Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Aleyhe Temyiz Lehe Bozma”
- Uyuşmazlık: İlk hükmü temyiz etmeyen sanığın, diğer sanıkların temyizi üzerine hükmün lehine bozulması ve bu bozmanın kendisine sirayet etmesi sonucu oluşan yeni hükmü temyiz etme hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sirayet kurumunun amacının, hükmü temyiz edenler lehine oluşan durumdan temyiz etmeyenlerin de yararlanmasını sağlayarak adaletsizliği gidermek olduğu, bozmanın sirayetinde yerel mahkeme hükmünün temyiz etmeyen sanık yönünden bozulmayıp sanığın sadece bozma kararının sonucundan yararlandırıldığı gözetilerek, ilk hükmü temyiz etmeyen sanığın, diğer sanıklar hakkındaki lehe bozmanın sonucundan yararlanması nedeniyle oluşan ikinci hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aleyhe temyiz bulunmayan davada, nitelikli dolandırıcılık suçundan hapis cezasının yanında hükmolunan adli para cezasının, Özel Dairece artırılmasının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Lehe temyiz üzerine, cezanın miktarı yönünden kazanılmış hak ilkesi gözetilerek, yerel mahkemece hesap hatasıyla eksik belirlenen adli para cezasının Özel Dairece artırılarak düzeltilmesinin mümkün olmadığı, ayrıca Anayasa Mahkemesinin TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal etmesi nedeniyle hükmün bu yönüyle de yeniden değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle Özel Daire kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen hükümleri gözetilerek düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan temyiz üzerine, Yargıtay'ın hükmü sanık lehine bozmasına rağmen, yerel mahkemenin bozmaya uyarak verdiği kararda cezanın ertelenmemesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında verilen ilk hükümde cezanın ertelenmesine karar verilmiş, katılanın bu karara yönelik temyiz itirazı reddedilmişken, Yargıtay'ın hükmü sanık lehine bozması ve yerel mahkemenin bozmaya uymasına rağmen cezanın ertelenmemesi, aleyhe değiştirme yasağına aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen hapis cezasında indirim yapılırken hesap hatası sonucu eksik ceza tayini nedeniyle sanık müdafii tarafından temyiz edilen hükme, Yargıtay'ın aleyhe düzeltme yasağı kapsamında nasıl karar vermesi gerektiği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine yapılan temyizde, hesap hatası sonucu eksik verilen cezanın düzeltilmesinin aleyhe düzeltme yasağına aykırı olduğu, ancak Anayasa Mahkemesi'nin ilgili hükmü iptal etmesi nedeniyle hükmün bozulması gerektiği, bununla birlikte yeniden yargılama yapılmasına gerek olmayıp hükmün bu hususta düzeltilerek onanabileceği ve hesap hatasının ise eleştiri konusu yapılabileceği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Cumhuriyet savcısının aynı davada sanık hakkında kurulan hükümle ilgili hem lehine hem de aleyhine temyiz edip edemeyeceği ve somut olayda aleyhe temyiz olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Cumhuriyet savcısının, maddi gerçeğe ulaşmak amacıyla sanığın hem lehine hem de aleyhine delilleri toplamakla yükümlü olduğu ve bu kapsamda sanık hakkında kurulan hükümle ilgili hem lehine hem de aleyhine temyiz yoluna başvurabileceği, dosyada aleyhe temyiz bulunduğu gözetilerek Özel Daire'nin düzeltilerek onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyiz incelemesinde, mağdurun çocuk olması nedeniyle TCK 82/1-e maddesi yerine TCK 81. maddesi uygulanarak eksik ceza verilmesi nedeniyle aleyhe temyiz yasağı gözetilerek bozma kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Aleyhe temyiz yasağının cezanın miktarı ile sınırlı olup suçun niteliği ve hukuki vasfını kapsamadığı, mağdurun çocuk olması halinde TCK'nın 82/1-e maddesinin uygulanması gerektiği, aksi halde eksik ceza tayin edileceği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına dair Yargıtay 1. Ceza Dairesinin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk hükmü temyiz etmeyen sanığın, diğer sanığın temyizi üzerine hükmün lehe bozulmasının ardından, sirayet nedeniyle kurulan ikinci hükmü temyiz etmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sirayet kurumunun amacının, temyiz etmeyen sanıkların temyiz edenlerden daha ağır ceza ile cezalandırılmaları adaletsizliğini gidermek olduğu ve bozmanın sirayetinde yerel mahkeme hükmünün temyiz etmeyen sanık yönünden bozulmayıp sadece bozma kararının sonucundan yararlandırıldığı gözetilerek, ilk hükmü temyiz etmeyen sanığın diğer sanığın temyiz etmesi üzerine hükmün bozulması ve sirayet etmesi sonucu hakkında kurulan ikinci hükmü temyiz etme hakkı olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk hükmü temyiz etmeyen sanığın, diğer sanığın temyizi üzerine hükmün lehe bozulmasının ardından, sirayet nedeniyle hakkında kurulan ikinci hükmü temyiz etmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmü temyiz etmeyen sanığın sadece bozma kararının sonucundan yararlandırılması ve aksi halde kesinleşme sürecinin öngörülebilirliğinin ortadan kalkacağı gözetilerek, ilk hükmü temyiz etmeyen sanığın, diğer sanığın temyizi sonucu lehe bozmanın sirayet etmesiyle hakkında kurulan ikinci hükmü temyiz etme hakkının bulunmadığına ve dolayısıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çok sanıklı bir dosyada, ilk hükmü temyiz etmeyen sanığın, diğer sanığın temyizi üzerine hükmün lehe bozulması ve bu bozmanın kendisine sirayet etmesi sonucu kurulan ikinci hükmü temyiz etme hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sirayet kurumunun amacının, temyiz etmeyen sanıkların temyiz edenlerden daha ağır bir ceza ile cezalandırılmaları adaletsizliğini gidermek olduğu, bozmanın sirayetinde yerel mahkeme hükmünün temyiz etmeyen sanık yönünden bozulmayıp sadece bozma kararının sonucundan yararlandırıldığı, aksi halde kesinleşme sürecinin öngörülebilirliğinin ortadan kalkacağı ve kanun koyucunun sirayet sonrası kurulan hükmün temyiz edilebileceğine dair açık bir düzenlemeye yer vermemesi gözetilerek, ilk hükmü temyiz etmeyen sanığın, diğer sanığın temyizi üzerine lehe bozma kararı verilmesi ve bu kararın kendisine sirayet etmesi sonucu kurulan ikinci hükmü temyiz etme hakkının bulunmadığına ve Yargıtay 6. Ceza Dairesinin onama kararının sanık yönünden kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk hükmü temyiz etmeyen sanığın, diğer sanığın temyizi üzerine hükmün lehe bozulması ve bozmanın kendisine sirayet etmesi sonucu kurulan ikinci hükmü temyiz etme hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çok sanıklı dosyalarda, temyiz eden sanık lehine bozmanın, diğer sanıklara sirayet etmesi halinde dahi, ilk hükmü temyiz etmeyen sanığın yeniden kurulan hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilmiş ve sanığın ikinci hükme yönelik temyiz istemi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Aleyhe temyiz bulunmayan nitelikli dolandırıcılık davasında, yerel mahkemece eksik hesaplanan adli para cezasının temyiz incelemesi sırasında Yargıtay tarafından düzeltilerek onanmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine yapılan temyizde, TCK'nın 158/1-f maddesi uyarınca adli para cezasının suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı ve cezanın gün üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemece eksik hesaplanan adli para cezasının Yargıtay tarafından düzeltilmesinin aleyhe bozma yasağına aykırı olduğu ve hükmün bozulması gerektiği değerlendirilerek, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin düzelterek onama kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.