Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ayrıştırma İşlemleri”
- Uyuşmazlık: Belediyenin genel aydınlatma kapsamına giren elektrik borçlarından sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı belediyenin Genel Aydınlatma Yönetmeliği kapsamında yapması gereken ayrıştırma işlemlerini zamanında yaptığı, ancak dağıtım şirketinin yasal süresi içinde devir işlemlerini tamamlamadığı gözetilerek, belirlenen tarih aralığındaki elektrik tüketim bedelinin bir kısmından belediyenin sorumlu olmadığına ve bu kısım için muarazanın önlenmesine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İthali yasak olan atık maddenin ithali eyleminin suç unsurlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık şirketin ithalat işlemleri öncesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan gerekli izinleri aldığı, analiz raporları ve uygunluk yazıları doğrultusunda hareket ettiği, Tebliğ hükümlerine uygun davrandığı, Basel Sözleşmesi ile Tebliğ arasında çelişki olması halinde ise bu durumun sanıklar aleyhine yorumlanamayacağı ve sanıkların suç kastıyla hareket ettiklerine dair yeterli delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigara üretimi yapan davalı şirket ile dava dışı şirketler arasında yapılan sözleşmelerin muvazaalı olup olmadığı, davacının baştan itibaren davalının işçisi sayılıp sayılamayacağı ve bu bağlamda işçilik alacaklarının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işveren ile dava dışı şirketler arasında yapılan sözleşmenin, alt işverenlik ilişkisinin kurulması için gerekli şartları taşımadığı, davacının asıl işverenin işçisi olarak kabul edilmesi gerektiği ve işçilik alacaklarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sigara üretimi yapan davalı şirket ile dava dışı şirketler arasında yapılan sözleşmelerin muvazaalı olup olmadığı, davacının baştan itibaren davalının işçisi sayılıp sayılamayacağı ve bu durumda davacının işçilik alacaklarının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işveren ile dava dışı şirketler arasında yapılan sözleşmelerin, davacı işçinin asıl işverenin işçileri ile aynı işi yapması, emir ve talimatları asıl işverenden alması, işe alım ve işten çıkarmalarda asıl işverenin yetkili olması, forkliftlerin asıl işveren tarafından sağlanması gibi hususlar değerlendirildiğinde, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenen asıl işveren-alt işveren ilişkisinin unsurlarını taşımadığı ve muvazaalı olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigara üretimi yapan davalı şirket ile dava dışı şirketler arasında yapılan alt işverenlik sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı, davacının baştan itibaren davalının işçisi sayılıp sayılamayacağı ve bu bağlamda işçilik alacaklarının olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işveren ile dava dışı şirketler arasında yapılan sözleşmelerin, davacı işçinin asıl işin bölünemez bir parçası olan ve uzmanlık gerektirmeyen bir işte çalıştırılması, emir ve talimatları davalı işverenden alması, işe alım ve işten çıkarmalarda davalı işverenin söz sahibi olması, forklift temininin davalı işveren tarafından sağlanması gibi hususlar gözetildiğinde, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesine göre geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulmadığı, muvazaa bulunduğu ve davacının baştan itibaren davalının işçisi sayılması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirketle arasında alt işverenlik ilişkisi içerisinde bulunan şirkette çalıştığı dönemde, asıl işverenin işçisi sayılması gerektiği ve buna bağlı olarak işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ile alt işveren arasında yapılan sözleşmenin işçi teminine yönelik olduğu, davacının yürüttüğü işin asıl işin bir parçası olduğu, davalı şirketin işçinin işe alınması ve işten çıkarılmasında söz sahibi olması, ayrıca forklift gibi ekipmanların davalı şirket tarafından sağlanması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının başlangıçtan itibaren davalı şirketin işçisi sayılması gerektiği gözetilerek, işe iade davasındaki kararın eldeki davada kuvvetli delil olarak kabul edilmesi ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirket ile dava dışı alt işveren arasında yapılan hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı, davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılmadığı ve davacının ücret farkı, fazla mesai ücreti ve sosyal yardım alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işveren ile dava dışı şirket arasında 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesine göre geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığı, davacının asıl işverenin işçisi sayılacağı, davanın belirsiz alacak değil kısmi dava olarak açıldığı, davacıya emsal işçi ücret farkı, kıdem ve ihbar tazminatı farkı ödenmesi gerektiği, diğer taleplerinin ise reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirket ile dava dışı şirket arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı, davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olup olmadığı, davacının ücret farkı, fazla mesai ücreti ve sosyal yardım alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi davada aynı talep konusu için bir defadan fazla ıslah yapılamayacağı, ücret farkı alacağı yönünden ıslah yapılmadığından sonradan yapılan ıslah dilekçesinin sadece bu talep yönünden değerlendirilmesi ve davalının ıslaha karşı zamanaşımı def'inin de gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirket tarafından başlatılan icra takiplerinde davacının borçlu olmadığının tespiti istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Perakende elektrik satışı, abonelik sözleşmeleri, faturalandırma ve tahsilat gibi işlemlerin Dicle EPSAŞ'ın sorumluluğunda olması ve davalı şirketin bu işlemlerden sorumlu olmaması gözetilerek, davanın doğru davalıya yöneltildiği ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konutta yapılan arama sonucu ele geçirilen uyuşturucu maddelere ilişkin arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve bu bağlamda eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Konutta arama için gerekli adli arama kararı veya yazılı arama emri olmadan yapılan aramada ele geçirilen delillerin hukuka aykırı olduğu ve hükme esas alınamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Serbest bölgede çalışan işçilerin ücretlerinden kesilen gelir vergisinin terkin edilmesi halinde, bu tutar üzerindeki hak sahipliğinin işçiye mi yoksa işverene mi ait olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin net olarak kararlaştırılması halinde tüm vergi ve sosyal sigorta prim yükünün işveren tarafından karşılanacağı, dolayısıyla istisna edilen gelir vergisinin de işveren uhdesinde kalacağı, işverenin yurt dışına ihracat motivasyonunu artırmak amacıyla gelir vergisi istisnasından yararlandırılması suretiyle istihdam maliyetinin azaltılmasının hedeflendiği gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirket ile alt işveren şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının davalı şirketten işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ile alt işveren şirket arasında geçerli bir alt işverenlik sözleşmesi bulunduğu, davacının alt işveren şirketin işçisi olduğu, davacının yaptığı işin asıl işe yardımcı iş niteliğinde olduğu ve davalı ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.