Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Anayasa 129/5”
- Uyuşmazlık: Kamu görevlisinin görevi sırasında gerçekleştirdiği eylemden kaynaklanan tazminat davasında husumetin kamu görevlisine yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa'nın 40/3, 125/son ve 129/5. maddeleri ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının rücu edilmek kaydıyla idare aleyhine açılması gerektiği, davalı doktorun eyleminin görev sırasında ve yetkisini kullanırken işlediği hizmet kusuru niteliğinde olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamu görevlisi doktorun ihmali nedeniyle açılan tazminat davasında husumetin doktora yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa'nın 40/3, 125/son ve 129/5. maddeleri ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca, memurların yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının rücu edilmek kaydıyla idare aleyhine açılması gerektiği, doktorun ihmali iddiası içeren eylemin de görev sırasında ve yetkisini kullanırken meydana geldiğinden, husumetin idareye yöneltilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı doktorun davacı hemşireye karşı cinsel saldırıda bulunması nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, eylemin hizmet kusuru mu yoksa hizmetten ayrılabilen kişisel kusur mu olduğu ve buna bağlı olarak davanın husumet yönünden reddinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı doktorun eyleminin, göreviyle ilgili olmayıp salt kişisel kusurundan kaynaklandığı, bu nedenle Anayasa'nın 129/5. maddesi ve 657 sayılı Kanun'un 13/1. maddesi kapsamı dışında kalarak adli yargıda husumetin doğru yöneltildiği gözetilerek, direnme kararının onanmasına ve esas incelemesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamu görevlisinin görev sırasında işlediği kusurdan kaynaklanan tazminat davasının, kamu görevlisine karşı adli yargıda açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kamu görevlisinin görev sırasında işlediği kusurun, hizmet kusuru olarak değerlendirilmesi ve Anayasa 129/5 ve 657 sayılı Kanun'un 13. maddesi uyarınca bu tür davaların idare aleyhine açılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamu görevlisinin öğrenciye tokat atması nedeniyle açılan tazminat davasında husumetin idareye mi yoksa kamu görevlisine mi yöneltileceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kamu görevlisinin görevi sırasında işlediği ve hizmet kusuru niteliğinde olan eylemlerden doğan tazminat davalarının Anayasa'nın 40. ve 129/5. maddeleri ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca idare aleyhine açılması gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamu görevlileri tarafından düzenlenen olumsuz sicil raporları ve verilen disiplin cezaları nedeniyle açılan manevi tazminat davasında davalıların kişisel kusurundan mı yoksa hizmet kusurundan mı sorumlu oldukları ve buna bağlı olarak husumetin kime yöneltilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken verdikleri zararlardan dolayı açılan tazminat davalarının, Anayasa'nın 40/3, 125/son ve 129/5. maddeleri ile 657 sayılı Kanun'un 13. maddesi uyarınca, rücu edilmek kaydıyla idare aleyhine açılması gerektiği ve davacı iddialarının da davalı kamu görevlilerinin görevleri sırasında ve yetkilerini kullanırken işledikleri kusura dayandığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yanlış tedavi iddiasıyla açılan tazminat davasında, doktorun kamu görevlisi olması nedeniyle husumetin idarede olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa'nın 129/5. maddesi gereğince memurların ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken meydana gelen zararlara ilişkin davaların idare aleyhine açılabilmesi için eylemin hizmet kusurundan kaynaklanması gerekirken, dava dilekçesinde ileri sürülen olguların doktorun kişisel kusuruna dayandığı, bu nedenle öncelikle kişisel kusur iddiası doğrultusunda delillerin toplanıp değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Doktorun ihmali nedeniyle çocuğun vefat etmesi sebebiyle açılan tazminat davasında, davalının doktorun kendisi mi yoksa bağlı olduğu idare mi olması gerektiği hususunda husumet itirazı üzerine yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Doktorun çocuğa gerekli muayeneyi yapmaması fiilinin göreviyle ilgili olduğu ve hizmet kusuru niteliğinde bulunduğu, bu nedenle Anayasa’nın 129/5. ve 657 sayılı Kanun’un 13/1. maddeleri uyarınca davanın idare aleyhine açılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Üniversite hastanesinde görevli akademisyenlerin, görevleri sırasında verdikleri kararlar nedeniyle açılan manevi tazminat davasında husumetin kamu görevlisine mi yoksa idareye mi yöneltilmesi gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa'nın 40/3, 125/son ve 129/5. maddeleri ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca, kamu görevlilerinin görevlerini yaparken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının idare aleyhine açılması gerektiği, davalıların eylemlerinin hizmet kusuru niteliğinde olduğu ve davacının iddiasının kamu görevlilerinin görevi dışında kalan kişisel kusurlarına dayanmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.