Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Aval.”
- Uyuşmazlık: Şirket kaşesi dışında bono ön yüzüne atılan ikinci imzanın, düzenleyen şirket lehine aval veren sıfatıyla atılıp atılmadığı ve imza sahibinin aval veren sıfatıyla borçtan şahsen sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Şirket kaşesi dışında bono ön yüzüne atılan ikinci imzanın, düzenleyen lehine aval veren sıfatıyla atıldığının ve imza sahibinin de aval veren sıfatıyla borçtan şahsen sorumlu olduğunun kabulü gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bonoda borçlunun imzasından sonra yer alan ve matbu "kefil" ibaresi üzerinin çizilerek "şahit" olarak değiştirilip imzalanmasının, imzalayan kişiyi aval veren sıfatıyla sorumlu tutup tutmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Senedin ön yüzüne atılan bir imzanın aval sayılabilmesi için yoruma gerek bırakmayacak şekilde aval niteliğinde olması, "şahit" ibaresinin ise senet bedelinin ödenmesi için aval veren sıfatıyla sorumluluk doğurmayacağı, ayrıca HUMK madde 298 uyarınca matbu kefil ibaresinin üzerinin çizilip "şahit" yazılmasının da ayrıca bir tasdik gerektirmediği gözetilerek yerel mahkemenin takibin iptaline ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Aval veren tarafından imzalanan bononun teminat senedi olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit ve istirdat davasında, aval verenin TTK'nın 702/2. maddesi gereğince asıl borçlunun geçersizlik defisine dayanıp dayanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Aval verenin, teminat altına aldığı asıl borcun şekil noksanlığı dışında bir nedenle geçersizliğini ileri süremeyeceği ve TTK 702/2. maddesi uyarınca sorumluluğunun devam edeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aval verenin bono üzerindeki taahhüdünün parmak izi ile yapılması halinde bononun geçerli olup olmadığı ve aval verenin bonodan sorumlu tutulup tutulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: TTK'nın 701/2. maddesi uyarınca aval verenin el ile atılmış imzasının bulunmamasının şekil noksanı olduğu ve TTK'nın 702/2. maddesi gereğince imza yerine parmak izi bulunan aval verenin taahhüdünün geçerli olmadığı gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bonoda aval veren eş için, Türk Borçlar Kanunu'nun kefalet sözleşmesinde eş rızası şartını düzenleyen hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Avalin kambiyo senetlerine özgü bağımsız bir teminat türü olduğu, Türk Ticaret Kanunu'nda özel olarak düzenlendiği ve ticari hayatın hız ve güven gerekleri gözetilerek, kefalet sözleşmesinden farklı olarak avalde eş rızası aranmaması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şirket yetkilisinin, şirketi temsilen düzenlediği bono üzerindeki ikinci imzasının aval niteliğinde olup olmadığı ve yetkiliyi şahsen borç altına sokup sokmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Keşideci şirket kaşesi üzerine atılan her iki imzanın da şirket yetkilisi tarafından atıldığı ve yetkilinin şirketi temsil yetkisinin bulunduğu gözetilerek, ikinci imzanın aval sayılamayacağına ve yetkilinin şahsen sorumlu tutulamayacağına karar verilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Bonoda şirket kaşesi dışında atılan ikinci imzanın aval niteliğinde olup olmadığı ve davacının kişisel sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının bonoda şirket kaşesi dışında kendi isim, soy isim ve T.C. kimlik numarasını belirterek attığı ikinci imzanın, aval niteliğinde olduğu ve davacının kişisel olarak borçtan sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Süresinde bankaya ibraz edilmeyen çeke aval veren kişinin, çek keşidecisi ile lehtar arasındaki temel ilişkiye dayalı sorumluluk kapsamında, aval veren sıfatıyla sorumluluğunun devam edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının kısa kararı ile gerekçeli kararının hüküm fıkrası arasında çelişki bulunduğu, bu durumun yargılama usulüne aykırı olduğu ve kamu düzenini ilgilendirdiği gözetilerek direnme kararı usulden bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.