Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Alacaklı Önceliği”
- Uyuşmazlık: İcra takibinde, satış bedeli tüm alacaklıları karşılamaması durumunda icra müdürlüğünün sıra cetveli düzenleyip düzenlemeyeceği ve mahkemenin talebi aşıp aşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 140 uyarınca satış bedeli tüm alacaklıları karşılamadığında icra dairesinin sıra cetveli düzenlemesi gerektiği, hangi alacağın öncelikli olduğu hususunun ise sıra cetvelinin düzenlenmesinden sonra değerlendirilebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin talebi aşarak vergi alacağının öncelikli ödenmesine karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibinde, satış bedeli tüm alacaklıları karşılamaması durumunda, icra müdürlüğünün sıra cetveli düzenleyip düzenlemeyeceği ve mahkemenin talebi aşıp aşmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesine ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 140. maddesine göre, satış bedeli tüm alacaklıları karşılamadığında icra müdürlüğünün sıra cetveli düzenlemesi gerektiği, aksi halde alacaklıların itiraz hakkını kullanamayacağı ve mahkemenin talebi aşarak doğrudan bir alacaklının alacağının ödenmesine karar veremeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasdik edilen konkordato projesinin alacaklılar arasında eşitlik ilkesine aykırı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Konkordato projesinde adi alacaklıların faiz alacaklarından feragat etmelerinin öngörülmesinin, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacaklarının tasdik edilen konkordatodan etkilenmediği ve borçlunun da faaliyetlerine devam ederek ödemelerine devam ettiği gözetilerek eşitlik ilkesine aykırı bir durum oluşturmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Rehinli takipte, rehin alacaklısının rehin limiti kapsamındaki diğer alacaklarında da sıra cetvelinde önceliği olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki ticari nitelikteki taşıt kredisi sözleşmesi uyarınca, şikayetçi bankanın doğmuş ve doğacak tüm alacakları rehin ile teminat altına alındığından, rehin alacaklısının rehin limiti kapsamındaki diğer alacaklarında da önceliği olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin sıra cetvelinin iptaline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Alacağı rehinle teminat altına alınmış bir alacaklı tarafından, genel haciz yoluyla takip başlatıldıktan sonra, aynı alacak için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başlanmasının 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 45. maddesindeki önce rehne başvurma zorunluluğuna aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 45. maddesinin birinci fıkrası uyarınca alacağı rehinle temin edilmiş alacaklının öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmak zorunda olması ve mükerrerlik iddiasının ancak rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip dışındaki takipler yönünden ileri sürülebileceği gözetilerek, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin mükerrerlik nedeniyle iptal edilemeyeceğine ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş mahkemesince apartman yönetimi aleyhine verilen ilama dayanarak, kat malikleri aleyhine ilamlı takip yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 20, 35, 38 ve 40. maddeleri uyarınca apartman yöneticisinin kat maliklerini temsilen dava ehliyetine sahip olduğu ve ilama konu borcun yasal sorumlusunun kat malikleri olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin kat malikleri aleyhine yapılan ilamlı takibe ilişkin şikayetin reddine dair direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Konkordato isteminin reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararına karşı yapılan temyiz üzerine verilen bozma kararına direnilmesi nedeniyle, konkordato tasdiki için gerekli şartların oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bir ortağını konkordato talep eden şirketin oluşturduğu adi ortaklıklara oy hakkı tanınmasının, alacaklılar arasında eşitlik ilkesine ve konkordatonun kötü niyetle sakatlanmaması ilkesine aykırı olması, aynı şirketler grubunda bulunan ve alacakları temlik alan şirketin oylamaya katılmasının konkordato şartlarını sakatlaması ve üçüncü kişi tarafından verilen ipotekle teminat altına alınan alacağın adi alacak olarak nisaba dahil edilmesinin yeterli görülmesi, kefilin henüz ödememiş olduğu borç üzerinden nisap tespiti yapılmasının mümkün olmadığı ve bölge adliye mahkemesince nisaba dahil edilecek tutarın belirlenemeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra takibinde, taşınmazın satış bedeli üzerinden tasarrufun iptali davası açıp kazanan alacaklının mı yoksa daha önce ipotek tesis ettiren bankanın mı öncelikli alacaklı olarak kabul edileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tasarrufun iptali davası, taşınmazın borçluya ait olduğu dönemdeki satış işlemini iptal ettiğinden, bu tarihten sonraki tüm haciz ve ipoteklerin, tasarrufun iptali davasını kazanan alacaklıya karşı önceliği bulunmadığı gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının ve istinaf kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas eden bir şirketin çalışanlarının, iflas tarihinden önce doğan işçilik alacakları davalarında görevli mahkemenin İş Mahkemesi mi yoksa Asliye Ticaret Mahkemesi mi olduğu hususunda yaşanan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki uyuşmazlık, hem iş hukuku hem de ticaret hukuku alanlarına girdiğinden ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin vereceği kararın bir başka Yargıtay dairesini de bağlayıcı olması gerektiği, oysa 9. Hukuk Dairesinin böyle bir yetkisi bulunmadığı gözetilerek uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alacaklı tarafından borçlular aleyhine aynı borç için hem ipotekli takip hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatılması üzerine, ikinci takibin mükerrerlik nedeniyle iptal edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 45. ve 167. maddeleri ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 20.01.2023 tarihli ve 2021/2 Esas, 2023/1 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararına göre, aynı borç için hem ipotekli takip hem de kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılamayacağından, alacaklının tercih hakkını ipotekli takipten yana kullanması nedeniyle mükerrer olan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibin iptaline karar verilmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Konkordato tasdik edilen projede adi alacaklıların anapara dışındaki faiz alacaklarından feragat etmelerinin alacaklılar arasında eşitlik ilkesine aykırı olup olmadığı ve bu bağlamda konkordato tasdik kararının kaldırılıp şirketin iflasına karar verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Konkordato projesinde adi alacaklıların anapara dışındaki faiz alacaklarından feragat etmelerinin, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacaklarının tasdik edilen konkordatodan etkilenmediği de dikkate alındığında, alacaklılar arasında eşitlik ilkesine aykırı bir durum oluşturmadığı ve şirketin faaliyetlerine devam ederek ödemelerini sürdürdüğü gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin iflas kararı direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.