Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Adil Yargılama”
- Uyuşmazlık: Sanığın, ağabeyinin aldığı cezaya tepki olarak sarf ettiği sözlerin kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sözlerinin, ağabeyinin aldığı cezaya yönelik şiddetli elem ve ızdırap sonucu açığa vurduğu şahsî değer yargıları kapsamında kaldığı, muhatapların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp ağır eleştiri niteliğinde olduğu ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kovuşturma aşamasında müdafi atanması talebinde bulunmayan ve tutuklu yargılanan sanık hakkında, müdafi atanmamasının CMK'nın 101/3. maddesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı ve bu bağlamda savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı ile TCK’nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanun’un 5. maddeleri uyarınca silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan sanığa, CMK'nun 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafi atanması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın soruşturma aşamasında ve tutuklama talebiyle sevk edildiğinde müdafii bulunduğu, kovuşturma aşamasında ise kendisine müdafi seçme veya görevlendirme talebinde bulunmadığı, CMK m. 150/3'te düzenlenen zorunlu müdafilik hükmünün sanığa atılı suçun temel cezası dikkate alındığında uygulanmayacağı, CMK 101/3'ün ise ilk tutuklamaya ilişkin olduğu ve tutuklu olarak yargılanmanın tek başına zorunlu müdafilik nedeni olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Müdafii aracılığıyla takip edilen ceza davasında, istinaf başvurusunun reddine dair kararın sanık müdafiine tebliğ edilmesine rağmen sanığın kendisine ayrıca tebligat yapılmadan temyiz yoluna başvurup başvuramayacağı ve cezaevinde bulunan sanığın müddetname tebliği üzerine yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza yargılamasında adil yargılanma hakkının ve etkin başvuru yolunun sağlanması için, kararın tebliğinin şekli değil, amacına uygun ve hak arama hürriyetini engellemeyecek biçimde yapılması gerektiği, CMK'nın 260. maddesiyle sanığın kanun yoluna başvuru hakkının açıkça kabul edildiği, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi ve CMK'nın 35. maddesi birlikte değerlendirildiğinde müdafiin yanında sanığa da tebligat yapılması gerektiği, müdafi ile vekilin farklı statülerde olduğu ve müdafinin sanığın temsilcisi sayılamayacağı, bu nedenle kararın cezanın muhatabı olan sanığa ayrıca tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eşlerden birinin düzenlediği iddianame ile açılan kamu davasında, diğer eşin hâkim sıfatıyla yargılama yapmasının ve karar vermesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza muhakemesinde tarafsızlığın güvence altına alınmasına yönelik düzenlemeler, CMK'nın 22 ve 23. maddelerinde sınırlı olarak sayılan hâkimin davaya bakamayacağı ve yargılamaya katılamayacağı hâller arasında, eşlerden birinin iddianame düzenlemesi durumunda diğer eşin hâkim olarak davaya bakamayacağına ilişkin açık bir düzenlemeye yer verilmemiş olması, sanık hakkında iddianame düzenleyen Cumhuriyet savcısının kovuşturma evresinde mahkemede görev almaması, sanık tarafından hâkimin reddi istenmemesi, hâkimin davadan çekinmemesi, eşlerin bir mahkemenin aynı dairesinde görev yapmaması, ceza muhakemesi hukukunda kıyas yoluyla istisnai hükümlerin kapsamının genişletilememesi ve yerleşik uygulamanın da bu yönde olması hususları değerlendirilerek, eşlerden birinin düzenlediği iddianame ile açılan davada diğer eşin hâkim sıfatıyla yargılama yapmasının ve karar vermesinin başlı başına adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğuracak şekilde objektif ve sübjektif anlamda tarafsızlık ilkesini zedelemediği kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nitelikli dolandırıcılık suçundan beraat kararı verilen sanık hakkında, beraat kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararının temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığa atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun gerektirdiği cezanın belirlenmesinde TCK'nın 158/3. maddesinin dikkate alınması gerektiği, bu kapsamda suçun cezasının üst sınırının on yılı aşması nedeniyle anılan beraat kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararının temyiz edilebilir olduğu gözetilerek, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık müdafiine usulüne uygun tebliğ edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı sanığın temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza muhakemesinde müdafiin sanığı temsil etmediği, bağımsız bir yargılama organı olduğu, adil yargılanma hakkının ve etkin başvuru yollarının sanık lehine yorumlanması gerektiği, müdafiye yapılan tebligatın sanığa yapılmış sayılamayacağı, sanığın kararı 18.04.2021 tarihinde tebliğ alıp 26.04.2021 tarihinde temyiz yoluna başvurmasının eski hale getirme istemi yerine geçtiği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilerek, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin temyiz isteminin reddine ilişkin kararı kaldırılmış ve dosya temyiz incelemesi için Yargıtay 10. Ceza Dairesine gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık müdafii tarafından süresi içinde temyiz edilmeyen Bölge Adliye Mahkemesi kararını, kendisine tebligat yapılmadan ceza infaz kurumundan temyiz eden sanığın bu talebinin süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Adil yargılanma hakkı, etkin başvuru yolu, Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi ve CMK'nın 35/2. maddesi ile müdafi-vekil ayrımı gözetilerek, sanığa tebligat yapılmayan kararın öğrenildiği tarihin tebliğ tarihi sayılması, müdafinin temyiz yoluna başvurmamasından kaynaklanan sürenin kaçırılmasının eski hale getirme nedeni oluşturması ve sanığın temyiz isteminin süresinde kabul edilmesi gerektiği değerlendirilerek Özel Daire'nin ek kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, mağdurenin nitelikli cinsel saldırı iddiasına ilişkin başvurusu üzerine, adli kolluk görevlisi olarak yetkili merci sıfatıyla suç şüphesini öğrenmesine rağmen, bunu Cumhuriyet savcısına bildirmeyip olayı kendiliğinden ve hukuka aykırı şekilde değerlendirerek mağdurenin mağduriyetine neden olması ve devletin adil yargılama yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle, ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunun unsurları oluştuğu gözetilerek yerel mahkeme hükmünün ve Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idareye karşı, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi gereğince ödenmeyen hakediş bedellerinin tahsili talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet İşleri Genel Şartnamesi'nin 42/a maddesinin, geçici hakedişlere itiraz prosedürünü düzenleyen hükmünün iptaline ilişkin Danıştay kararının, iptal kararından önce akdedilen sözleşmelere ve derdest davalara etkisi olmadığı, davacının şartnamede belirtilen usule uygun itirazda bulunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, kamu ihale sözleşmesi kapsamında düzenlenen hakedişleri ihtirazi kayıt koymadan imzalamasına rağmen, fazladan ödediğini iddia ettiği bedelleri davalı idareden talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet İşleri Genel Şartnamesi'nin 42/a maddesinin, hakedişlere itiraz prosedürünü düzenleyen hükmünün, Danıştay tarafından iptal edilmiş olsa dahi, iptal kararından önce imzalanan sözleşmelerde ve dolayısıyla derdest davalarda sözleşmenin eki haline gelmiş bir hüküm olarak uygulanmaya devam edeceği, davacının hakedişleri ihtirazi kayıt koymadan imzaladığı için ödediği bedeli talep etme hakkı bulunmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı yüklenicinin, kamu ihale sözleşmesi kapsamında düzenlenen hakedişleri ihtirazi kayıt koymadan imzalaması nedeniyle, fazladan ödediğini iddia ettiği bedelleri davalı idareden talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmenin eki niteliğindeki Hizmet İşleri Genel Şartnamesi'nin hakedişlere itiraza ilişkin hükmünün, delil sözleşmesi oluşturduğu ve davacının hakedişleri ihtirazi kayıt koymadan imzalamasıyla bu bedelleri kabul etmiş sayılacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.