Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Aktüeryal Açık”
- Uyuşmazlık: 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesi kapsamındaki sandığın Sosyal Sigortalar Kurumu'na devri sonrasında, davacının yaşlılık aylığının devir öncesi miktar üzerinden devam edip etmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sandığın aktüeryal açığı, 506 sayılı Kanun'un ek 36. maddesi ve ilgili yönetmelik hükümleri, davacının devir sonrası aylığının yasalara uygun olarak hesaplandığı ve davacı lehine kazanılmış bir hak bulunmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk defa sigortalı çalışmaya başladıktan sonra mahkeme kararıyla düzeltilen doğum tarihinin, yaşlılık aylığı bağlanmasında dikkate alınıp alınmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 120. maddesinin, sigortalının ilk defa çalışmaya başladığı tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı doğum tarihini esas alması ve sonradan yapılan yaş tashihlerini dikkate almaması gerektiği, bu hükmün sosyal güvenlik sisteminin aktüeryal dengesini koruma amacı taşıdığı ve yasanın bu konudaki açık hükmü karşısında mahkeme kararının uygulanmasının mümkün olmadığı değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Fazladan kesilen sigorta primlerinin aylığa yansıtılıp yansıtılmayacağı, iadesi ve bayram ikramiyesi ödenip ödenmeyeceği ile seri davalarda vekalet ücretinin nasıl hesaplanacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının bayram ikramiyesi talebinin konusuz kalması, tespit davası içeren birden fazla davanın aynı anda görülmesi nedeniyle seri dava niteliğinde olması ve vekalet ücretinin buna göre hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sonradan Türk vatandaşlığına geçen davacının, vatandaşlığa geçmeden önce Bulgaristan'da geçen çalışma sürelerini 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanıp borçlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 3201 sayılı Yasanın Türk vatandaşlarının yurtdışında geçen çalışma sürelerini borçlanmalarına olanak sağladığı, ancak bu hakkın Türk vatandaşlığına sahip olunduğu sürelerle sınırlı olduğu, yasanın amacının yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının sosyal güvenlik haklarını korumak olduğu, Türk vatandaşlığının sonradan kazanılmasının geçmişe etkili olmadığı ve davacının Bulgaristan vatandaşı iken geçen süreleri borçlanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel bir sigorta sandığının Sosyal Sigortalar Kurumu'na (SSK) devri sonrasında, davacının yaşlılık aylığının devir öncesi miktar üzerinden ödenmeye devam edip etmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun Ek 36. maddesi ve ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca, devir işlemi sonrasında aylıkların SSK tarafından yasalara uygun olarak hesaplandığı ve davacı lehine kazanılmış bir hak bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yardım sandığının Sosyal Sigortalar Kurumu'na devri sonrasında, davacının yaşlılık aylığının devir öncesi miktar üzerinden ödenmeye devam edip etmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun ek 36. maddesi ve ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca, devir işlemi sonrasında davacı lehine kazanılmış bir hak bulunmadığı ve aylığının yasal düzenlemelere uygun olarak hesaplandığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yardım sandığının Sosyal Sigortalar Kurumu'na devri sonrasında, yaşlılık aylığının devir öncesi miktar üzerinden ödenmeye devam edip etmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun ek 36. maddesi ve ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca, yardım sandığının devri halinde sandık üyelerinin hizmetlerinin Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi hizmet gibi değerlendirilerek intibak yapılacağı ve davacının aylığının da devir sonrası bu hükümlere göre doğru hesaplandığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.