Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ahlâk ve Adaba Aykırılık”
- Uyuşmazlık: Bayilik sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklanan cezai şartın indirilip indirilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Cezai şartın indirimi hususunda mahkemenin gerekli araştırma ve değerlendirmeyi yapmadan, yeterli gerekçe göstermeden karar vermesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tacir olan davalı şirket ile davacı arasında akdedilen akaryakıt istasyonu işletme sözleşmesinden kaynaklanan cezai şartın miktarının fahiş olup olmadığı ve Türk Ticaret Kanunu'nun 24. maddesi uyarınca indirim yapılıp yapılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin tacir olması sebebiyle fahiş olsa dahi cezai şartın indirilemeyeceği ve sözleşme tarihindeki sermayesi, cezai şartın sözleşme tarihindeki karşılığı ve 2012 yılı itibariyle öz varlığı göz önünde bulundurulduğunda cezai şartın davalı şirketin ekonomik mahvına neden olmayacağı değerlendirilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan bir eser sözleşmesinde, işin zamanında ve eksiksiz teslim edilmemesi halinde yüklenicinin ücret talep edemeyeceğine dair hükmün geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşme serbestisi ilkesi gözetilerek, hükmün kanunun emredici hükümlerine, ahlaka ve adaba aykırı olmadığı, tacir olan yüklenicinin ekonomik varlığını ortadan kaldırıcı nitelikte bulunmadığı değerlendirilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşletmecilik sözleşmesi ve sulh protokolünün haksız feshinden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili istemi.
Gerekçe ve Sonuç: Tacirler arasında akdedilen sözleşmelerde cezai şartın indirilemeyeceği, ancak sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın genel ahlak ve adaba aykırı sayılabilmesi için, tacir olan borçlunun ekonomik olarak mahvına sebep olacak derecede ağır ve yüksek olması gerektiği, somut olayda ise kararlaştırılan cezai şartın davalının ekonomik olarak mahvına neden olmayacağının bilirkişi raporuyla tespit edildiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından davacı eczacıya uygulanan cezai şartın fahiş olup olmadığı ve indirim yapılıp yapılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan protokolde cezai şart açıkça belirtilmiş olup, davacının basiretli bir tacir olarak protokol hükümlerine uymakla yükümlü olduğu ve cezai şartın uygulanmasının ticari hayatın olağan akışına uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki satış sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şartın, davalı tacir yönünden ekonomik yıkıma neden olup olmayacağının araştırılması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Cezai şart miktarının, tacir borçlunun ekonomik olarak mahvına sebep olacak derecede ağır ve yüksek olması halinde bunun genel adap ve ahlâka aykırı sayılabileceği, bu nedenle mahkemece sözleşmenin düzenlendiği tarihte tarafların ekonomik durumu, davalı borçlunun ödeme gücü ve kabiliyeti göz önüne alınarak, davalı defter ve kayıtlarının incelenmesi ile denetime elverişli bilirkişi raporu alınması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İrtifak hakkı sözleşmesinin davacının kusurlu davranışı nedeniyle iptal edilmesi üzerine, davacının olumlu ve olumsuz zararlarını talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, sözleşmede açıkça belirtilen yasaklayıcı hükümlere aykırı davranarak irtifak hakkı konusu taşınmazı üçüncü kişiye kiraya vermesi ve bu nedenle irtifak hakkının iptaline kendi kusuruyla sebebiyet vermesi nedeniyle, hem olumlu hem de olumsuz zararlarını talep edemeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından davacı eczaneye, çalışanı tarafından düzenlenen sahte reçeteler nedeniyle uygulanan sözleşme feshi ve cezai şart işleminin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı eczanenin, sahte reçete düzenleyen çalışanının eylemlerinden 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 55. maddesi uyarınca sorumlu olduğu ve imzalanan protokol hükümleri gereğince cezai şart uygulanmasının mümkün olduğu, ancak mahkemenin cezai şartta yaptığı indirimin davacının ekonomik durumuna göre fazla olduğu gözetilerek, karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından davacı eczacıya uygulanan cezai şart ve sözleşme fesih işleminin iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurumun, davacının çalışanının sahte reçete düzenlemesi nedeniyle uyguladığı cezai şart ve sözleşme fesih işleminin, 2012 sonrası protokoller, davacının ekonomik durumu ve kusur durumu gibi hususlar değerlendirilmeden hüküm kurulması nedeniyle eksik inceleme gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 3332 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi yürürlüğe girdikten sonra, aynı kanun kapsamındaki bir şirket aleyhine daha önce yabancı mahkemede verilen ve alacağın zamanaşımına uğraması nedeniyle reddedilen kararın tanınmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3332 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi ile davacı şirkete para veren kişilerin pay sahibi sayılacağı ve bu kişilerin şirkete karşı açtığı tazminat davalarında karar verilmesine yer olmadığı hüküm altına alındığından, yabancı mahkeme kararının tanınmasının Türk kamu düzenine açıkça aykırı olması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Milletlerarası Ticaret Odası (MTO) hakem heyetince verilen ve davalının sözleşmesel sorumluluğuna hükmeden yabancı hakem kararının, kesinleşmiş bir ceza mahkemesi beraat kararıyla çeliştiği gerekçesiyle tenfizinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine, Yargıtay Özel Dairesi'nin bozma kararına karşı direnilmesi üzerine, yabancı hakem kararının tenfizi için kamu düzenine aykırılık teşkil edip etmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen ceza mahkemesi beraat kararında, hakem kararına konu maddi vakıanın hukuki uyuşmazlık olarak nitelendirilmesine rağmen bu konuda bir tespite yer verilmemesi ve hakem heyetinin, taraflar arasındaki sözleşme ve tahkim şartı çerçevesinde davalının sözleşmesel sorumluluğuna hükmetmesi karşısında, hakem kararının ceza mahkemesi kararıyla çeliştiği ve kamu düzenine aykırı olduğu gerekçesiyle tenfizinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının, Özel Daire bozma kararına aykırı olması gözetilerek bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.