Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Baba Adı Soyadı Ekleme”
- Uyuşmazlık: Tapu kayıtlarında isim ve baba adı/soyadı düzeltilmesi taleplerine ilişkin yerel mahkemenin kısmen kabul, kısmen ret kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Bazı taşınmazlar yönünden mahkemenin eksik araştırma yaparak, nüfus kayıtları, eski tapu kayıtları ve ilgili kişilerin dinlenmesi gibi delilleri toplamadan hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. Diğer taşınmazlar yönündeki ret kararının ise dosya kapsamına göre yerinde olduğu gözetilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: İlamsız icra takibinde, ödeme emrinin tebliğ mazbatasındaki imzanın borçluya ait olmadığı iddiasıyla yapılan şikayette, imzanın borçluya ait olup olmadığının tespit edilememesi halinde ispat yükünün kime ait olduğu ve tebliğin geçerli sayılıp sayılmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu ve ilgili yönetmelikte tebliğ mazbatasındaki imzanın inkarı halinde yapılacak incelemenin usul ve yöntemi belirtilmediğinden, genel ispat kuralları gereği tebliğ mazbatasındaki imzanın kendisine ait olmadığını iddia eden borçlunun bu iddiasını ispatlaması gerektiği, aksi halde tebliğin geçerli sayılacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında eksik araştırma yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağduru takip ettiğini, olay yerinde bulunduğunu ve mağdurun daha önceki ifadelerinde sanığı teşhis ettiğini gösteren deliller ve tanık beyanları değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın sanık hakkında eksik araştırma yapıldığı iddiasını içeren itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, mağdurun doğum raporunu hastaneden alıp idari soruşturmada kullanması eyleminin, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi ve yayılması suçunun unsurlarının oluştuğu, sanığın eyleminin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düştüğünün kabul edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün ve Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydında düzeltim davasının reddine karar verilmesine rağmen, davaya sonradan dahil edilen tapu müdürlüğü lehine vekalet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya sonradan dahil edilen tapu müdürlüğünün, dava açıldığı tarihte taraf olmadığı ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda davaya dahil edilme yoluyla taraf sıfatı kazanılamayacağı gözetilerek, tapu müdürlüğü lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu çekin araç alım satımında önceden doğmuş bir borca karşılık verilmesi nedeniyle dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı ve çekin sahteliği hususunda yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, katılanın fotoğrafını rızası dışında bir arkadaşlık sitesine koyması eyleminin kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma suçunu mu yoksa hakaret suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, katılanın rızası olmadan fotoğrafını internetteki bir arkadaşlık sitesine koyması nedeniyle kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma suçunu oluşturduğu, ayrıca aynı zamanda katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olması nedeniyle alenen hakaret suçunu da oluşturduğu, bu nedenle hukuki anlamda tek fiil sayılması gereken bu eylem ile hem kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma suçu hem de alenen hakaret suçu oluştuğundan, TCK’nun 44. maddesindeki fikri içtima hükümleri uyarınca, oluşan suçlardan en ağır cezayı gerektiren kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma suçundan sanığa ceza tayin edilmesi gerektiği gözetilerek, Özel Daire çoğunluğunun bozma kararına yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapulu bir taşınmaz üzerinde, malikin 20 yıl önce ölmüş olması nedeniyle TMK m.713/2’ye dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından 20 yıllık zilyetlik süresinin ve diğer kazanma koşullarının Anayasa Mahkemesi'nin TMK m.713/2'deki "ölmüş" ibaresini iptal etmesinden ve yürürlüğünü durdurmasından önce gerçekleştiği, bu nedenle davacı lehine kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davaya konu taşınmazın kamulaştırma işleminin yasal olarak tamamlanıp tamamlanmadığı ve davacıların kamulaştırmasız el atma tazminatı talep etme hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Gazete ilanında davacı murisinin isminin hatalı yazılması ve parsel numarasının okunaksız olmasına rağmen, diğer delillerle murisin kimliğinin tespit edilebilir olduğu ve ilanın usulüne uygun olduğu değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davacıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, tutuklu yakınını başka bir cezaevine nakletmesi karşılığında rüşvet aldığı iddiasıyla yargılandığı davada, beraat kararının temyiz edilmesi üzerine, Adalet Bakanlığının davaya katılma ve temyiz hakkının bulunup bulunmadığı, cezaevindeki telefon görüşmelerinin hukuka uygun delil olup olmadığı ve sanığın beraatinin yerinde olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Adalet Bakanlığının rüşvet suçundan davaya katılma ve temyiz hakkı olmadığı, cezaevindeki telefon görüşme kayıtlarının hukuka uygun delil olduğu ve sanığın tutuklunun naklinde usulsüzlük yapmadığı, aracı piyasa değerine yakın bir fiyata aldığı ve rüşvet suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanmasında, Yargıtay üyesi olması sebebiyle özel soruşturma usullerine tabi olup olmadığı ve suçüstü hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mütemadi suç olan silahlı terör örgütüne üyeliği suçunun, örgütten ayrılmadığı sürece devam ettiği ve yakalandığı anda suçüstü halinin mevcut olduğu, ayrıca CMK 161/8 hükmü gereğince Yargıtay üyelerine tanınan özel soruşturma usullerinin TCK m. 314'te düzenlenen suçlar bakımından uygulanmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hâkim ve savcıların, Selam Tevhid soruşturması kapsamında verdikleri kararlar ve taleplerin hukuka uygun olup olmadığı, bu kapsamda çeşitli suçlardan cezalandırılıp cezalandırılmayacakları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarınca yürütülen soruşturmada, yetkilerini aşarak, usulsüz dinleme ve izleme kararları verdikleri, sahte delil ürettikleri, gizli bilgileri açıkladıkları, kişisel verileri kaydettikleri ve görevi kötüye kullandıkları eylemlerinin, bazı sanıklar bakımından mahkûmiyet için yeterli delil oluşturmadığı, bazılarının ise etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma taleplerinin değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca görevi kötüye kullanma suçundan verilen beraat kararlarında eksik araştırma yapıldığı gözetilerek, kararın kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.