Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Aynı Kasıt”
- Uyuşmazlık: Sanığın farklı tarihlerde gerçekleştirdiği uyuşturucu madde verme ve satma eylemlerinin zincirleme suç teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın alıcı konumundaki görevlilere uyuşturucu madde verme eylemleri ile 27.05.2014 tarihli uyuşturucu madde satma eylemi arasında 5 ay 22 günlük uzun bir süre bulunması, eylemlerin farklı yerlerde ve farklı nitelikte uyuşturucu maddelerle gerçekleştirilmesi, sanığın eylem tarzını değiştirmesi ve beyanlar birlikte değerlendirildiğinde suç işleme kararının yenilendiğinin anlaşılması gözetilerek, eylemlerin zincirleme suç oluşturmadığı ve sanığın ayrı ayrı cezalandırılması gerektiği kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş ve yerel mahkeme kararının bozulmasına dair Yargıtay 20. Ceza Dairesinin kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın iki kişiyi öldürmesi eyleminde 765 sayılı TCK'nın 450/5. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı ve lehe kanun değerlendirmesinin nasıl yapılacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın iki maktulü aynı kasıt altında öldürdüğünün anlaşılamaması, dolayısıyla 765 sayılı TCK'nın 450/5. maddesinin uygulanamayacağı ve lehe kanun değerlendirmesinin 765 sayılı TCK'nın 448. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 81. maddesi karşılaştırılarak yapılması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6136 sayılı Kanun’un Ek 5. maddesi kapsamında sayılan silahlarla birlikte el bombaları naklederken yakalanan sanık hakkında, 6136 sayılı Kanun'a ek olarak TCK’nın 174/1. maddesi gereğince de ceza tayin edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olup olmadığının tespiti yapılmadan, el bombaları nedeniyle TCK'nın 174/1 maddesinden ayrıca ceza verilip verilemeyeceğine karar verilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına ve dosyanın yerel mahkemeye geri gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine'nin orman niteliğinde olduğunu iddia ettiği taşınmazın tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle açtığı davada, daha önce kadastro mahkemesince verilen ve taşınmazın orman sınırları dışında olduğuna karar verilen hükmün kesin hüküm teşkil edip etmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin önceki davada taraf olmaması ve taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasının da bulunması nedeniyle, kadastro mahkemesinin kararının kesin hüküm teşkil etmediği ve taşınmazın doğal ve arkeolojik SİT alanı olup olmadığının da araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine'nin orman niteliğinde olduğunu iddia ettiği taşınmazın tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle açtığı davada, daha önce kadastro mahkemesince verilen ve taşınmazın orman sınırları dışında olduğuna karar veren ilamın kesin hüküm teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin önceki davada taraf olmaması nedeniyle kadastro mahkemesinin kararının Hazine aleyhine kesin hüküm teşkil etmediği, ayrıca Hazine'nin dava dilekçesinde taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ve doğal sit alanı içinde bulunduğunu da ileri sürmesi nedeniyle, mahkemenin bu iddiaları da araştırarak karar vermesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapuda kayıtlı olmayan ve orman rejimi dışında bırakılmış bir taşınmazın tescili istemine ilişkin davada, daha önce Hazine'nin açtığı tescil davasının reddine ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararının davacı lehine kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin daha önce açtığı ve reddedilen davada, davacının zilyetliği ve hazinenin bir hakkının bulunmaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması ve bu kararın kesinleşmiş olması, davacı lehine kesin hüküm oluşturduğu, ayrıca 6292 sayılı Kanun'un 7/1-b bendi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan yerlere ait tapu kayıtlarının geçerli kabul edilmesi de gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hazine'nin, özel orman parsellerinin yolsuz tescil edildiği iddiasıyla açtığı tapu iptal ve tescil davasında, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının Yargıtay tarafından bozulmasına rağmen direnme kararı vermesi üzerine, direnme kararının hukuki geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Özel orman parsellerinin oluşturulmasına ve tesciline esas teşkil eden işlemlerin yasa ve yönetmeliklere aykırı olarak yapıldığı, parsellerin 1942 yılı orman kadastrosunda orman sınırları içinde yer aldığı, 1945 tarihli 4785 sayılı Yasa ile devletleştirildiği ve 1950 tarihli 5658 sayılı Yasa kapsamındaki iade talebinin reddedilmesiyle Hazine mülkiyetinde kaldığı, ayrıca 1984 yılında yapılan orman kadastrosunda da parsellerin orman sınırları içinde gösterildiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında tehdit suçundan verilen hükümde temel cezanın belirlenmesinde gösterilen gerekçenin yeterliliği ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda Yargıtay dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suça sürüklenen çocuğa yönelik tehdit suçundan verilen hükme dair yapılan temyiz incelemesinde, asli dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların mağduru hürriyetinden yoksun kılma suçundan cezalandırılmalarında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurun sanıklara ait iş yerinden rızaları dışında kontör kartı almasının sanıklar lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirecek haksız bir fiil olduğu ve sanıkların oluşan zararı tespit amacıyla mağduru alıkoymalarının bu haksız fiilin oluşturduğu hiddetin etkisi altında kaldıklarını gösterdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.