bildirimde bulunulmadan beraat kararı verilmesinin usule aykırı olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Elektrik enerjisi hırsızlığı suçlamasıyla açılan davada, 6352 sayılı Kanun'un geçici 2/2. maddesi gereğince sanığa kurum zararını gidermesi halinde ceza verilmeyeceği bildirilip bildirilmediği ve bu bildirim yapılmadan beraat kararının verilip verilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6352 sayılı Kanun'un amacının, kurum zararının ödenmesi halinde işin esasına girilmeden ceza verilmemesini sağlamak olduğu ve bu hususun sanığa bildirilmesinin zorunlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin sanığa bildirimde bulunmaksızın verdiği beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın işyerinde sayaçtan geçmeden su kullanıp kullanmadığı, kullandığı miktar, kastı, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve kurum zararının giderilmesine dair sanığa bildirimde bulunulup bulunulmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Karşılıksız yararlanma suçunun oluşumu için gerekli unsurların eksik araştırılması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tespiti için gerekli incelemenin yapılmaması, sanığa kurum zararının giderilmesi için yasal bildirimde bulunulmaması ve kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında hak yoksunluğuna karar verilmesi isabetsizlikleri gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı karşılıksız yararlanma suçunun yasal unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçtan zarar gören kurumun olay yerinde yaptığı inceleme neticesinde kaçak su kullanım tutanaklarını iptal etmesi ve sanığın sorumlu olduğu inşaatlarda su tüketiminin olmadığının tespit edilmesi, ayrıca sanığın usulsüz su kullanımına sebebiyet verme kastının da bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararına konu hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin sahibinin rızası olmaksızın tüketmesi eylemi nedeniyle 6352 sayılı Kanun'un geçici 2/2. maddesi uyarınca zararın giderilmesi halinde ceza verilmeyeceğine dair bildirimde bulunulup bulunulmayacağı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin bozma ilamına uymamasına rağmen verdiği kararın, yeni gerekçeler içermesi ve ilk kararda bulunmayan hususları değerlendirmesi nedeniyle yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 2. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Elektrik enerjisi hırsızlığı suçlamasıyla yargılanan sanığın beraat kararının, 6352 sayılı Kanun'un geçici 2/2. maddesi gereğince katılanın zararını tazmin etmesi halinde ceza verilmeyebileceği hususunun değerlendirilmemesi nedeniyle bozulmasının ardından, yerel mahkemenin direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, bozma kararından sonra verdiği direnme kararında, ilk hükümde bulunmayan ve Yargıtay incelemesinden geçmemiş yeni gerekçelere dayanarak beraat kararını koruması nedeniyle direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 2. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.