Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Azami Süreli İş Sözleşmesi”
- Uyuşmazlık: Toplum Yararına Program kapsamında çalışan işçinin iş sözleşmesinin belirli süreli olup olmadığı ve iş sözleşmesi sona erdiğinde kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplum Yararına Programının geçici gelir desteği sağlamayı amaçlayan, süresi yönetmelikle belirlenmiş bir program olduğu ve bu program kapsamında yapılan iş sözleşmelerinin programın doğası gereği belirli süreli iş sözleşmesi olarak nitelendirilmesi gerektiği gözetilerek, işçinin kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesis eden yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında yapılan iş sözleşmesinin belirli süreli olup olmadığı ve davacının işçilik alacakları davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin yaptığı işin niteliğinin belirli süreli iş sözleşmesi yapılmasını gerektirecek objektif bir nedene dayanmadığı, süreklilik arz ettiği ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 11. maddesinde belirtilen esaslı bir nedenin de bulunmadığı gözetilerek, belirsiz süreli iş sözleşmesi yapıldığı kabul edildiğinden yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel öğretim kurumunda belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan öğretmenin, sözleşme süresi sonunda işveren tarafından sözleşmenin yenilenmemesi üzerine kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinde kıdem tazminatına hak kazandıran haller arasında belirli süreli sözleşmenin sona ermesi sayılmamış olsa da, 158 sayılı ILO Sözleşmesi ve işçi lehine yorum ilkesi gözetildiğinde, kanun gereği belirli süreli kabul edilen sözleşmeyi haklı bir neden olmaksızın yenilememe iradesini gösteren işverenin, koşulların varlığı halinde kıdem tazminatından sorumlu olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Harç eksikliği nedeniyle usulden reddedilen feshin geçersizliği davasındaki beyanların, sonraki işçilik alacakları davasında iş sözleşmesinin belirli süreli sayılıp sayılamayacağı ve bakiye süre ücreti talebinin kabul edilip edilemeyeceği noktasında etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin daha önce açtığı feshin geçersizliği davası usulden reddedilmiş olsa dahi, bu davada iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğunu ileri sürmesi, sonraki işçilik alacakları davasında belirli süreli iş sözleşmesine dayanarak bakiye süre ücreti talep etmesi ile çeliştiği ve dürüstlük kuralına aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yaptığı iş ve işyerinin niteliği dikkate alındığında taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin belirli süreli yapılmasını gerektiren objektif şartları taşıyıp taşımadığı, bu bağlamda sözleşmenin belirli süreli mi yoksa belirsiz süreli mi olduğu ve buna göre davacının bakiye süre yönünden ücret alacağı talebinin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Belirli süreli iş sözleşmesi yapılmasını gerektiren objektif koşullar bulunmamasına rağmen taraflar arasında belirli süreli iş sözleşmesi yapıldığı, davacının da sözleşmenin belirli süreli olduğuna güvenerek bakiye süre ücretini talep ettiği, işverenin ise belirsiz süreli olduğunu ileri sürerek hakkın kötüye kullanımında bulunduğu gözetilerek direnme kararı onanmış ve dosyanın esasa ve miktara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedilen iş sözleşmesinin belirli süreli mi yoksa belirsiz süreli mi olduğunun tespiti ve buna bağlı olarak davacının bakiye süre ücreti talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin yaptığı işin süreklilik arz etmesi nedeniyle belirli süreli iş sözleşmesi için gerekli objektif koşulların bulunmadığı, ancak işçiyi koruyan emredici hükümler ve dürüstlük kuralı gereği işverenin sözleşmenin belirsiz süreli olduğunu ileri sürerek iş güvencesi hükümlerinden kaçınmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve işçinin sözleşmenin belirli süreli olduğunu kabul ederek talepte bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Proje süresiyle sınırlı iş sözleşmelerinde, işçinin iş bitimi nedeniyle işten çıkarılması halinde bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminata hak kazanıp kazanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Proje süresiyle sınırlı gibi görünen iş sözleşmelerinde, tarafların karşılıklı olarak iş sözleşmesini fesih hakkının bulunması ve iş sözleşmesinin azami süreli iş sözleşmesi olarak nitelendirilememesi nedeniyle, sözleşmenin belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak değerlendirilmesi gerektiği, belirsiz süreli iş sözleşmesinde ise işçinin iş bitimi nedeniyle işten çıkarılması halinde bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminata hak kazanamayacağı gözetilerek uyuşmazlık, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin kararları doğrultusunda giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının 6772 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığı ve buna bağlı olarak vakıf çalışanlarının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının özel hukuk tüzel kişisi oldukları, kamu tüzel kişisi sayılabilmeleri için açık bir kanun hükmü bulunmadığı, 7144 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin vakıfların sadece toplu iş sözleşmesi bakımından kamu işyeri sayılmasını öngördüğü, bu nedenle vakıf çalışanlarının 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye alacağına hak kazanamayacakları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belirli süreli iş sözleşmesinin işin bitimiyle sona ermesi halinde işçinin kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Belirli süreli iş sözleşmesinin, kararlaştırılan sürenin dolmasıyla kendiliğinden sona ermesi, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde kıdem tazminatı ödenmesini gerektiren fesih halleri arasında sayılmadığından ve somut olayda davacının iş sözleşmesinin işin bitimiyle kendiliğinden sona erdiğinin tespit edilmesi gözetilerek, mahkemenin kıdem tazminatına hükmeden direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kamu tüzel kişisi mi yoksa özel hukuk tüzel kişisi mi olduğu ve buna bağlı olarak, Vakıf çalışanları ile ilgili davalarda husumetin Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğüne izafeten Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının 3294 sayılı Kanun'da kamu tüzel kişisi olarak düzenlenmediği, özel hukuk hükümlerine göre kurulduğu, gelirlerinin yalnızca kamu kaynaklarından oluşmadığı, yönetimlerinin tamamen kamu görevlilerinden meydana gelmediği, ayrıca 5737 sayılı Vakıflar Kanunu ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca özel hukuk tüzel kişisi oldukları gözetilerek, 7144 sayılı Kanun ile 3294 sayılı Kanun'un 7. maddesine eklenen hükmün Vakıfların sadece toplu iş sözleşmesi bakımından kamu işyeri sayılmasını düzenlediği, Vakıfların genel anlamda kamu tüzel kişisi statüsünü değiştirmediği, dolayısıyla davada husumetin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na yöneltilemeyeceği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kamu tüzel kişisi mi yoksa özel hukuk tüzel kişisi mi olduğu ve buna bağlı olarak davada husumetin Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğüne izafeten Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının 3294 sayılı Kanun'da kamu tüzel kişisi olarak düzenlenmediği, 4721 sayılı TMK ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu uyarınca özel hukuk tüzel kişisi olduğu, 7144 sayılı Kanun ile 3294 sayılı Kanun'un 7. maddesine eklenen hükmün ise sadece toplu iş sözleşmesi düzeyini belirlediği, vakfın tüzel kişiliğini değiştirmediği ve önceki içtihadı birleştirme kararının bağlayıcılığının devam ettiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.