Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Adli Para Cezası Hesabı”
- Uyuşmazlık: Sanığın komisyon karşılığı düzenleyip verdiği sahte müstahsil makbuzlarını kullanan kişilerin destekleme primi alması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işleyip işlemediği, işlediği kabul edilirse suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı, sanığın bu suça iştirak derecesinin ne olduğu, TCK'nın 158/1-f maddesindeki adli para cezası düzenlemesinin uygulanması ve yerel mahkemenin gün belirlemeden doğrudan adli para cezası tayin etmesinin doğru olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, gerçek bir ticari faaliyeti olmaksızın komisyon karşılığı sahte müstahsil makbuzu düzenleyerek, başkalarının haksız destekleme primi almasını sağlamasının nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, bu suça yardım eden sıfatıyla iştirak ettiği, TCK'nın 158/1-f maddesindeki adli para cezası miktarının suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı hükmünün temel ceza belirlenirken uygulanması gerektiği ve yerel mahkemenin gün belirlemeden doğrudan adli para cezası belirlemesinin hukuka aykırı olması nedeniyle yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen hükümde, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında yapılan hesap hatasının düzeltilip düzeltilemeyeceği ve hükmün ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine ilişkin kısmının uygulanabilirliği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Hesap hatası sonucu eksik belirlenen adli para cezasının, hükmün sadece sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi sebebiyle aleyhe değiştirme yasağı kapsamında olduğu ve düzeltilemeyeceği, ancak hüküm fıkrasında yer alan "ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesi" ibaresinin, 6545 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca kamuya yararlı işte çalıştırma seçeneğini göz ardı ettiği ve infazda tereddüt yaratabileceği gerekçesiyle hükmün bu kısmının bozulmasına, ilgili ibarenin çıkarılması suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aleyhe temyiz bulunmayan nitelikli dolandırıcılık davasında, yerel mahkemece eksik hesaplanan adli para cezasının, Özel Daire tarafından düzeltilerek onanmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin nitelikli dolandırıcılık suçunun unsurlarını oluşturup oluşturmadığının tespiti için gerekli delillerin toplanmamış olması ve bu hususta eksik araştırma yapılması nedeniyle yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık aleyhine temyiz bulunmayan bir dosyada, yerel mahkemece verilen adli para cezasının hesaplanmasında yapılan maddi hatanın, Yargıtay tarafından düzeltilerek onanmasının aleyhe hüküm verme yasağına aykırı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Cezanın belirlenmesinde yapılan basit matematik hatalarının, iradi olmaksızın ve güdülen amacın dışında yapılması halinde aleyhe değiştirme yasağı kapsamında değerlendirilmemesi ve sanık aleyhine temyiz bulunmasa dahi doğru uygulama yapılmak suretiyle hükmün düzeltilebilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama suçundan sanığa verilen ceza ile ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılması, hapis cezasının paraya çevrilmesi ve temyiz yoluna ilişkin hususlarda yerel mahkeme kararının bozulması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin değerlendirmenin tüm hükmü kapsadığı, hapis cezasının paraya çevrilmesinde maddi hata bulunduğu ve kısa karardaki temyiz yoluna ilişkin eksik bildirimin gerekçeli kararda düzeltilmesinin hükmü karıştırma sayılmayacağı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilerek, Özel Daire bozma kararı kaldırılmış ve yerel mahkeme hükmü onanmıştır. - Özet bulunamadı.
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında tefecilik, silahla tehdit, kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçlarından verilen cezaların miktarı, suçun nitelikli hallerinin uygulanması ve mağdurun savunmasız olup olmadığının tespiti konularında yerel mahkeme kararı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların tefecilik suçunu birden fazla kişiye karşı işledikleri ve eylemlerin zincirleme suç teşkil ettiği, fahiş faiz oranları uyguladıkları, tehdit ve şiddet içeren yöntemler kullandıkları, mağdurların ciddi ekonomik ve sosyal zararlara uğradıkları, ayrıca silahla tehdit ve kasten yaralama suçlarını da işledikleri gözetilerek cezaların miktarının hakkaniyete uygun olduğu ve şikayetçinin kasten yaralama suçunda kendisini savunamayacak durumda olup olmadığına dair Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasının gerekli olmadığı, ancak sanık ...’ın kasten yaralama eyleminin TCK’nın 86/2. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğunun gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek, sanık ... hakkında şikayetçi ...'a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bozulmuş, diğer mahkumiyet hükümleri ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmemesinin ve adli para cezası hesabındaki yanlışlığın hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suç tarihinden önce kasıtlı bir suçtan mahkûmiyetinin bulunmadığı, mağdurun şikayetinden vazgeçtiği ve zararın giderildiği gözetilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusunda mahkemenin yeniden değerlendirme yapması gerektiği ve adli para cezası hesabında usul hatası yapıldığı gerekçeleriyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kanun yararına bozma kararı sonrası verilen hükme karşı olağan kanun yoluna başvurulup başvurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kanun yararına bozma kararı sonrası verilen hükmün hukuki değerden yoksun olması nedeniyle olağan kanun yoluna başvurulamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı değişik gerekçeyle kabul edilmiş ve yerel mahkeme kararı hukuki değerden yoksun sayılmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerinin, eksik araştırma yapılıp yapılmadığı ve nitelikli dolandırıcılık suçundan gün belirlenmeden doğrudan adli para cezasına hükmedilmesinin isabetli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık tarafından çalınan çekle karpuz alımı gerçekleştirildiği ve çekin karşılıksız çıkması üzerine nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyet kararı verildiği, ancak mahkemenin adli para cezasını TCK 52. maddesine uygun olarak gün hesabıyla belirlemeyip doğrudan miktar üzerinden hükmettiği, bu hususun infazda tereddüt yaratacağı ve sanığın aleyhine temyiz bulunmadığından kazanılmış hakkının ihlal edileceği gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyiz başvurusunda, yerel mahkemenin hesap hatası nedeniyle eksik belirlediği adli para cezasının, Yargıtay tarafından düzeltilerek onanmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yalnızca sanık tarafından temyiz edilmiş bir hükümde, yerel mahkemece hesap hatası sonucu eksik belirlenen adli para cezasının Yargıtay tarafından düzeltilmesinin, aleyhe düzeltme yasağına aykırı olduğu gözetilerek, Yargıtay’ın düzelterek onama kararı bozulmuş ve yerel mahkeme hükmünün hesap hatası eleştirilerek düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.