Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“BK 18 (TBK 19)”
- Uyuşmazlık: Davanın, Borçlar Kanunu'nun muvazaa hükümlerine mi yoksa İcra ve İflas Kanunu'nun tasarrufun iptali hükümlerine mi dayandığı ve buna bağlı olarak hak düşürücü süre uygulanıp uygulanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıalar ve talep sonucu birlikte değerlendirildiğinde, davanın Borçlar Kanunu'nun 18. maddesinde düzenlenen muvazaa hükümlerine dayandığı, bu nedenle İcra ve İflas Kanunu'nun 284. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davanın, Borçlar Kanunu'nun muvazaa hükümlerine mi yoksa İcra ve İflas Kanunu'nun tasarrufun iptali hükümlerine mi göre açıldığı ve buna bağlı olarak hak düşürücü süre uygulanıp uygulanmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, dava dilekçesindeki talep, maddi olguların anlatımı ve davacının beyanları dikkate alındığında Borçlar Kanunu'ndaki muvazaa hükümlerine dayalı bir iptal davası olduğu, bu tür davalarda hak düşürücü süre uygulanmayacağı ve İcra ve İflas Kanunu'nun 283. maddesinin kıyasen uygulanarak taşınmazın haczi ve satışına karar verilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davanın, Borçlar Kanunu'nun 18. maddesinde düzenlenen genel muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası mı yoksa İİK'nın 277. ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası mı olduğu ve buna göre hak düşürücü süre uygulanıp uygulanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin dava dilekçesinde, satış işleminin alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla danışıklı olarak yapıldığını ve Borçlar Kanunu'nun 18. maddesine dayandığını açıkça belirtmesi ve genel muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali davalarında hak düşürücü süre uygulanmaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından apartman girişine asılan ilanların davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat yerine tecavüzün kınanması kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin manevi tazminatın şeklini belirlemede takdir yetkisine sahip olduğu, ancak bu takdir yetkisini kullanırken somut olayın özelliklerini ve objektif kriterleri değerlendirmesi gerektiği, bu durumda ceza mahkemesinin mahkûmiyet kararının da gözetilerek yerel mahkemenin manevi tazminata hükmetmesinin uygun olduğu değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan bir eser sözleşmesinde, işin zamanında ve eksiksiz teslim edilmemesi halinde yüklenicinin ücret talep edemeyeceğine dair hükmün geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşme serbestisi ilkesi gözetilerek, hükmün kanunun emredici hükümlerine, ahlaka ve adaba aykırı olmadığı, tacir olan yüklenicinin ekonomik varlığını ortadan kaldırıcı nitelikte bulunmadığı değerlendirilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında çocuklarına yaptığı satışların mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerleşik Yargıtay içtihatları ve İçtihadı Birleştirme Kararına göre, görünürdeki satış sözleşmesinin tarafların gerçek iradelerine uymaması ve gizli bağış sözleşmesinin de şekil şartlarını taşımaması nedeniyle, miras hakkı çiğnenen mirasçıların muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açabileceği gözetilerek, mahkemenin bozma kararına uygun olarak verdiği hüküm onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davanın, muvazaa nedeniyle açılan bir iptal davası mı yoksa sıra cetvelinin iptali davası mı olduğu ve buna bağlı olarak borçlunun davaya dahil edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının açıkça sıra cetveline itiraz davası açtığını belirtmesi ve davanın maaş haczi sırasına ilişkin olması gözetilerek, davanın İİK hükümleri kapsamında muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davası olduğu ve takip borçlusunun davada taraf olarak yer almasına gerek olmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Zorunlu trafik sigortası bulunmayan aracın işleteni olan sürücünün tek taraflı trafik kazasında ölümü nedeniyle, işleten mirasçıları tarafından Güvence Hesabından destekten yoksun kalma tazminatı talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Destekten yoksun kalma tazminatının miras yoluyla geçen bir hak olmayıp, destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan oluşan asli ve bağımsız bir hak olduğu, sigorta kapsamı dışında da bırakılmadığı ve işletenin kusurunun destekten yoksun kalan üçüncü kişilere yansıtılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Muvazaa iddiasıyla açılan davada, davalının ödemeye ilişkin savunmasının araştırılıp değerlendirilmesi gerektiği ve davacının alacağının olup olmadığının tespit edilmesi hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının muvazaa davası açabilmesi için davalıdan bir alacağının bulunması ve muvazaalı işlemin bu alacağın ödenmesini engellemek amacıyla yapıldığının tespiti gerektiği, davalının ödemeye ilişkin savunmasının araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle davalıya devrettiği taşınmazların, mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın yaşı, sağlık durumu, davalı ile yakın ilişkisi ve bakım ihtiyacının ağırlığı gibi olgular birlikte değerlendirildiğinde, mirasbırakanın asıl amacının bakımının sağlanması olduğu, mirasçılardan mal kaçırma kastının bulunmadığı ve davalının bakım yükümlülüğünü yerine getirdiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıların bir üçüncü kişiyi zarara uğratmak amacıyla muvazaalı olarak düzenledikleri iddia edilen bono ve bu bonoya dayalı icra takibinin iptali davasında, borcun tasarruftan önce doğup doğmadığının araştırılması gerekip gerekmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem mülga BK’nın 18. maddesine göre muvazaaya dayalı iptal davalarında, hem de İİK 277 vd. maddelerine göre tasarrufun iptali davalarında borcun tasarruftan önce doğmuş olması dava şartı olduğundan, mahkemece bu hususun araştırılması gerekirken, eksik inceleme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmeyerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.