Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Avukata Tebligat”
- Uyuşmazlık: Avukata yapılan tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun avukatlara elektronik tebligat zorunluluğu getirmesi ve bu kurala aykırı olarak yapılan tebligatın usulsüz sayılması gerektiği gözetilerek, istinaf başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığının avukatın kararı öğrenme tarihi esas alınarak değerlendirilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesi'nin usulsüz tebligatı esas alarak istinaf başvurusunu süreden reddetmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Avukata, gerekçeli kararın tebliği tarihinde elektronik tebligat adresi bulunmaması nedeniyle posta yoluyla yapılan tebligatın geçerli olup olmadığı ve istinaf başvuru süresinin bu tebliğ tarihi esas alınarak değerlendirilmesi gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 16. maddesi uyarınca, elektronik tebligat adresinin bulunmaması halinde tebligatın klasik usullerle yapılabileceği, bu nedenle avukata posta yoluyla yapılan tebligatın geçerli olduğu ve istinaf başvuru süresinin bu tarihten itibaren işlemeye başladığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yetki belgesi ile duruşmaya katılan avukata yapılan tebligatın geçerli olup olmadığı ve bu tebligata bağlı olarak istinaf süresinin geçirildiği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaletnamede ismi yazılı avukatın yanında, yetki belgesi ile duruşmaya katılan avukata yapılan tebligatın geçerli olduğu, davacı vekilinin istinaf yoluna başvurma süresini geçirdiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin süresinden sonra verilmesi nedeniyle reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi ek kararına karşı yapılan temyiz isteminin incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin yetki belgesiyle tevkil ettiği avukata yapılan tebligatın geçerli bir tebligat olduğu, vekilin birden fazla olması durumunda ilk tebligatın esas alınacağı, yetki belgesinin vekâletname hükmünde olduğu ve istifa eden vekilin de istifanın müvekkiline tebliğinden itibaren iki hafta vekilliğinin devam edeceği hususları gözetilerek, temyiz dilekçesinin yasal süresi içerisinde verilmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz dilekçesini reddeden ek kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava dosyasının işlemden kaldırıldıktan sonra üç aylık süre içinde yenilenmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına ilişkin verilen kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi'nin dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin kararının usulüne uygun tebliğ edildiği, davacının yasal süre içerisinde dosyayı yenilemediği ve davayı takip etmeyen avukata yapılan tebligatın geçerli olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yetki belgesi ile yetkilendirilen avukata yapılan tebligatın geçerliliği ve buna bağlı olarak kararın kesinleşmesi ile süresinde istinaf yoluna başvurulup başvurulmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yetki belgesinin vekâletname hükmünde olması ve yetki belgesi ile yetkilendirilen avukata yapılan tebligatın geçerli olması, davacı vekilinin süresinde istinaf yoluna başvurmaması sebebiyle hükmün kesinleşmesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet süresi dolmuş avukata yapılan tebligatın geçerliliği ve karar düzeltme talebinin reddine ilişkin yerel mahkemenin yetkisinin bulunup bulunmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vekalet süresi dolmuş avukata yapılan tebligatın geçersiz olduğu ve karar düzeltme talebinin değerlendirilmesinin yerel mahkemenin değil Yargıtay’ın yetkisinde olduğu gözetilerek yerel mahkemenin ek kararı kaldırılmış ve karar düzeltme talebi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekâletnamede tevkil yetkisi verilen avukata yapılan tebligatın, asıl vekil için de geçerli olup olmadığı ve istinaf süresini başlatıp başlatmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Vekâletnamede tevkil yetkisi bulunan avukatın, yetki belgesi ile yetkilendirdiği avukata yapılan tebligatın geçerli ve usule uygun olduğu, bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Direnme kararının, davalının yetki verdiği avukata tebliğ edilmesiyle temyiz süresinin başlayıp başlamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yetki belgesi ile davayı takip eden avukata yapılan tebligatın geçerli bir tebligat olduğu ve temyiz süresinin bu tebliğden itibaren işlemeye başladığı gözetilerek, yerel mahkemenin temyiz isteminin reddine dair ek kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yetki belgesi ile yargılamaya katılan vekile yapılan tebligatın geçerli olup olmadığı ve buna bağlı olarak istinaf başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yetki belgesi ile yargılamaya katılan avukata yapılan tebligatın 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca geçerli olduğu ve istinaf başvurusunun bu tebliğ tarihinden itibaren hesaplanacak süre içerisinde yapılmadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun süreden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin tevkil ettiği avukata yapılan tebligatın geçerli bir tebligat olduğu ve istinaf başvurusunun süresinden sonra yapıldığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Asliye hukuk mahkemesinin itirazın iptaline ilişkin kararı üzerine alacağın haricen tahsil edilip, kararın bozulmasından sonra asliye hukuk mahkemesince verilen yeni karar üzerine fazla ödenmiş olan paranın tahsili için başlatılan genel haciz yolu ile ilâmsız takipte ödeme emrinin asliye hukuk mahkemesinin ilâmındaki vekile mi yoksa asıla mı tebliğ edilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Genel haciz yoluyla başlatılan takipte, dayanak olarak gösterilen asliye hukuk kararında vekil bulunması ve takip konusu alacağın bu karar dolayısıyla doğmuş olması nedeniyle, takipte vekil varsa tebligatın vekile yapılması gerektiği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.