Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ani Hareket”
- Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin TCK'nın 103/1-birinci cümlesi kapsamında kalan çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu yoksa aynı fıkranın ikinci cümlesinde yer alan sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureye yönelik farklı zamanlarda tekrarlanan ve cinsel amaçlı bedensel temas içeren eylemlerinin, ani ve kesiklik arz eden hareketler niteliğinde olmayıp süreklilik gösterdiği ve sarkıntılık düzeyini aştığı gözetilerek, eylemin TCK'nın 103/1-birinci cümlesi kapsamında çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye yönelik eyleminin çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu yoksa sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu ve temel ceza belirlenirken TCK’nın 61. maddesi uyarınca gösterilen gerekçenin yeterli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureye yönelik cinsel davranışlarının ani bir hareket niteliğinde olmayıp süreklilik gösterdiği, mağdurenin vücudunun farklı yerlerine birbirini takiben birçok kez dokunduğu ve bu davranışlarını uzun bir süre devam ettirdiği, bu nedenle eylemin sarkıntılık düzeyini aşarak TCK’nın 103/1-1. cümlesi kapsamında kalan çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye yönelik eylemlerinin TCK'nın 103/1-1. cümlesinde düzenlenen basit cinsel istismar suçunu mu yoksa aynı fıkranın ikinci cümlesinde yer alan sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureye yönelik cinsel davranışlarının ani bir hareket niteliğinde olmayıp süreklilik göstermesi, mağdurenin vücudunun farklı yerlerine dokunmak suretiyle eylemleri ısrarlı bir şekilde sürdürmesi ve mağdureye yönelik bu davranışlarını uzun bir süre devam ettirmesi nedeniyle, eylemin sarkıntılık düzeyini aşarak TCK'nın 103/1-1. cümlesi kapsamında kalan çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın üvey kızına yönelik eylemlerinin çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu yoksa sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın farklı zamanlarda üvey kızını dudağından öpmeye çalışması ve para arama bahanesiyle poposuna dokunması eylemlerinin her birinin ani nitelikte, kesiklik gösteren ve devamı olmayan hareketler olduğu gözetilerek zincirleme şekilde sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğuna ve bu nedenle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdurelere yönelik eylemlerinin çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu yoksa sarkıntılık suretiyle çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu ve mağdure ...’a yönelik eylemin sarkıntılık suretiyle çocuğun basit cinsel istismarı suçunun unsurlarını oluşturup oluşturmadığı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureler ... ve ...’ya yönelik eylemlerinin ani, kesiklik gösteren ve basit cinsel istismar yoğunluğuna ulaşmayan, mağdurelerin tepkisi üzerine sonlandırılan ve mağdurelerle baş başa kalma sürelerinin kısa olması sebebiyle sarkıntılık düzeyinde kaldığı, mağdure ...’ya yönelik eylemin ise cinsel amaç taşıdığına dair şüphenin bulunması nedeniyle suç unsurlarının oluşmadığı gözetilerek Özel Daire onama kararının kaldırılmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin TCK'nın 103. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi kapsamında kalan çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu yoksa aynı fıkranın ikinci cümlesinde yer alan sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureye yönelik bedensel temas içeren eylemlerinin TCK'nın 43. maddesi kapsamında zincirleme suç oluşturduğu, ancak bu eylemlerin devamlılık göstermeyen ani ve kesintili davranışlar niteliğinde olduğu gözetilerek, eylemin sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu kabul edilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdura yönelik eylemlerinin çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu yoksa sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdura yönelik bedensel temas içeren eylemlerinin ani, kesintili ve basit cinsel istismar yoğunluğuna ulaşmadığı, eylemlerin kısa süreli olması ve sanık tarafından kendiliğinden sonlandırıldığı gözetilerek, sanığın eylemlerinin TCK'nın 103/1-2. cümlesi kapsamında sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu kabul edilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçundan sanık hakkında verilen hapis cezasının miktarının yasal ve yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın asli kusurlu olduğu trafik kazasında birden fazla kişinin ölümü ve yaralanması ile sonuçlanan eylemi, kusurunun ağırlığı, olayın meydana geliş şekli ve sonucunun ağırlığı değerlendirilerek TCK’nın 22/4, 61/1 ve 3. maddeleri uyarınca belirlenmesi gereken cezanın alt sınırdan daha fazla uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiği gözetilmediğinden yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan TCK’nın 188/4-b maddesindeki okul çevresinde uyuşturucu ticareti yapma suçunun ağırlaştırıcı unsurunun uygulanıp uygulanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın uyuşturucu maddeyi satışa hazır vaziyette bulundurması, olay yerinin okula yakın mesafede olması, tanık beyanları ve olay günü sokağa çıkma yasağı bulunmaması gözetilerek sanık hakkında TCK’nın 188/4-b maddesindeki ağırlaştırıcı nedenin uygulanmasının hukuka uygun olduğuna ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı ve mağdure beyanlarının hükme esas alınıp alınamayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin ilk beyanlarının tutarlılığı, uzman bilirkişi raporu ile desteklenmesi ve sonradan verdiği çelişkili ifadelerin sanığı koruma amaçlı olduğu değerlendirilerek sanığın eyleminin TCK'nın 103/1-1. cümlesi ve 43. maddesi kapsamında kaldığının gözetilmemesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın maktulü kasten öldürme suçundan dolayı verilen müebbet hapis cezasına yönelik Yargıtay 1. Ceza Dairesinin bozma kararına direnilmesi üzerine, direnme kararının Ceza Genel Kurulunca incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın öldürme kastıyla hareket ettiğine dair yeterli delil bulunmadığı, olayın ani geliştiği, sanığın yaralama kastıyla hareket edip eyleminin ölümle sonuçlanmasının kastını aştığı ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunu oluşturduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuş ve dava dosyası Ceza Genel Kuruluna gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın işlediği kasten öldürme suçlarında tasarlama şartlarının oluşup oluşmadığı ve bu bağlamda TCK'nın 82/1-a maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olaydan birkaç saat önce alkol alması, ablasının yanması olayını maktullerin üzerine atması ve bu sebeple ani bir kararla hareket ederek maktullerin evine gitmesi, öldürme kararı ile eylem arasında makul bir sürenin olmadığı ve sanığın öldürme kararında sebat ve ısrar gösterdiğinin kanıtlanamaması sebepleriyle tasarlama hükümlerinin uygulanmasının yerinde olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.