Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Asli Görev”
- Uyuşmazlık: Kooperatifin başkan ve muhasip üyesine karşı açılan alacak davasında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi mi yoksa asliye ticaret mahkemesi mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kooperatifler Kanunu'nun 99/1. maddesi uyarınca kooperatiflerle ilgili davaların ticari dava sayılması ve asliye ticaret mahkemesinin bulunmadığı yerlerde asliye hukuk mahkemesinin ticari davalara bakabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sulh ceza mahkemesince verilen bir hükmün temyiz incelemesi sırasında, sulh ceza mahkemelerinin kaldırılması ve yetkilerinin asliye ceza mahkemelerine devredilmesi nedeniyle, Yargıtay'ın sadece suç nitelendirmesine ilişkin bozma yapması mı, yoksa görevsizlik kararı vererek dosyayı görevli mahkemeye göndermesi mi gerektiği hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 6545 sayılı Kanun ile sulh ceza mahkemelerinin kaldırılıp yetkilerinin asliye ceza mahkemelerine devredilmesi ve Yargıtay'ın sadece görev nedeniyle bozma yapamayacağına dair düzenleme, sulh ceza mahkemelerinin görev alanına giren davalarla sınırlı olup, asliye ceza mahkemesinin görev alanına giren ancak hatalı olarak sulh ceza mahkemesinde görülen davalarda uygulanmayacağı, bu nedenle somut olayda suçun nitelendirilmesi görevinin asliye ceza mahkemesinde olması nedeniyle dosyanın görevli mahkemeye tevdiine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, Özel Daire bozma kararının "görevsizlik kararı" ibaresinin çıkarılıp yerine "dosyanın görevli mahkemeye tevdiinde zorunluluk bulunması" ibaresinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile yeni asliye ticaret mahkemeleri kurulması ve mevcut mahkemelerin yargı çevrelerinin yeniden belirlenmesi sonrasında, bu karardan önce asliye hukuk mahkemelerince asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla görülmekte olan derdest davaların yeni kurulan asliye ticaret mahkemelerine devredilip devredilmeyeceği hususunda bölge adliye mahkemeleri daireleri arasında oluşan görüş ayrılığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kanuni hakim ilkesi gereğince, her davanın açıldığı tarihte geçerli olan yasal düzenlemelere göre kurulmuş mahkemede görülmesi gerektiği, yeni asliye ticaret mahkemelerinin kurulmasına ilişkin kararda derdest davaların devrine dair bir hüküm bulunmadığı ve bu durumun Anayasa'nın 37. maddesinde düzenlenen kanuni hakim güvencesi ilkesine aykırılık oluşturacağı değerlendirilerek, derdest davaların yeni kurulan asliye ticaret mahkemelerine devredilmeyerek, açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam edilmesi gerektiği yönünde karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sağlık ocağında ambulans şoförü olarak görev yapan sanığın, hasta nakli sırasında meydana gelen trafik kazası nedeniyle yargılanması için 4483 sayılı Kanun uyarınca soruşturma izni alınması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Taksirle yaralamaya neden olma suçunun, kamu görevlisi sıfatının suç tipinde kurucu unsur olarak yer almadığı veya ağırlaştırıcı neden teşkil etmediği, sanığın görevi sebebiyle değil dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullanması nedeniyle suç işlediği gözetilerek 4483 sayılı Kanun'un uygulanmayacağına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı banka tarafından kredi kartı sözleşmesine dayanılarak açılan itirazın iptali davasında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi mi yoksa asliye ticaret mahkemesi mi olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: 5464 sayılı BKKK'nın 44/2. maddesindeki HUMK'ya yapılan atfın HMK'ya yapılmış sayılması ve HMK'nın 2/1. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu, TTK'nın 4/1-f maddesinde düzenlenen ticari dava tanımının bu davalarda uygulanmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sakarya ilinde asliye ticaret mahkemesinin kurulmasından önce asliye hukuk mahkemesinde açılan ticari davaya, asliye ticaret mahkemesinin kurulmasından sonra hangi mahkemenin bakmaya görevli olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimler ve Savcılar Kurulu kararlarında, asliye ticaret mahkemesi olmayan yerlerde asliye hukuk mahkemesinin ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların devredilerek asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğine dair herhangi bir hüküm bulunmadığı ve Anayasa'nın 37. maddesinde düzenlenen tabii hâkim ilkesi gereğince, davanın açıldığı tarihteki yasal düzenlemelere ve o tarihte görevli mahkemeye bakılması gerektiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İflas eden bir şirketin işçilik alacaklarından dolayı rücuen tazminat davasında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi mi yoksa asliye ticaret mahkemesi mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin iflasından önce doğan işçilik alacağının, iflas masasına kayıt kabulü istenebilecek bir alacak olduğu ve bu nedenle davanın İİK m. 235 uyarınca iflasa karar veren yer asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği gözetilerek, asliye ticaret mahkemesinin görevsizlik kararı verip direnmesi üzerine, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı davasına asliye hukuk mahkemesi mi yoksa asliye ticaret mahkemesi mi bakmakla görevli olduğuna ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası'na ilişkin uyuşmazlıklara dair davaların, 6102 sayılı TTK'nın 4/1-a maddesi gereğince mutlak ticari dava niteliğinde olduğu ve TTK'nın 5/1 maddesi uyarınca asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kredi kartı borcundan kaynaklanan icra takibine itirazın iptali davasında, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihleri arasında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi mi yoksa asliye ticaret mahkemesi mi olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 5464 sayılı Kanun'un 44/2. maddesindeki HUMK’ya yapılan atfın HMK’nın ilgili maddesine yapılmış sayılacağı ve HMK’da asliye ticaret mahkemelerinin görevine ilişkin bir düzenleme yer almadığı, ticaret mahkemelerinin görevinin 6102 sayılı TTK'nun 5. maddesinde düzenlendiği, TTK'nun 4/1-f maddesinde ise bankalara ilişkin uyuşmazlıklarda tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu hususları değerlendirilerek, uyuşmazlığa konu davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İnançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil davalarında, tarafların tacir olması halinde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi yoksa Asliye Ticaret Mahkemesi mi olduğu hususunda bölge adliye mahkemesi hukuk daireleri arasında oluşan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığın niteliği gereği birden fazla Yargıtay dairesinin görev alanına girmesi ve bu nedenle Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 5235 sayılı Kanun'un 35. maddesinde belirtilen "ilgili hukuk dairesi" olarak kabul edilemeyeceği, dolayısıyla bir başka Yargıtay Hukuk Dairesini bağlayıcı biçimde uyuşmazlığın giderilmesinin mümkün olmadığı değerlendirilerek uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ticaret ve Sanayi Odası yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesi isteminin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5174 sayılı Kanun'un 94. maddesinde belirtilen görevden alma nedenlerinin somut olayda gerçekleşmediği, Bakanlığın talimatının oda yönetim kurulunun asli görevlerine ilişkin olmadığı ve eski oda başkanının göreve iadesi yetkisinin sadece ilgili odaya ait olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici sıfatına sahip bir kart hamilinin kredi kartı borcundan dolayı banka tarafından açılan davada görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi mi yoksa asliye hukuk mahkemesi mi olduğuna ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 44/2. maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 07.02.2007 tarihli ve 2007/19-50 E.- 2007/50 K. sayılı kararı gözetilerek, tüketici sıfatına sahip kart hamillerine karşı bankalar tarafından açılan davalarda asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna, davaya bakma görevinin İstanbul Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ait olduğuna karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.