Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Adli Sicil Kayıtları”
- Uyuşmazlık: Suç tarihinde 65 yaşını bitirmiş olan sanık hakkında kasten yaralama, hakaret ve 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçlarından hükmedilen kısa süreli hapis cezalarının TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara çevrilmesine engel teşkil eden sabıkasının bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suç tarihi itibarıyla 65 yaşını bitirmiş olması ve arşiv kaydının silinmiş olması nedeniyle TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca kısa süreli hapis cezalarının seçenek yaptırımlara çevrilmesi zorunluluğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında iddianamede talep edilmeyen TCK'nın 58. maddesinin (tekerrür hükümleri) uygulanabilmesi için CMK’nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların tekerrüre esas suçlarının ve adli sicil kayıtlarının duruşmada okunması ve sanıkların bunlara itiraz etmemeleri nedeniyle tekerrür hükümlerinin uygulanması için ayrıca ek savunma hakkı verilmesine gerek olmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün, para cezasının taksitlendirilmesine karar verilirken uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi dışında, onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkemenin, hükümlünün adli sicil kaydının silinmesine karar vermesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun geçici 2. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 11.04.2012 tarihinden itibaren adli sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin münhasıran Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü tarafından yapılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin adli sicil kaydının silinmesine ilişkin verdiği karar, kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yabancı uyruklu ve üzerinde kimlik belgesi bulunmayan sanığın, sadece beyanına dayanılarak kimlik tespiti yapılıp hüküm kurulmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kimliğinin tespiti için gerekli araştırmaların yapılmadan, yalnızca beyanına dayanılarak hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, CMK'nın ilgili maddeleri ve uluslararası hukuk kuralları gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten yaralama ve tehdit suçlarından verilen mahkûmiyet hükümleriyle ilgili olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması (CMK m. 231) ve hapis cezasının ertelenmesi (TCK m. 51) hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın adli sicil arşiv kaydındaki mahkûmiyetlerin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmediği, ancak suç işleme eğiliminin değerlendirilmesinde dikkate alınabileceği, sanığın yargılama sürecindeki tutum ve davranışları ile suçun niteliği gözetildiğinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve cezanın ertelenmesine yer olmadığına dair mahkemenin gerekçesinin yeterli olduğu ve tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında değerlendirilmesinin ise infaz aşamasında mümkün olduğu değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında iddianamede yer almayan TCK'nın 58. maddesindeki tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için CMK'nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tekerrür hükümlerinin uygulanmasını gerektiren sabıkalılık halinin, adli sicil kaydının duruşmada okunması ve sanığın buna itiraz etmemesinden dolayı önceden bilindiği ve ek savunma hakkı verilmesinin hükmü etkilemeyeceği değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verildikten sonra, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyip işlemediği ve düşme kararına ilişkin temyiz incelemesinin kapsamının ne olacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemediğinin UYAP kayıtları ve adli sicil kaydı ile sabit olması, HAGB kararına ilişkin temyiz incelemesinin ise CMK 231/10'daki şartlarla sınırlı olması gerektiği ve bu kapsamda sanığın denetim süresini tamamladığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın düşmesine ilişkin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı hususunda Yargıtay 15. Ceza Dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın adli sicil kaydında suç tarihinde silinmemiş olan kasıtlı bir suçtan mahkumiyet kaydı bulunduğu ve bu nedenle HAGB için öngörülen "daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış olma" şartının gerçekleşmediği gözetilerek, Daire'nin HAGB uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi için bozma kararı vermesi hatalı bulunmuş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilerek bozma kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilen sanık hakkında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyip işlemediğinin tespiti ve Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 27. maddesi uyarınca temyiz incelemesinin kapsamının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemediğinin tespit edilmesi ve HAGB kararına ilişkin temyiz incelemesinin CMK 231/10. maddesinde öngörülen şartlarla sınırlı olması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin davanın düşmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Limited şirket müdürünün, şirketin tüm taşınmazlarını veya faaliyetini sürdürmesini imkansız kılacak ölçüdeki taşınmazları satması için genel kurul kararı gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Limited şirket müdürünün, şirketin devamını imkansız kılacak veya fiilen tasfiyesine yol açacak miktarda taşınmaz satışı yapması, şirketin olağan işletme faaliyetini aşan olağanüstü bir işlem olduğundan ve şirketin tasfiyesi genel kurulun yetkisinde olduğundan, bu tür satışlar için genel kurul kararı gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.