Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Adın Değiştirilmesi”
- Uyuşmazlık: Ölmüş babasının nüfus kaydındaki adının düzeltilmesi için dava açan oğlun, davada aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ad üzerindeki hakkın kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olduğu ve bu hakkın kişinin ölümünden sonra mirasçıları tarafından kullanılamayacağı gözetilerek, ölmüş babasının adının düzeltilmesi istemiyle dava açan oğlun aktif husumet ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evlatlık ilişkisi kurulurken soyadı değişikliği talebinde bulunmayan ergin evlatlığın soyadının ve anne baba adının değiştirilerek nüfus kayıtlarının düzeltilmesi talebine ilişkin görevli ve yetkili mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Evlat edinilenin soyadının ve anne baba adının değiştirilmesi talebine ilişkin davanın, 4787 sayılı Kanun'un 4. maddesi uyarınca Aile Mahkemesi'nin görev alanına girdiği, bu nedenle görevli olmayan Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Velayeti anneye verilen küçüğün, babasının soyadını taşımasından kaynaklanan sosyal ve psikolojik sorunlar nedeniyle, annesinin soyadını alması talebiyle açılan soyadı değişikliği davasında görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Evlilik birliği içerisinde doğan çocuğun doğumla kazandığı aile soyadının değiştirilmesi talebinin, velayet hakkı ve çocuğun menfaati kapsamında değerlendirilmesi gereken bir aile hukuku uyuşmazlığı olduğu, dolayısıyla 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4. maddesi uyarınca görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evlilik birliği içinde doğan ve boşanma ile velayeti annesine verilen küçüğün, babasının soyadını taşıyor olmasına rağmen annesinin soyadını alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun soyadının belirlenmesi davasının aile hukukundan doğan bir dava olduğu ve bu nedenle görevli mahkemenin aile mahkemesi olması gerektiği gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinin verdiği direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evlilik birliği içinde doğan ve boşanma ile velayeti annesine verilen, ancak babasının soyadını taşıyan küçüğün soyadının, annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun soyadının doğumla babasının soyadı olarak belirlendiği, velayet hakkının anneye verilmiş olmasının ve çocuğun annesiyle aynı soyadını taşımasının onun yararına olacağının ileri sürülmesinin Türk Medeni Kanunu m.321 hükmü ve çocuğun soyadını belirleme konusundaki düzenlemeler karşısında tek başına haklı bir sebep oluşturmadığı, ayrıca uyuşmazlığın çözümünün aile hukuku kapsamında olduğu ve bu nedenle görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Velayeti annede olan küçüğün nüfus kaydındaki adının değiştirilmesi istemiyle anne tarafından açılan davada, babanın davaya katılıp katılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun adının belirlenmesi ve değiştirilmesinde anne ve babanın birlikte hareket etme zorunluluğu ve velayet düzeninin değişebileceği göz önünde bulundurularak, küçüğün babasının davaya taraf olarak dahil edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Nüfus kaydında baba adının değiştirilmesi istemine ilişkin davada görevli mahkemenin aile mahkemesi mi yoksa asliye hukuk mahkemesi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun doğum tarihinde genetik annenin evli olmaması sebebiyle davanın nüfus kaydına genetik baba isminin yazılması yönünden soybağı davası niteliği taşıdığı, aynı davada bir kısım talepler yönünden nüfus kayıtlarında düzeltme yapılması, bir kısım talepler yönünden de soybağının düzeltilmesi istemi olması halinde nihai talebi bir bütün oluşturan ve biri hakkında verilecek karar diğerini doğrudan ilgilendiren bu uyuşmazlığın bütün olarak özel yetkili aile mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek Diyarbakır 2. Aile Mahkemesi’nin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nüfus kaydındaki ismin değiştirilmesi talebinde görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin yargı yolu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1-a maddesinde nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının asliye hukuk mahkemesinde görüleceğinin düzenlenmiş olması ve HMK’nın 383. maddesinde de aksine bir düzenleme olmadığı sürece çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olacağının belirtilmiş olması; ancak somut olayda nüfus kaydındaki ismin değiştirilmesi talebinin 5490 sayılı Kanun'da düzenlenen nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin bir talep olması gözetilerek görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğuna ve yargı yerinin ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Velayet sahibi anne tarafından açılan, çocuğun soyadının annesinin kızlık soyadı ile değiştirilmesi davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 2525 Sayılı Soyadı Kanunu'nun 4. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi, Anayasa Mahkemesi'nin velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının değiştirilmesi taleplerinin Anayasa’nın 20. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği yönündeki kararları ve çocuğun üstün yararı gözetilerek, çocuğun idrak çağında olması ve soyadının değiştirilmesine yönelik olumlu beyanı değerlendirildiğinde, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Temyiz harç ve giderlerinin süresinde ödenmemesi nedeniyle temyiz başvurusunun yapılmamış sayılıp sayılmayacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 366. maddesi atfıyla 344. maddesi gereğince, temyiz harç ve giderlerinin tebligattan itibaren bir haftalık kesin süre içinde ödenmemesi halinde temyiz başvurusunun yapılmamış sayılacağı gözetilerek, davacı vekilinin süresinde harç ve giderleri yatırmaması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz başvurusunu yapılmamış sayan ek kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Velayet hakkına sahip annenin, çocuğun soyadının kendi kızlık soyadı ile değiştirilmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı gözetilerek, annenin velayet hakkına sahip olması, babanın çocuğa ilgi göstermemesi ve çocuğun okul gibi sosyal ortamlarda farklı soyadı nedeniyle sorun yaşaması nedeniyle annenin kızlık soyadının çocuğun soyadı olarak değiştirilmesinde çocuğun üstün yararının bulunduğu değerlendirilerek, yerel mahkemenin reddine ilişkin karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.