Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Aylık Hakkı”
- Uyuşmazlık: Davacının, eşinden aldığı ölüm aylığı yanında, babasından da ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakkı doğuran olay tarihinde yürürlükte olan mevzuat ile sonraki lehe değişikliklerin birlikte değerlendirilmesi ve 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin, babasından bağlanan aylık 5510 sayılı Kanun kapsamında olmadığı için uygulanmayacağı gözetilerek, davacının babasından da ölüm aylığı alabileceğine karar verilmesi nedeniyle direnme kararı onanmış, ancak davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Eşi 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra, babası ise önce vefat eden davacı kız çocuğunun, hem eşinden hem de farklı bir sosyal güvenlik statüsündeki babasından ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin, birleşecek gelir ve aylıkların aynı Kanun hükümlerine göre bağlanması durumunda uygulanacağı, davacının babasından kaynaklanan ölüm aylığı hakkının ise 5510 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi uyarınca önceki yasal düzenlemelere tabi olduğu ve bu nedenle 54. maddenin uygulanma yeri bulunmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, eşinden dolayı aldığı ölüm aylığı yanında, babasından dolayı da ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakkı doğuran olay tarihinde yürürlükte olan yasal mevzuat ile lehe olan yasal değişikliklerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği ve davacının hem eşinden dolayı 506 sayılı Kanun, hem de babasından dolayı 1479 sayılı Kanun kapsamında ölüm aylığı almaya hak kazandığı gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Eşi 01.10.2008 tarihinden sonra, babası ise bu tarihten önce vefat eden kız çocuğunun, hem eşinden hem de babasından ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin, birleşecek gelir ve aylıkların 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre bağlanması durumunda uygulanacağı, davacının babasından kaynaklanan ölüm aylığı hakkının ise 5510 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi gereğince önceki yasalara tabi olduğu ve bu nedenle 54. maddenin uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 5510 sayılı Kanun'un 56/son maddesi uyarınca ölüm aylığı alan davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının tespiti üzerine aylığının kesilmesine dair Kurum işleminin iptali istemiyle açılan davada, davacının boşanma tarihi itibariyle aylık bağlanma koşullarını sağlayıp sağlamadığı ve 56/son maddesinin uygulanabilirliği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/son maddesinin, ölüm aylığından yararlanma hakkının kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla getirildiği, Anayasaya aykırı olmadığı ve yargı organlarınca uygulanmasının zorunlu olduğu; maddenin 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiş olması sebebiyle bu tarihten önceki fiili birlikteliklere dayanılarak borç tahakkuku yapılamayacağı; ancak, bu tarihten önce bağlanmış olsa dahi ölüm aylığının/gelirinin dış etkiye açık ve güncellenen bir kazanım olması nedeniyle, 5510 sayılı Kanun öncesinden bağlanmış olmasının kazanılmış hak teşkil etmeyeceği; boşanılan eşle fiilen birlikte yaşama olgusunun tüm deliller toplanarak araştırılması ve bu olgunun tespiti halinde hakkın kötüye kullanılması nedeniyle aylığın kesilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen kişinin ölüm aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali istemiyle açılan davada, işlemin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56. maddesinin amacının ölüm aylığından yararlanma hakkının kötüye kullanılmasını engellemek olduğu, bu düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olmadığının Anayasa Mahkemesi tarafından tespit edildiği, boşanma davasının davacı tarafından değil eşi tarafından açılmış olması, davacının eşinin boşanmadan sonra başka biriyle evlenmiş olması ve boşanma kararında çocukların velayetinin anneye verilip iştirak nafakası bağlanması hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının ölüm aylığını almak için eşinden boşandığı sonucuna varılamayacağı, fiilen birlikte yaşama olgusunun Kurum görevlilerince tutulan tutanak ve tanık beyanlarıyla sabit olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eşi 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten sonra, babası ise bu tarihten önce vefat eden davacının, hem eşinden hem de babasından dolayı ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin, birleşecek gelir ve aylıkların yine bu kanun hükümlerine göre bağlanmış olması halinde uygulanacağı, davacının babasından dolayı ölüm aylığı hakkının ise 5510 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi gereğince yürürlükten kaldırılan 1479 sayılı Kanun hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla davacının babasından dolayı ölüm aylığı almasına engel bulunmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, 5510 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce vefat eden babasından ve yasa yürürlüğe girdikten sonra vefat eden eşinden dolayı ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin, birleşen aylıkların her ikisinin de bu kanuna göre bağlanması halinde uygulanacağı, davacının babasından kaynaklanan aylık hakkının ise 5510 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi gereğince önceki yasalara tabi olduğu ve bu nedenle 54. maddenin uygulanma alanı bulamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının babasından dolayı aldığı ölüm aylığının, boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesiyle kesilmesine dair Kurum işleminin iptali istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/son maddesi uyarınca ölüm aylığından yararlanma hakkının kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla getirilen düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olmadığı ve boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanmaması veya bağlanan aylığın kesilmesine dair Kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğu, ancak yerel mahkemenin birlikte yaşama olgusunu yeterince araştırmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının vefat eden eşi ve babasından dolayı 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamında iki ayrı ölüm aylığını alma hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Kanun'un 68. maddesi ve Geçici 91. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, Geçici 91. maddenin, 68. maddenin “evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kimseye bu aylıklardan fazla olanı ödenir” hükmünü yürürlükten kaldırmadığı, bu nedenle davacının her iki aylığı birden alma hakkı bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ölüm aylığı alan davacının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle aylığının kesilmesine dair Kurum işleminin iptali istemine ilişkin yargılamada, davacının boşanma gerekçesi ile fiili birlikte yaşama olgusunun ölüm aylığının kesilmesi için yeterli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesinde düzenlenen, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların ölüm aylıklarının kesileceği hükmünün, hakkın kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla getirildiği ve Anayasa'ya aykırı olmadığı, davacının boşanma sonrası eski eşiyle aynı adreste yaşadığının ve muhtar beyanları ile kolluk kuvveti tutanaklarıyla da bu durumun desteklendiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ölüm aylığı alan davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesiyle aylığının kesilmesine dair Sosyal Güvenlik Kurumu işleminin iptali istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56. maddesinin, ölüm aylığından yararlanma hakkının kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla getirildiği, maddenin Anayasaya aykırı olmadığı ve boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayanlara ölüm aylığı bağlanamayacağı veya bağlanan aylığın kesilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.