Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Aynı Bölge Uygulaması”
- Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza uygulanan objektif değer artış oranının ve biçilen değerin, aynı bölgeden gelen ve Yargıtay denetiminden geçen dosyalarla uyumlu olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduyla değer biçilmesi ve kamulaştırmadan arta kalan kısma değer azalışı uygulanması suretiyle belirlenen bedelin uygun olduğu gözetilerek, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre düzenlenen tapu tahsis belgesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine rağmen, taşınmazın imar planında yeşil alanda kalması nedeniyle tescil yapılamaması sebebiyle hükmedilecek tazminatın, davacının ödediği bedelin güncellenmiş değeri mi yoksa taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeli mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu tahsis belgesinin mülkiyet hakkı değil, şahsi bir hak tesis ettiğinin, dolayısıyla tescil şartları oluşmadığında davacıya taşınmazın rayiç bedelinin değil, ödediği bedelin güncellenmiş değerinin ödenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti davasında, Bölge Adliye Mahkemesince hüküm altına alınan bedelin davacı idarece yüksek olduğu iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın imar uygulaması sonucu yeni ada ve parsellere taşınmasına rağmen eski parsel numarası üzerinden hüküm kurulması hatalı olmakla birlikte, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin talebiyle aynı bölgedeki birçok taşınmaz üzerine konulan şerhlerin kaldırılması için farklı taşınmaz malikleri tarafından açılan davaların seri dava niteliğinde olup olmadığı ve avukatlık ücretinin buna göre belirlenip belirlenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 57. maddesinin (c) bendi ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22. maddesi uyarınca, aynı davalıya karşı aynı hukuki sebebe dayanarak açılan ve temelini oluşturan vakıaların aynı olduğu davaların seri dava niteliğinde olduğu ve avukatlık ücretinin buna göre hesaplanması gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro parseli olan ve Haliç Düzenleme Alanı'nda kalması nedeniyle imar uygulaması yapılması mümkün olmayan bir taşınmazın değerinin belirlenmesinde, imar parselinin emsal alınması nedeniyle dava konusu taşınmazdan DOP (Düzenleme Ortaklık Payı) kesintisi yapılıp yapılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın değeri emsal incelemesine göre belirlenirken, emsal taşınmazın imar parseli olması ve dava konusu taşınmazın kadastro parseli olması sebebiyle oluşan değer farkının DOP kesintisi ile giderilmesi gerektiği, ancak Haliç Düzenleme Alanı gibi özel bir durumun varlığı ve taşınmazda terkin edilmemiş vakıf şerhi bulunması nedeniyle Özel Daire bozma kararına ek olarak bu hususların da değerlendirmeye alınması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin talebiyle aynı bölgedeki birçok taşınmaz üzerine konulan şerhlerin kaldırılması için farklı malikler tarafından açılan davaların, seri dava olarak kabul edilip edilemeyeceği ve avukatlık ücretinin buna göre belirlenip belirlenemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 57. maddesinin (c) bendi ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 22. maddesi birlikte değerlendirilerek, aynı davalıya karşı, aynı konu ve hukuki sebebe dayalı olarak açılan çok sayıda davanın seri dava niteliğinde olduğu ve avukatlık ücretinin de buna göre belirlenmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin talebiyle aynı bölgedeki birçok taşınmaz üzerine konulan şerhlerin kaldırılması için ayrı ayrı açılan davaların, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22. maddesi anlamında seri dava olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davaların temelini oluşturan vakıa ve hukuki sebeplerin aynı olması, ihtiyari dava arkadaşlığını ve seri dava niteliğini ortaya çıkardığından, vekâlet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22. maddesine göre belirlenmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin aksine karar veren direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin talebiyle aynı bölgedeki pek çok taşınmaz üzerine konulan şerhin kaldırılması için farklı malikler tarafından ayrı ayrı açılan davaların, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22. maddesi anlamında seri dava olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davaların temelini oluşturan vakıa ve hukuki sebeplerin aynı olması nedeniyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 57. maddesinin (c) bendi anlamında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu ve bu sebeple davaların seri dava niteliğinde olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin talebiyle aynı bölgedeki birçok taşınmaz üzerine konulan şerhlerin kaldırılması için açılan ayrı davaların, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22. maddesi anlamında seri dava olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Aynı davalıya karşı, aynı konu ve hukuki sebebe dayalı olarak açılan çok sayıda davanın, davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı olması nedeniyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 57. maddesinin (c) bendi anlamında ihtiyari dava arkadaşlığı niteliğinde olduğu ve bu sebeple seri dava olarak kabul edilmesi gerektiği, dolayısıyla seri davalarda vekâlet ücretinin tespitinde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin talebiyle aynı bölgedeki birçok taşınmaz üzerine konulan şerhlerin kaldırılması için ayrı ayrı açılan davaların, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22. maddesi anlamında seri dava olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Aynı davalıya karşı, aynı hukuki sebebe ve vakıalara dayanarak açılan çok sayıda davanın, davacıların farklı olması ve davaların ayrı ayrı görülmesi ihtiyari dava arkadaşlığını engellemediği, davaların temelini oluşturan vakıa ve hukuki sebeplerin aynı olması nedeniyle HMK’nın 57/1-c maddesi anlamında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu ve bu sebeple davaların seri dava niteliğinde olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin talebiyle aynı bölgedeki birçok taşınmaz üzerine konulan şerhlerin kaldırılması için ayrı ayrı açılan davaların, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22. maddesi anlamında seri dava olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Aynı davalıya karşı, aynı hukuki sebebe ve vakıaya dayanarak açılan çok sayıda davanın, davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı olması nedeniyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 57. maddesinin (c) bendi anlamında ihtiyari dava arkadaşlığı niteliğinde olduğu ve bu sebeple seri dava sayılması gerektiği, dolayısıyla vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22. maddesine göre belirlenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.