Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ayırt Etme Gücü”
- Uyuşmazlık: Suç tarihinde 11 yaşında olan mağdureye CMK 234/2 uyarınca atanan zorunlu vekil ile mağdurenin kanuni temsilcisinin davaya katılma konusunda iradelerinin çelişmesi halinde hangisinin beyanına üstünlük tanınacağı ve bu bağlamda mağdurenin velisinin davaya katılmayı reddetmesi durumunda zorunlu vekilin temyiz hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılma hakkının şahsa sıkı surette bağlı bir hak olduğu, ayırt etme gücü bulunmayan küçüğün bu hakkını kanuni temsilcisinin kullanabileceği, velinin açıkça temsil görevini kötüye kullanması hali dışında velinin iradesine üstünlük tanınması gerektiği ve somut olayda mağdurenin velisinin davaya katılmayı reddetmesi nedeniyle zorunlu vekilin temyiz hakkının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: On beş yaşından küçük mağdure ile velisi olan annesinin sanıktan şikayetçi olmadığı bir kasten yaralama davasında, CMK 234/2 uyarınca görevlendirilen mağdure vekilinin davaya katılma talebinde bulunma ve hükmü temyiz etme yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: On beş yaşından küçük mağdurenin ayırt etme gücünün olmadığı, bu nedenle davaya katılma konusunda velisinin iradesinin esas alınması gerektiği, velinin şikayetten vazgeçmiş olması nedeniyle mağdure vekilinin davaya katılma ve hükmü temyiz yetkisinin olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: On beş yaşından küçük mağdureye CMK’nın 234/2. maddesi uyarınca atanan vekil ile mağdurenin kanuni temsilcisinin katılma konusunda iradelerinin çelişmesi halinde hangisinin beyanına üstünlük tanınacağı ve bu bağlamda mağdurenin kanuni temsilcisinin davaya katılmak istememesi halinde vekile temyiz hakkı tanınıp tanınmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılma hakkının şahsa sıkı surette bağlı haklardan olduğu, 15 yaşından küçük mağdurenin ayırt etme gücünün olmadığı ve bu durumda kanuni temsilcisinin iradesinin geçerli olacağı, CMK 234/2’ye göre atanan vekilin temsil yetkisinin kanuni temsilcinin yetkisini bertaraf edemeyeceği gerekçeleriyle mağdure vekilinin temyiz isteminin reddine, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve sanığın tahliyesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlenme sırasında akıl hastalığı nedeniyle ayırt etme gücünden yoksun olan eşin, hastalığının remisyon döneminde olması nedeniyle, diğer eşin açtığı mutlak butlanla evliliğin iptali davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının evlenme anında akıl hastalığı ve ayırt etme gücü noksanlığı bulunduğu, remisyonun ise tam iyileşme anlamına gelmediği, TMK m. 147/2'nin tam iyileşmeyi şart koştuğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasçının, ölen babası ile davalı arasında hastanede yapılan evliliğin yokluğunun tespiti, yokluk değilse mutlak butlan ile iptali istemine ilişkin açılan davada, istinaf mahkemesinin, davanın TMK 148. maddesine dayandığını kabul ederek mirasçının dava açma hakkı olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin karar gerekçesini düzelterek davanın reddine karar vermesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık konusunu evliliğin yokluğunun tespiti, yokluk değilse mutlak butlan ile iptali olarak belirlediği ve bu doğrultuda yargılama yaptığı, davacının dava dilekçesinde de bu hususları talep ettiği gözetilerek, istinaf mahkemesinin davanın TMK'nın 148. maddesine dayalı olarak açıldığını kabul edip mirasçıların dava açma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çocuğun cinsel istismarı ve hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün, eksik araştırma nedeniyle bozulmasına rağmen yerel mahkemenin direnmesi üzerine, Yargıtay’ın hangi hususları gözeterek karar vereceği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurun 15 yaş altı olması ve sanığın mağdurun dedesi olması nedeniyle mağdur ile yasal temsilcisi arasında menfaat çatışması bulunduğu, bu nedenle mağdura kayyım atanması ve 6284 sayılı Kanun uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılımının sağlanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş ve dosya, mağdureye kayyım atanması ve ilgililere tebligat yapılması için yerel mahkemeye gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmiştir. - Uyuşmazlık: 15 yaşından küçük mağdureye karşı çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan açılan kamu davasında, mağdureye CMK 234/2 uyarınca atanan zorunlu vekilin hükmü temyiz etme hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında 15 yaşından küçük mağdureye karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan açılan kamu davasına mağdurenin kanuni temsilcisinin katılması ve mağdureye atanan zorunlu vekilin de kanuni temsilcinin iradesine uygun olarak hükmü temyiz etmesi üzerine, Özel Dairenin zorunlu vekilin temyiz hakkı olmadığı gerekçesiyle temyiz istemini reddetmesinin hukuka aykırı olduğu değerlendirilerek Özel Daire kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Akıl hastası ve 12 yaşından küçük mağdurun velisinin şikayetinden vazgeçmesine rağmen, CMK 234/2 uyarınca görevlendirilen vekilin temyiz hakkı bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ayırt etme gücü bulunmayan küçük mağdurun davaya katılma iradesinin kanuni temsilcisi tarafından kullanılabileceği, vekilin temsil yetkisinin kanuni temsilcinin yetkisini bertaraf edemeyeceği ve davaya katılmanın mağdur lehine bir hak olması nedeniyle temsilcinin bu hakkı kötüye kullanması halinde koruyucu tedbirler alınabileceği gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve mağdur vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zihinsel engelli bir mağdurun ceza davasına katılması için vasi atanmasının ve vasinin dava açma izni almasının gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Zihinsel engelli mağdurun fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti ve buna göre TMK hükümleri çerçevesinde hareket edilmesi gerektiği, ancak dava açma izninin vesayet altındaki kişinin malvarlığını koruma amacı taşıdığı, CMK'da mağduru hukuken yükümlülük altına sokan ve malvarlığında artma veya azalmaya yol açan bir katılma düzenlemesinin bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç tarihinde 15 yaşından küçük mağdurenin annesinin sanıktan şikayetçi olmaması ve davaya katılmaması nedeniyle, CMK 234/2 uyarınca mağdureye atanan vekilin temyiz hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 15 yaş altı mağdurun ayırt etme gücünün olmadığı ve bu nedenle davaya katılma konusunda kanuni temsilcisinin iradesinin geçerli olduğu, kanuni temsilci davaya katılmaktan vazgeçtiğinde ise CMK m. 234/2 uyarınca atanan vekilin temyiz hakkının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü bozulmuş ve vekilin temyiz istemi reddedilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Suç tarihinde 15 yaşını bitirmiş olup 18 yaşını doldurmamış, kovuşturma aşamasında ise 18 yaşını doldurmuş mağdurun soruşturma aşamasında şikayetçi olduğu halde kovuşturma aşamasında beyanı alınamadığı ve katılma hususu kendisine sorulmadığı davada, CMK'nın 234. maddesi uyarınca atanan vekilin temyiz hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Katılmanın şahsa sıkı surette bağlı haklardan olması, suç tarihinde 15 yaşından büyük çocukların ceza muhakemesinde davaya katılma bakımından ayırt etme gücüne sahip olmaları, davaya katılma veya katılmamanın sonuçlarını algılayabilecek durumda olan mağdurun kovuşturma aşamasında şikayetinden vazgeçmesi ve usulüne uygun şekilde davaya katılmaması gözetilerek, CMK'nın 234. maddesi uyarınca atanan vekilin temyiz hakkı olmadığı ve ilk bozma kararının kaldırılarak beraat hükmünün onanması gerektiğine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.