Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Araç Suç”
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanığın mahkumiyetine ve suçta kullanılan aracın müsaderesi yerine iadesine karar verilmesine dair hükmün temyiz edilmesi üzerine, Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin kapsamı ve aracın müsaderesine karar verilip verilemeyeceği hususlarında uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin sanık hakkındaki mahkûmiyet hükmünü kapsamadığı, ancak suçta kullanılan aracın sanık tarafından haricen satın alınmış ve suç işlenmesinde kullanılmış olması, ayrıca aracın ruhsat sahibinin de bu durumu bilmesi nedeniyle aracın müsaderesine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün aracın müsaderesi yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan farklı dosyalarda aldığı mahkumiyet kararlarının zincirleme suç hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının sanık lehine olduğu ve bu sebeple süreye tabi olmadığı, ayrıca itirazın kabulü halinde sanık hakkında verilen cezalara ilişkin hükümlerin birlikte değerlendirilmesi ve tek bir ceza verilmesi gerekeceğinden, yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İnternet üzerinden sahte araç satış ilanı vererek dolandırıcılık yapan sanığın eyleminin, bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle mi yoksa basın yayın yoluyla mı nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın internet ilanı aracılığıyla mağdurla iletişime geçip onu dolandırmasının hem bilişim sistemlerini araç olarak kullanma hem de basın yayın yolunu kullanma suçunun nitelikli hallerini oluşturduğu, ancak daha ağır cezalı olan bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın internet üzerinden iş ilanlarına başvurarak yol parası adı altında para temin etmesinin, basın yayın yoluyla nitelikli dolandırıcılık mı yoksa basit dolandırıcılık suçu mu oluşturduğu ve basit dolandırıcılık olarak kabul edilmesi halinde uzlaştırma hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, mağdurların internette yayınladıkları iş ilanlarındaki iletişim bilgilerini kullanarak kendilerine ulaşması ve hileli davranışlarla para temin etmesinin, basın yayın araçlarının sağladığı bir kolaylıktan yararlanmak olarak değerlendirilemeyeceği, eylemin basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğu ve bu suçun 6763 sayılı Kanun ile uzlaştırma kapsamına alındığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Marka hakkına tecavüz suçundan sanıkların cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve müsadereye ilişkin hükümlerin temyizi üzerine, yerel mahkemenin direnme kararının hukuki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden dosya kapsamı ile orantısız şekilde tayin edildiği, müsadere kararının işlenen suça nazaran daha ağır sonuç doğurarak hakkaniyete aykırı olduğu ve CMK'nın 253. maddesindeki değişiklik uyarınca uzlaştırma yoluna gidilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın "öz yönetim" çağrısı içeren basın açıklamasının TCK'nın 302. maddesinde düzenlenen devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın basın açıklamasının içeriği, açıklamanın yapıldığı ortam, PKK/KCK'ya müzahir internet sitelerindeki çağrılarla bağlantısı, açıklamadan sonra bölgede meydana gelen terör eylemleri ve sanığın örgüt içindeki konumu gibi unsurlar birlikte değerlendirildiğinde, eylemin devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya yönelik ve elverişli olduğu, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği ve sanığın suça iştirak derecesinin Özel Dairece belirleneceği gözetilerek, yerel mahkemenin mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, maktulün öldürülmesi eylemine iştiraki nedeniyle anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs suçundan cezalandırılmasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, silahlı terör örgütü üyesi olması, maktulün sorgulanması ve öldürülmesi olaylarında aktif olarak yer alması, örgütsel kararı desteklemesi ve eylemi bizzat gerçekleştirebileceğini beyan etmesi, eyleminin anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye ait banka hesabından sahte kimlik ve belgelerle para çekmesi eyleminin TCK 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu mu yoksa hem bu maddeyi hem de aynı kanunun 158/1-f maddesinde düzenlenen banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun işlenmesinde hem banka hizmet, kayıt ve belgelerinden hem de nüfus cüzdanı gibi kamu kurumuna ait maddi varlıklardan yararlanılması nedeniyle hem banka hem de kamu kurumunun araç olarak kullanıldığı değerlendirilerek, yerel mahkeme hükmünün TCK'nın 158/1-d ve f bentleri uyarınca hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında verilen tasarlayarak kasten öldürme suçuna yardım hükmünde, olası kast hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların suça sürüklenen çocuğa suç aleti temin etme, kullanımını gösterme ve olay yerine götürme suretiyle suça bilerek ve isteyerek yardım ettikleri, dolayısıyla eylemlerinin olası kast değil doğrudan kast kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.