Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Adil Yargılamayı Etkileme”
- Uyuşmazlık: Sanığın, çeşitli kişilere gönderdiği mektuplarla kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret, iftira ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçlarını işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın bazı mektupları yazıp gönderdiği sabit olsa da, hakaret ve iftira suçlarının unsurlarının oluşmadığı, diğer mektupların sanık tarafından gönderildiğine dair kesin ve yeterli delil bulunmadığı, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçundan katılanların ve zarar görenin şikayetçi olma haklarının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin yargı görevi yapan kişiye karşı görevi yaptırmamak için direnme suçunu mu yoksa tehdit suçunu mu, yoksa yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, bir cinayet davasında maktulün kardeşinin müdafiliğini yapan avukata, dosyayı takip etmesi halinde kendisine ve ailesine zarar vereceğini söyleyerek tehdit etmesi ve bu nedenle avukatın görevden çekilmesi sonucu oluşan eylemin, avukatın yargı görevi yapan sıfatıyla görevini yapmasını engellemek amacıyla gerçekleştirildiği, bu nedenle de TCK'nın 265/2. maddesinde düzenlenen yargı görevi yapan kişilere karşı görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eşlerden birinin düzenlediği iddianame ile açılan kamu davasında, diğer eşin hâkim sıfatıyla yargılama yapmasının ve karar vermesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza muhakemesinde tarafsızlığın güvence altına alınmasına yönelik düzenlemeler, CMK'nın 22 ve 23. maddelerinde sınırlı olarak sayılan hâkimin davaya bakamayacağı ve yargılamaya katılamayacağı hâller arasında, eşlerden birinin iddianame düzenlemesi durumunda diğer eşin hâkim olarak davaya bakamayacağına ilişkin açık bir düzenlemeye yer verilmemiş olması, sanık hakkında iddianame düzenleyen Cumhuriyet savcısının kovuşturma evresinde mahkemede görev almaması, sanık tarafından hâkimin reddi istenmemesi, hâkimin davadan çekinmemesi, eşlerin bir mahkemenin aynı dairesinde görev yapmaması, ceza muhakemesi hukukunda kıyas yoluyla istisnai hükümlerin kapsamının genişletilememesi ve yerleşik uygulamanın da bu yönde olması hususları değerlendirilerek, eşlerden birinin düzenlediği iddianame ile açılan davada diğer eşin hâkim sıfatıyla yargılama yapmasının ve karar vermesinin başlı başına adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğuracak şekilde objektif ve sübjektif anlamda tarafsızlık ilkesini zedelemediği kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gazetede yayımlanan haber dizisinin davacıların kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Haberin, güncel bir olayla ilgili yürütülen idari ve cezai soruşturmalara dayandığı, kamu yararı ve toplumsal ilgi taşıdığı, haberde kullanılan fotoğrafların ve isimlerin değiştirilmiş olması nedeniyle davacıların kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği, basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı gazetenin yayınladığı haber dizisinin davacı avukatların kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı gazetenin, davacı avukatlar hakkındaki haber dizisinde, soruşturma dosyalarındaki iddiaların ötesine geçerek, isim ve fotoğrafları yayınlarken, davacıların itibarını sarsacak ifadeler kullanması ve öz ile biçim arasında dengeyi bozması nedeniyle kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına ve tazminat miktarının incelenmesi için dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eşlerden birinin düzenlediği iddianame ile açılan kamu davasında, diğer eşin hakim sıfatıyla yargılama yapmasının ve karar vermesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza muhakemesinde, CMK'nın 22 ve 23. maddelerinde sayılan hakimin davaya bakamayacağı ve yargılamaya katılamayacağı hallerin dışında, eşlerden birinin iddianame düzenlemesi diğer eşin hakim olarak davaya bakmasına engel teşkil etmediği, tarafsızlık ilkesinin ihlal edildiğine dair somut bir veri de bulunmadığı gözetilerek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin bozma ilamının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fuhşa aracılık suçlamasıyla yapılan aramada, CMK'nın 119/4. maddesine göre arama tanığı bulundurulmamasının arama işlemini hukuka aykırı hale getirip getirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: CMK'nın 119/4. maddesinin açık hükmüne aykırı olarak, arama işleminin ihtiyar heyeti veya komşulardan iki kişi bulundurulmadan yapılması nedeniyle hukuka aykırı olduğu, bu nedenle elde edilen delillerin de hukuka aykırı delil olarak kabul edilmesi ve hükme esas alınamayacağı gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, yayınlanan haberin içeriğinin görünür gerçekliğe uygun olup olmadığı ve davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu haberde, gerekli, yararlı ve ilgili olmayan başlıklar kullanılarak, davacıyla röportaj yapılmamış olmasına rağmen yapılmış gibi bir izlenim bırakılarak, davacının şeref ve itibarını sarsacak şekilde gerçek dışı beyanlarına yer verilmek suretiyle haber sınırları aşıldığı, öz ile biçim arasında dengenin bozulduğu ve davacının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak tazminat miktarı yönünden inceleme yapılmak üzere dosya Özel Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık Cumhuriyet savcısının, dosya kendisine tevzi edilmeden önce dosya ile ilgilenmesinin ve olaya müdahil olmasının görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yıllık iznini yarıda keserek göreve dönmesi, kendisine tevzi edilmeden önce soruşturma dosyasıyla ilgilenmesi, dosyayı takip eden kişilerle yoğun telefon görüşmeleri yapması ve basında çıkan haberlerin ardından soruşturmayı hızla sonuçlandırması gibi hususlar, görevinin gereklerine aykırı hareket ederek dosya taraflarının mağduriyetine sebebiyet verdiği gerekçesiyle görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu değerlendirilerek mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: İddianamenin duruşmada sanığa okunmadan sorgusunun yapılıp hüküm kurulmasının savunma hakkını ihlal edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamenin sanığa tebliğ edilmiş ve sanığın suçlamayı bilerek savunma yapmış olması, iddianamenin duruşmada okunmamasının sanığın savunma hakkını kısıtlamadığı gerekçesiyle Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılarak hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanmasında, Yargıtay üyesi olması sebebiyle özel soruşturma usullerine tabi olup olmadığı ve suçüstü hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mütemadi suç olan silahlı terör örgütüne üyeliği suçunun, örgütten ayrılmadığı sürece devam ettiği ve yakalandığı anda suçüstü halinin mevcut olduğu, ayrıca CMK 161/8 hükmü gereğince Yargıtay üyelerine tanınan özel soruşturma usullerinin TCK m. 314'te düzenlenen suçlar bakımından uygulanmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.