Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Adli Yargı Yeri”
- Uyuşmazlık: Davalı kamu kurumunun yol bakım ve onarım hizmetindeki kusuru nedeniyle meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan araç hasarının tazmini istemiyle açılan davanın, adli yargı yerinde mi yoksa idari yargı yerinde mi görülmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 110. maddesinin, Devlet ve diğer kamu kuruluşlarına ait araçların işletilmesinden kaynaklanan sorumluluk davalarını adli yargıya tahsis etmesine rağmen, idarenin yol bakım ve onarımı gibi kamu hizmetlerini kusurlu ifasından doğan zararlar için KTK’da özel bir düzenleme bulunmadığı, bu nedenle idarenin hizmet kusuruna dayalı tazminat taleplerinin Anayasa'nın 125. maddesi ve İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca idari yargının görev alanına girdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kamu kurumunun yol çalışması hizmetindeki kusur nedeniyle meydana gelen araç hasarının tazmini istemine ilişkin davanın, idari yargı yerinde mi yoksa adli yargı yerinde mi görüleceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 110. maddesinde yapılan değişiklik ile, söz konusu kanundan doğan sorumluluk davalarının, işleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların neden olduğu zararlara ilişkin olanlar da dahil olmak üzere adli yargıda görüleceğinin belirtilmesine rağmen, somut olayda, davanın dayanağı olan hususun davalı idarenin yol bakım ve onarımı hizmetini kusurlu şekilde yürütmesi, yani hizmet kusuru olması ve bu durumun KTK m. 110 kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Karayolu üzerindeki kaya parçasına çarpılması sonucu hasar gören kasko sigortalı araç için, sigorta şirketinin idareye rücuen tazminat davası açması üzerine, davanın adli yargı yerinde mi yoksa idari yargı yerinde mi görüleceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, Karayolları Trafik Kanunu'nun 85. maddesi ve devamındaki maddelerde düzenlenen motorlu araç işleteninin sorumluluğuna değil, idarenin yol bakım ve onarım hizmetini kusurlu ifa etmesi nedeniyle oluşan zarara ilişkin olduğu, dolayısıyla hizmet kusurundan kaynaklanan bir uyuşmazlık niteliği taşıdığı gözetilerek, davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kamu kurumunun yol çalışması sırasında gerekli önlemleri almaması nedeniyle meydana gelen araç hasarının tazmini istemine ilişkin davanın, adli yargı yerinde mi yoksa idari yargı yerinde mi görüleceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin, yol yapım ve onarımı sırasında trafik güvenliği bakımından gerekli önlemleri almaması nedeniyle meydana gelen araç hasarının tazmini talebi, Karayolları Trafik Kanunu'nun motorlu araç işleteninin sorumluluğunu düzenleyen hükümlerine değil, idarenin trafik güvenliği ve düzeni sağlama görevini kusurlu olarak ifa etmesi iddiasına dayanmakta olup, idari eylem ve işlemlerden doğan uyuşmazlıkların idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediyenin yol yapım çalışmaları sırasında meydana gelen trafik kazası nedeniyle oluşan zarardan dolayı açılan tazminat davasının adli yargı yerinde mi yoksa idari yargı yerinde mi görüleceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, davalı belediyenin yol yapım çalışmaları sırasındaki ihmali nedeniyle oluşan hizmet kusuruna dayandığı ve Karayolları Trafik Kanunu'nun 110. maddesindeki değişikliğin kamu araçlarının işletilmesinden kaynaklanan trafik kazalarını kapsadığı, belediyenin trafik düzenini sağlama görevini kapsamadığı gözetilerek, davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının sorumluluğu altındaki yolda yapılan çalışmalar sırasında meydana gelen trafik kazası nedeniyle oluşan zararın tazmini davasının, yargı yolu bakımından adli yargıda mı yoksa idari yargıda mı görüleceği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetine ilişkin bir proje kapsamında yapılan yol çalışmaları esnasında yeterli güvenlik önlemlerinin alınmaması nedeniyle meydana gelen trafik kazasından kaynaklanan zararın tazmini talebinin, hizmet kusuruna dayalı bir tam yargı davası niteliğinde olduğu ve bu sebeple idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yol bakım ve onarımına ilişkin hizmet kusuruna dayalı rücuen tazminat davasının yargı yolu bakımından adli yargıda mı yoksa idari yargıda mı görüleceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet kusuruna dayalı tazminat davalarının idari yargının görev alanına girdiği, KTK m.110'un idarenin hizmet kusurunu kapsamadığı, idare mahkemesinin görevsizlik kararının kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karayolunun bozuk olması nedeniyle meydana gelen trafik kazasından dolayı kasko şirketinin rücuen tazminat davası açması üzerine, davanın adli yargıda mı yoksa idari yargıda mı görüleceği hususunda yaşanan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, Karayolları Trafik Kanunu'nun 85. maddesinde düzenlenen işletenin hukuki sorumluluğuna değil; idarenin yol bakım ve onarım hizmetini kusurlu ifa etmesi nedeniyle oluşan zarara ilişkin olduğu ve bu nedenle idari yargı yerinde görülmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yol çalışması sırasında meydana gelen trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davasının adli yargıda mı yoksa idari yargıda mı görüleceği hususunda görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin yol çalışması hizmetini kusurlu olarak yerine getirmesi nedeniyle oluşan araç hasarının tazmini isteminin, Karayolları Trafik Kanunu'nun işletenin hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümlerine değil, idarenin hizmet kusuruna dayandığı ve bu nedenle uyuşmazlığın çözümünün idari yargı yerinin görevinde olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamu kurumu niteliğindeki davalı kurumun yol çalışması hizmetinin kusurlu olarak verilmesi nedeniyle oluşan araç hasarının tazmini istemine yönelik olarak açılan davanın idari yargı mı, yoksa adli yargı yerinde mi görüleceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) kapsamında araç işleteninin hukuki sorumluluğuna değil, davalı idarenin görevlerini tam ve eksiksiz yerine getirmemesi nedeniyle hizmet kusurundan kaynaklandığı, rücu davası niteliğinde olduğu ve idari bir eylemden kaynaklı olarak sigorta şirketinin kişisel hakkının ihlal edilmiş olması gözetilerek idari yargının görevli olduğuna ve bu nedenle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İdari yargı mercii ile arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığını çözen Uyuşmazlık Mahkemesi kararıyla yargı yolunun caiz olmadığı gerekçesiyle verdiği ret kararının kaldırılan hukuk mahkemesinin, kıyas yoluyla 6100 sayılı HMK’nın 20. maddesini uygulayarak süresinde başvuru yapılmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar vermesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle verilen usulden ret kararlarının, adli yargı içindeki görevsizlik/yetkisizlik nedeniyle verilen kararlardan farklı olması ve HMK’nın 20. maddesinin aynı yargı kolu içindeki mahkemeler arasında verilmiş kararlara ilişkin bir usul kuralı olması gözetilerek, ayrıca kanun koyucunun bu hal için 20. maddede öngörülen şekilde dosyanın ilgili idare mahkemesine gönderilmesine dair bir düzenlemeye yer vermemesi ve Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarına uyulmasının zorunlu olması nedeniyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının yol bakım çalışması yaparken yola mucur dökmesi ve işaretleme yapmaması nedeniyle davacının aracının hasarlanması sonucu açılan tazminat davasının, yargı yolu bakımından adli yargıda mı yoksa idari yargıda mı çözümlenmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının eyleminin hizmet kusuru niteliğinde olduğu ve idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar için tam yargı davasının idari yargıda açılması gerektiği, ayrıca idari yargının görevsizliğine ilişkin kesin karar bulunması halinde Uyuşmazlık Mahkemesi'ne başvurulması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.