Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ayırıcı Tanı”
- Uyuşmazlık: Davacıya tedavi amaçlı yapılan ameliyat neticesinde hekim hatasına dayalı maddi ve manevi tazminat isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hekimin ayırıcı tanıya gitmeden orşiektomi ameliyatı yapmasının tıbbi hata olarak değerlendirilmesi ve bu hatanın davacının sol testisinin alınmasına neden olarak davacıya manevi zarar vermesi gözetilerek, hükmedilen manevi tazminat miktarının az bulunması nedeniyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının önceki markalarının hükümsüzlüğüne ilişkin kesinleşmemiş kararların YİDK'ye sunulması karşısında, YİDK'nin ek belge istemeden karar vermesinin ve davacının tanınmışlık iddiasının değerlendirilmemesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin bozma kararına uyarken yeni bir husus değerlendirip bozma kararı kapsamında irdeleme yaparak yeni bir karar vermesi nedeniyle, ortada Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenmesi gereken bir direnme kararı değil, yeni bir hüküm olduğu gözetilerek dosyanın Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı şirketin marka başvurusuna yaptığı itirazın TÜRKPATENT tarafından reddedilmesi üzerine, bu kararın iptali ve markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi talebiyle açtığı davada, taraf markaları arasında iltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle iltibas tehlikesi bulunmadığı, "..." ibaresinin tek başına tanımlayıcı nitelikte olup kimsenin tekeline bırakılamayacağı ve davalı şirketin marka başvurusunun kötü niyetli olduğunun ispatlanamadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararını onayan bölge adliye mahkemesi kararının da onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirket nezdinde üç dönem fasılalı olarak çalışan davacının, son çalışma dönemine ilişkin iş sözleşmesinde Irak Hukuku'nun uygulanması konusunda yapılan hukuk seçiminin geçerliliği ve bu döneme uygulanacak hukukun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının son çalışma dönemine ilişkin iş sözleşmesinde yer alan hukuk seçimine ilişkin hükümlerin genel işlem koşulu niteliğinde olduğu, davalı işverenin davacıya bu konuda gerekli bilgilendirmeyi yapmadığı, dolayısıyla geçerli bir hukuk seçiminin bulunmadığı, ayrıca tarafların eylemli olarak Türk Hukuku'nu uyguladıkları, davacı ve davalı işverenin Türk vatandaşı ve işverenin Türk hukukuna tabi bir tüzel kişi olduğu, dolayısıyla Türk İş Hukuku kurallarının doğrudan uygulanabilir kurallar olduğu gerekçeleriyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, mağdura yönelik nitelikli yağma ve örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümlerin bozulması talebiyle yapılan itirazın incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, suç örgütünün talebiyle mağduru tehdit ederek alacağı tahsil etmesi ve örgüt adına hareket ederek nitelikli yağma suçunu işlemesi, ayrıca alacaklı ile arasında akrabalık veya yakınlık bulunmaması nedeniyle TCK'nın 150. maddesinin uygulanma koşullarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait Irak'taki bir işyerinde çalışan davacının işçilik alacakları davasında, taraflar arasında imzalanan yurt dışı hizmet sözleşmesindeki hukuk seçimi maddesi gereğince Irak hukukunun mu yoksa Türk hukukunun mu uygulanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan yurt dışı hizmet sözleşmesinde, uyuşmazlık halinde Irak hukukunun uygulanacağına dair açık bir hukuk seçimi maddesi bulunduğu, davacının tüm çalışma süresini Irak'ta geçirdiği ve mutad işyerinin Irak olduğu gözetilerek, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 27. maddesinin birinci fıkrası uyarınca Irak hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: “MAKRO TEKNİK FLEX+Şekil” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait “MACRO” ve “MAKRO” esas unsurlu markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İtiraza mesnet markalar ile başvuru markası arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunduğu, aynı mal ve hizmetlerde kullanılması halinde iltibasa sebep olabileceği ve markanın köken gösterme fonksiyonu yönünden karıştırma ihtimali bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların katılana yönelik eylemlerinin kasten öldürmeye teşebbüs suçu mu, yoksa silahla tehdit ve kasten yaralama suçlarını mı oluşturduğu ve ikinci olayda kasten öldürmeye teşebbüs suçunun tasarlanarak işlenip işlenmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların 31.03.2008 tarihli eylemlerinin, gözdağı verme amacıyla işlenmiş silahla tehdit ve kasten yaralama suçlarını oluşturduğu, 26.07.2008 tarihli eylemin ise tasarlanarak işlenmiş kasten öldürmeye teşebbüs suçu niteliğinde olduğu gözetilerek, birinci olay bakımından yerel mahkeme kararının bozulmasına, ikinci olay bakımından ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin olası kastla yaralama suçunu mu yoksa bilinçli taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçunu mu oluşturduğu, mağdurun yaralanmasına ilişkin raporlarda çelişki olup olmadığı ve yerel mahkemenin direnme kararının yeterli gerekçe içerip içermediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kırmızı ışıkta, hız sınırının üzerinde araç kullanarak yayaya çarpması ve neticenin gerçekleşmesini kabullenmesi olası kastı oluşturduğu, yerel mahkemenin ise Özel Daire’nin mağdurun yaralanmasına ilişkin raporlardaki çelişkinin giderilmesi gerektiği yönündeki bozma kararına karşı yeterli gerekçe sunmadığı değerlendirilerek, direnme kararı kısmen bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirket nezdinde yurt dışında fasılalı olarak çalışan davacının, belirli dönemlerdeki çalışmaları için imzalanan iş sözleşmelerindeki hukuk seçimi hükümleri gereğince Irak Hukuku'nun uygulanıp uygulanmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 08.10.2012-21.08.2013 ve 26.11.2013-18.08.2014 tarihleri arasında Irak'ta geçen çalışma dönemlerine ilişkin iş sözleşmelerinde Irak Hukuku'nun uygulanacağına dair açık bir hukuk seçimi yapılmış olması ve bu dönemlerdeki çalışmaların Irak'ta gerçekleşmesi nedeniyle, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 27. maddesi uyarınca Irak Hukuku'nun uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Olası kastla işlenen neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunda, olası kast indiriminin TCK'nın 86/1. maddesi ile belirlenen temel ceza üzerinden mi yoksa 86/1 ve 87/1-d-son maddeleri uyarınca belirlenen ceza üzerinden mi yapılacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçlarında temel cezayı belirleyen maddenin TCK'nın 86. maddesi olduğu, olası kast indiriminin ise haksızlık içeriğinin daha düşük olması nedeniyle 86/1 ve 87/1-d-son maddeleri uyarınca belirlenen ceza üzerinden yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme hükmü ve Özel Daire onama kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında TCK'nın 145. maddesinin (malın değerinin azlığı) uygulanıp uygulanmayacağı hususunda Özel Daire ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aynı gece başka bir işyerine de benzer şekilde hırsızlık yaptığı, daha önce de hakkında çok sayıda hırsızlık suçu kaydı bulunduğu, ne bulursa alma kastı ile hareket ettiği ve suçun işleniş şekli gözetilerek TCK'nın 145. maddesinin uygulanma şartlarının oluşmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.