Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Aldatıcı Ticari Uygulama”
- Uyuşmazlık: Davalı tarafından geliştirilen yazılımın, davacının yazılımıyla benzerlik taşıyıp taşımadığı ve davalının internet sitesinde yer alan ifadelerin haksız rekabete yol açıp açmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından geliştirilen yazılımın, davacının yazılımıyla görsel ve işlevsel açıdan benzerlik taşıdığı, bu benzerliğin haksız rekabete yol açtığı, ayrıca davalının internet sitesinde yer alan ifadelerin de aldatıcı nitelikte olup haksız rekabet oluşturduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, katılanların paralarını borsada değerlendirmeleri yönünde telkinde bulunmaları, katılanlar adına yetkili aracı kurum nezdinde hesap açılması, katılanların bu hesaplara para yatırmaları, sözleşme ve müşteri emir formlarındaki imzaların katılanlara ait olması, yetkili kurum olan Sermaye Piyasası Kurulu'nun sanıkların eylemlerini idari para cezası ile yaptırım altına alması, katılanların hesaplarında bir dönem kâr elde edilmesi, borsalardaki genel düşüş eğiliminin zarara sebep olması, katılanların açtıkları alacak davaları sonucunda zararlarının tazmin edilmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde sanıkların eylemlerinin dolandırıcılık suçunun maddi konusunun hareket unsurunu oluşturan hileli davranış olarak nitelendirilemeyeceği ve sanıklara atılı dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların holding hisselerini paravan şirketlere devretmek suretiyle gerçekleştirdikleri eylemlerin nitelikli dolandırıcılık mı yoksa hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu mu oluşturduğu, eylemlerin katılan sayısınca zincirleme suç mu yoksa tek bir suç mu olduğu ve sanık ... hakkında TCK'nın 167. maddesindeki şahsi cezasızlık hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların şirket yönetimindeki yetkilerini kullanarak şirket malvarlığı üzerinde tevdi amacına aykırı tasarrufta bulunmalarından sonra bu tasarrufların ortaya çıkmaması için hileli davranışlar sergilemelerinin eylemlerini dolandırıcılık suçuna dönüştürmeyeceği, şirket aleyhine hizmet ilişkisiyle bağdaşmayan tasarruflar yapmalarının hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı, şirketin tüzel kişilik kazanması ve doğrudan şirketin zarar görmesi nedeniyle eylemlerin zincirleme suç değil tek bir suç teşkil edeceği, tüzel kişiye karşı suç işlenmesi nedeniyle TCK'nın 167. maddesindeki şahsi cezasızlık hükmünün uygulanamayacağı ve sanık ... hakkında katılan ...'e yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan dava açılmadığı halde mahkumiyet kararı verilmesinin usule aykırı olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının sanık ... yönünden kaldırılmasına ve diğer sanıklar yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na gönderdiği bir yazıda, davacı hakkında yaptığı açıklamaların haksız rekabete yol açıp açmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının TSE belgesinin ihale konusu jeneratörleri kapsamadığı ve davacının bu güçlerde tecrübe ve referansı olmadığı yönündeki iddialarının, gerçekle bağdaşmayan ve davacıyı incitici nitelikte açıklamalar olarak değerlendirilerek, haksız rekabet oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık ...'e atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmî belgede sahtecilik suçları ile sanık ...'ya atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'in, şirket yetkilisi olarak katılanları araç satış vaadiyle aldatarak haksız kazanç sağladığı ve bu eylemin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, resmî belgede sahtecilik suçuna ilişkin ise eksik araştırma yapıldığı gözetilerek beraat kararının bozulmasına, sanık ...'in ise nitelikli dolandırıcılık suçunu inceleme dışı sanık ile fikir birliği içinde işlediğine dair yeterli delil bulunmadığı değerlendirilerek beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının internet sitesinde yer alan reklam metninin yanıltıcı olup olmadığı ve bu bağlamda haksız rekabet teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, reklamında iddia ettiği enerji tasarrufunu kanıtlayamaması ve yapılan karşılaştırmalı reklamın yanıltıcı nitelikte olması, haksız rekabet hükümlerine aykırılık oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından internet sitesinde yayınlanan yazıda yer alan hususların, davacının faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötüleyip kötülemediği ve bu eylemin haksız rekabet teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından yayınlanan yazıda geçen ifadelerin, davacının ticari faaliyetlerini kötüleyici nitelikte olup olmadığının ve haksız rekabet oluşturabilecek yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalar içerip içermediğinin tespit edilmemesi nedeniyle, eksik inceleme ile hüküm tesis eden direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tescilli bir markanın izinsiz kullanımının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle tescilli marka haklarının korunması için özel düzenlemeler getirildiği ve bu düzenlemelerin haksız rekabet hükümlerini de kapsadığı, dolayısıyla tescilli marka ihlallerinde kümülatif korumanın uygulanmasının hukuki dayanağının kalmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin marka hakkına tecavüz iddiasının reddine ilişkin kararının onanmasına, haksız rekabetin tespitine ilişkin kısmının ise düzeltilerek kararın onanmasına hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin marka hakkına tecavüz suçunu mu yoksa dolandırıcılık suçunu mu oluşturduğu hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, katılan şirketin marka ve logosunu izinsiz kullanarak müşterileri yanıltıp hizmet verdikleri eylemlerinin, iddianamede belirtildiği üzere marka hakkına tecavüz suçunu oluşturduğu, iddianamede dolandırıcılık suçuna ilişkin herhangi bir isnat bulunmadığı ve "davasız yargılama olmaz" ilkesi gereğince, iddianame kapsamı dışında dolandırıcılık suçundan hüküm kurulamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı üniversitenin, davalı şirketin ticari unvanında bulunan ve davacının tescilli markasıyla aynı olan ibarenin, davalının unvanından çıkarılması talebinin hukuki dayanağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı üniversitenin marka tescilinden önce başlayan isim kullanımının tescilsiz marka hakkı olarak değerlendirilmesi, davalı şirketin ticari unvanının davacı üniversitenin tescilli ve tescilsiz markasıyla aynı olması nedeniyle iltibas yaratması ve haksız rekabete yol açması, ayrıca davalının ticari unvanını sonradan tescil ettirmiş olması gözetilerek, davalı şirketin ticari unvanındaki ilgili ibarenin çıkarılmasına karar veren yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirket tarafından yayınlanan kitapta Galatasaray Spor Kulübünün adı, renkleri, amblemi ve logosunun kullanılmasının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, Galatasaray Spor Kulübü’nün adı, renkleri, amblemi ve logosunu eser adı ve alameti olarak kullanması, markasal bir kullanım veya haksız rekabet olarak nitelendirilemeyeceği ve davacı şirketin ihlal edilen bir hakkının da kanıtlanamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.