Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“BK 84”
- Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedeli alacağına uygulanacak faiz oranı ve Borçlar Kanunu'nun 84. maddesinin uygulanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa'nın 46/son maddesindeki değişikliğin ilamın kesinleşmesinden itibaren uygulanacağı, ilamın kesinleşme tarihine kadar 3095 sayılı Yasanın hükümlerine göre faiz oranı talep edilebileceği ve kesinleşme tarihinden sonra ise Anayasa'nın 46/son maddesindeki değişikliğe göre kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden faiz istenebileceği, ayrıca BK'nın 84. maddesi gereğince yapılan ödemelerin öncelikle asıl alacaktan düşülebilmesi için borçlunun faizi ve masrafları ödemede gecikmemiş olması gerektiği, bu nedenle de mahkemece alacaklı tarafın yapmış olduğu tüm ödemelerin ödeme tarihleri itibariyle incelenerek BK'nın 84. maddesinin uygulanması suretiyle toplam alacağın hesaplanıp alacaklının bakiye bir alacağının kalıp kalmadığının tespiti gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedeli alacağına uygulanacak faiz oranının ve ödemelerin mahsup sırasının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa'nın 4709 sayılı Yasa ile değişik 46/son fıkrası hükmüne göre, kesinleşmiş kamulaştırma bedellerine ödeme gününe kadar kamu alacakları için öngörülen en yüksek faizin, kesinleşmemiş bedeller için ise ilamın kesinleşme tarihine kadar 3095 sayılı Yasa hükümlerine göre faiz oranının uygulanması, ayrıca BK 84. maddesi gereğince ödemelerin öncelikle faiz ve masraflardan düşülerek asıl alacağın hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan borç için başlatılan ilamsız takipte, borçlunun kat ihtarına itiraz etmemesine rağmen borcun esasına itiraz etmesi üzerine açılan itirazın kaldırılması davasında, icra mahkemesinin görev ve yetki sınırları ile 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanabilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK 68/b maddesi gereğince kat ihtarına itiraz edilmemesi halinde, hesap özetinin gerçeğe aykırılığının ancak borç ödendikten sonra genel mahkemede açılacak davada ileri sürülebileceği, icra mahkemesindeki itirazın kaldırılması davasında ise bu hususların ve 4077 sayılı Kanun hükümlerinin değerlendirilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, takip tarihinden sonra ancak dava tarihinden önce yapılan ödemenin, asıl alacağın fer'ileri niteliğindeki alacaklardan mahsup edilip edilemeyeceği, davacı hakkında HMK m. 329/2'ye göre disiplin para cezasına hükmedilmesinin ve icra inkâr tazminatına karar verilmesinin yerinde olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Takip tarihinden sonra ancak dava tarihinden önce yapılan ödeme yönünden dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı, davacının kötü niyetli olmadığı ve icra inkâr tazminatına hükmedilebilecek bir matrah bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalıya olan borcunu kabul ettiği 17.08.2007 tarihli belgeyi, iki ayrı icra takibi dosyası için mi, yoksa sadece bir dosya için mi imzaladığı ve bu belgenin davacının her iki icra takibinden de sorumlu tutulması için yeterli olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, direnme kararında Özel Daire bozma kararından sonra ilk kararda değerlendirilmeyen ve davacı tarafından sunulan yeni bir belgeye dayanarak hüküm kurması nedeniyle, direnme kararının usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı niteliğinde olmadığı, yeni hüküm sayılması gerektiği ve yeni hükmün temyizen incelenmesi görevinin Özel Daireye ait olduğu gözetilerek, dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazın iptali davasında, borçlunun takip tarihinden sonra yaptığı ödemenin hukuki değerlendirmesi ve alacaklının ilk takip talebindeki maddi hatanın düzeltilmesinin sonuçları.
Gerekçe ve Sonuç: İlk takip talebindeki maddi hatanın düzeltilebileceği ve borçlunun ilk takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, dolayısıyla takip tarihinden sonra yapılan ödemenin Borçlar Kanunu'nun 84. maddesi uyarınca değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından yapılan ödemelerin davaya konu alacaktan mahsup edilip edilmeyeceği hususunda yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davalı tarafından yapılan ödemelerin dava tarihinden sonra gerçekleştiği gerekçesiyle davaya konu alacaktan mahsup edilmemesi gerektiği yönündeki direnme kararının, dosyadaki deliller ve tarafların iddia ve savunmaları gözetilerek usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, davalının icra takibine yaptığı itirazda takip tarihi itibariyle borcun bir kısmını kabul etmesinin davanın sonucuna etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının icra takibine itirazında borcun bir kısmını kabul etmesi, itirazın iptali davasının konusunu ve kapsamını değiştirmez, ancak mahkemenin bu kabul beyanını dikkate alarak borcun kabul edilen kısmı ve itiraz edilen kısım (işleyecek faiz ve feriler) hakkında ayrı ayrı inceleme yapıp karar vermesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.