Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Avukatlık Kanunu Madde 164”
- Uyuşmazlık: Hakkında beraat kararı verilen ve CMK gereğince atanan zorunlu müdafii ile temsil edilen sanık veya mahkumiyet halinde CMK gereğince atanan zorunlu mağdur vekili lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücretinin hükmedilip hükmedilemeyeceği hususunda bölge adliye mahkemesi ceza daireleri arasında oluşan içtihat farklılığı.
Gerekçe ve Sonuç: Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168. maddesine dayanılarak Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlandığı, ancak CMK ve ilgili mevzuatta Türkiye Barolar Birliği'ne zorunlu müdafi veya vekil ücretlerine ilişkin düzenleme yetkisi veren açık bir hüküm bulunmadığı gözetilerek, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 14/1 ve 14/4. maddelerinde belirlenen hususların CMK gereğince atanan zorunlu müdafi veya vekil ücretlerine uygulanamayacağına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamu iktisadi teşebbüsünde çalışan avukatlara ödenen vekalet ücretlerinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 146. maddesindeki limitlere tabi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 146. maddesinin kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan avukatlara ödenecek vekalet ücretlerine ilişkin özel bir düzenleme içermesi ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'ndaki değişikliğin bu özel düzenlemeyi ortadan kaldırmadığı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Müdafii aracılığıyla takip edilen ceza davasında, istinaf başvurusunun reddine dair kararın sanık müdafiine tebliğ edilmesine rağmen sanığın kendisine ayrıca tebligat yapılmadan temyiz yoluna başvurup başvuramayacağı ve cezaevinde bulunan sanığın müddetname tebliği üzerine yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza yargılamasında adil yargılanma hakkının ve etkin başvuru yolunun sağlanması için, kararın tebliğinin şekli değil, amacına uygun ve hak arama hürriyetini engellemeyecek biçimde yapılması gerektiği, CMK'nın 260. maddesiyle sanığın kanun yoluna başvuru hakkının açıkça kabul edildiği, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi ve CMK'nın 35. maddesi birlikte değerlendirildiğinde müdafiin yanında sanığa da tebligat yapılması gerektiği, müdafi ile vekilin farklı statülerde olduğu ve müdafinin sanığın temsilcisi sayılamayacağı, bu nedenle kararın cezanın muhatabı olan sanığa ayrıca tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Hakkında beraat kararı verilen ve CMK gereğince atanan zorunlu müdafii ile temsil edilen sanık lehine ya da mahkumiyet durumunda CMK gereğince atanan zorunlu mağdur vekili lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücretinin hükmedilip hükmedilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin, vekalet sözleşmesine dayalı avukatlık faaliyetleri kapsamında uygulanmak üzere Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlandığı, CMK’da Türkiye Barolar Birliğine zorunlu müdafi veya vekil ücretlerine ilişkin düzenleme yapma yetkisi veren bir hüküm bulunmadığı gözetilerek, zorunlu müdafi veya vekil ücretlerinin AAÜT ile belirlenemeyeceğine karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Haksız azledilen avukatın açtığı vekâlet ücreti alacağı davasının belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmesinin ve bu kapsamda talep artırımına izin verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız azil durumunda avukatın vekâlet ücretinin Avukatlık Kanunu'nun 164/4. maddesi gereğince dava değerinin belli bir yüzdesi olarak belirleneceği, ancak bu yüzdenin mahkeme tarafından takdir edilecek olması ve davanın açıldığı tarihte davacının alacağını tam olarak belirleyememesinden dolayı davanın belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmesinin ve talep artırımına izin verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Vekalet ücretine ilişkin sözleşmenin geçersiz sayılması halinde uygulanacak Avukatlık Kanunu hükmünün belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Vekalet ücretine ilişkin sözleşmenin geçersiz sayılması halinde, hukuki yardımın başladığı tarihteki Avukatlık Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği ve mahkemenin bu hususu değerlendirmediği gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Geçersiz bir avukatlık ücret sözleşmesi nedeniyle, avukata ifa ettiği vekillik görevi karşılığında ne kadar ücret ödeneceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Geçersiz avukatlık ücret sözleşmesine rağmen, avukatın vekillik görevini ifa ettiği davalardaki harçlandırılmış değerler üzerinden Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesinin 4. fıkrası uyarınca ücret belirlenmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekil eden tarafından açılan menfi tespit davasında, avukatlık ücret sözleşmesinin geçerliliği, azlin haklı olup olmadığı ve davalı avukatın vekalet ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Avukatlık ücret sözleşmesinde daire verilmesine ilişkin kısım kısmi butlanla geçersiz ise de sözleşmede açıkça 350.000 TL ücret kararlaştırıldığı, davalı avukatın haksız azledildiği kabul edildiğine göre vekalet ücretinin bu miktar üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.