Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Alacak Sırası”
- Uyuşmazlık: Gemi satış bedeli üzerinden düzenlenen sıra cetveline yapılan itirazlar.
Gerekçe ve Sonuç: Yediemin ücreti alacağının miktarının ve ödenip ödenmediğinin yeterince araştırılmadan hüküm kurulması doğru görülmeyerek, alacağın resmi tarife veya piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yabancılık unsuru taşıyan iş davasında fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin hesaplanmasında uygulanacak hukuk ve fazla çalışma alacaklarından yapılacak indirim ile mahsup işlemlerinin sırası uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Fazla çalışma alacaklarından yapılacak indirimin ispat hukukuna ilişkin olduğu ve hâkimin hukukuna tabi olması gerektiği, bu nedenle fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili alacaklarından uygun indirim yapıldıktan sonra ödenen miktarın mahsup edilmesi gerekirken önce mahsup yapılıp sonra indirim yapılması doğru olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, davanın belirsiz alacak davası mı yoksa kısmi dava mı olduğu ve dava konusu alacakların belirsiz alacak niteliğinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, işverenin hileli girdi-çıktı işlemleri nedeniyle eksik ödenen ücret ve ikramiye alacaklarını talep ettiği davada, dava dilekçesindeki talep sonucu ve yargılama sırasındaki beyanlarından davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı açıkça anlaşıldığından ve dava konusu alacakların belirlenmesi için işveren elindeki belgelere ihtiyaç duyulması nedeniyle davacının alacağın miktarını tam olarak belirlemesinin beklenemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin kısmi dava olarak kabulüne dair karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gemi satışından elde edilen paranın dağıtımına ilişkin düzenlenen sıra cetveline, alacaklılardan birinin yaptığı itirazın kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: TTK'nın gemi alacaklılarının sırasına ilişkin hükümleri ve dosyadaki deliller değerlendirilerek, mahkemenin davacının alacağını davalı şirketin alacağından önceki sıraya yazmasına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediyenin, müvekkiline temlik edilen hakediş alacaklarını ödememesi nedeniyle davacı temlik alanın alacak davası açması.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı belediyenin, temliklerin bildirim tarihinden sonraki ödemeleri, temlik sırası, rüçhanlı alacaklar ve hacizler gözetilerek yaptığı, davacıya ödenmesi gerekirken başkasına ödeme yapılmadığı ve davalı belediyenin yükleniciye borçlu olmadığının tespiti üzerine, ilk derece mahkemesinin davayı reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İflas masasına kayıt ve kabul davasında, avukatlık ücret alacağının iflas masasında hangi sıraya kaydedileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Avukatlık Kanunu'nun 166. maddesi uyarınca avukatın rüçhan hakkının, ancak kendi çalışması sonucu müvekkilinin mal edinmesi veya muhafaza etmesi halinde doğacağı, aksi halde alacağın 4. sıraya yazılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, davanın kısmi dava mı yoksa belirsiz alacak davası mı olduğu ve fark ücret ile fark ikramiye alacaklarının belirsiz alacak türünde olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesindeki talep sonucu ve yargılama sırasındaki beyanlarından davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının açık olduğu, yerel mahkemece davanın kısmi dava olarak kabul edilmesinin hatalı olduğu, ayrıca davacının alacağının belirlenmesinde işveren elindeki belgelere ihtiyaç duyması nedeniyle alacağın belirsiz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın muvazaalı olduğu iddiasıyla sıra cetvelinin iptali ve davacıya ödenmesi talebine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, davalının alacağının davacının alacağından önce doğduğu ve davalı ile borçlu arasında ticari ilişki bulunduğu gerekçesiyle davayı reddeden kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, davanın belirsiz alacak davası mı yoksa kısmi dava mı olduğu ve dava konusu alacakların belirsiz alacak türünde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin dava dilekçesindeki ifadelerinden ve yargılama sırasındaki talep artırım dilekçesinden, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının açıkça anlaşıldığı, davacının çalışma süresi ve ücreti gibi unsurları bilmesine rağmen, işverenin muvazaalı işlemleri nedeniyle fark alacaklarının tam olarak belirlenmesinin işveren elindeki belgelere bağlı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin kısmi dava olarak kabulüne dair direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde düzenlenen sıra cetvelinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve İİK hükümlerine uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, ilk hacze iştirak edemeyecek alacaklıların sıra cetvelinde yer almaması gerektiği yönündeki değerlendirmesi doğru bulunarak, temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas eden bir şirket tarafından satışı vaat edilen konut niteliğindeki bir taşınmazla ilgili tapu iptali ve tescil davasına bakma görevinin hangi mahkemede olduğu hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edilmesiyle kişisel hakkın güçlendirildiği ve iflas masasına karşı ileri sürülebileceği, ayrıca davanın konusunun konut niteliğinde bir taşınmazın satışı olması ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 23. maddesi gereğince bu tür uyuşmazlıklara tüketici mahkemelerinde bakılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.