Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bakanlık Tebliği”
- Uyuşmazlık: Çocuk ağır ceza mahkemesince verilen nitelikli kasten öldürme suçundan mahkûmiyet hükmüne yönelik Yargıtay'ın bozma ilamına karşı yerel mahkemenin direnme kararı üzerine, davanın Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın katılımı, eksik araştırma ve sanığın temyizden vazgeçme hususları bakımından temyiz incelemesi yapılması.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın temyizden vazgeçtiği, Bakanlığın 6284 sayılı Kanun uyarınca davaya katılma hakkı bulunduğu, yerel mahkemenin Bakanlığı davadan haberdar etme yükümlülüğünü yerine getirdiği ancak aynı olaydan yargılanan diğer sanıkla dosyaların birleştirilmesi gerektiği hususunun gözetilmeksizin eksik araştırma ile hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sahte fatura kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine dair verilen hükmün, fatura asıllarına ulaşılamadığı gerekçesiyle bozulması üzerine, suça konu faturaların şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespiti için fatura asıllarının dosyada bulunmasının zorunlu olup olmadığı ve bulunmadığı takdirde diğer delillerle mahkumiyet kararı verilip verilemeyeceği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vergi Usul Kanunu'nun 227/3. maddesindeki şekil şartlarına ilişkin hükmün idari nitelikteki vergi cezaları için öngörüldüğü, ceza hukuku kapsamındaki sahte fatura kullanma suçunun ise vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetine ilişkin olup bu mahiyetin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, dolayısıyla fatura asıllarının dosyada bulunmasının zorunlu olmadığı ve diğer delillerle sanığın mahkumiyetine karar verilebileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün temyiz incelemesinde, 6284 sayılı Kanun uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı ve katılmaması halinde hükmün bozulup bozulmayacağı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve Anayasa'nın 36. ve 40. maddeleri gözetilerek, Bakanlığın davaya katılma hakkının bulunduğu, bu hakkın kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesinin ve gerekçeli kararın tebliğinin zorunlu olduğu, ancak Bakanlığın katılmamasının tek başına hükmün bozulması için yeterli olmadığı, Bakanlığa kararın tebliğ edilerek yasal temyiz süresinin başlatılması ve Bakanlığın temyiz etmesi halinde davaya katılan sıfatıyla temyiz isteminin incelenmesi gerektiği değerlendirilerek, Yargıtay 14. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılmış ve dosya, kararın Bakanlığa tebliği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmiştir. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkeme kararının tenfizinde, kararın davalıya usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve bu hususun araştırılıp araştırılmayacağı noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının davalıya Lahey Sözleşmesi uyarınca Adalet Bakanlığı aracılığıyla tebliğ edildiği iddiası üzerinde durulmadan ve tebliğ hususunun, gerektiğinde tebliği yapan merci veya yabancı mahkemeden sorularak araştırılmadan davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın, sanık hakkında açılan nitelikli kasten öldürme davasından haberdar edilip edilmemesi ve yerel mahkemenin kararının direnme kararı niteliğinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme, Yargıtay'ın bozma ilamı doğrultusunda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nı duruşmadan haberdar edip gerekçeli kararı tebliğ etmesi suretiyle bozma kararına uymuş ve yeni bir hüküm tesis etmiş olması gözetilerek, verilen kararın "yeni hüküm" niteliğinde olduğu ve dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmesi gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının sabit olup olmadığı ve 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sanık hakkında açılan kamu davasından haberdar edilmesinin zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi, Anayasa'nın 36. ve 40. maddeleri ve CMK'nın 234. maddesi birlikte değerlendirilerek, Bakanlığın kadına karşı şiddet suçlarına ilişkin kamu davalarına katılma hakkının bulunduğu, bu hakkın etkin kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesi gerektiği ve bu hususun yargılama aşamasında sağlanamamış olması halinde gerekçeli kararın Bakanlığa tebliğ edilerek temyiz yolunun açılması gerektiği gözetilerek dosyanın, Bakanlığa tebliğ işlemlerinin yapılması için yerel mahkemeye tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin tasarlayarak öldürme suçunu mu yoksa kasten öldürme suçunu mu oluşturduğu ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun ve ilgili uluslararası sözleşmeler gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadına ve çocuğa yönelik şiddet içeren davalara katılma hakkı bulunduğu, bu hakkın kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesi ve gerekçeli kararın tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının Bakanlığa tebliğ edilmesi ve Bakanlığın temyiz yoluna başvurup başvurmayacağına göre dosyanın Ceza Genel Kurulu'nda tekrar değerlendirilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun basit cinsel istismarı suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılma hakkının ihlal edilip edilmediği noktası üzerinden temyiz incelemesine konu olması.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun ve ilgili uluslararası sözleşmeler uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadına ve çocuğa karşı şiddet suçlarına ilişkin davalara katılma hakkı bulunduğu, bu hakkın kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesi ve gerekirse gerekçeli kararın tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek, dosyanın Bakanlığa tebliğ edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine ilişkin Yargıtay 14. Ceza Dairesi'nin bozma kararına karşı yerel mahkemenin direnmesi üzerine, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılıp katılmaması gerektiği hususunda uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun ve ilgili uluslararası sözleşmeler uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadın ve çocuklara karşı işlenen suçlarda davaya katılma hakkı bulunduğu, bu hakkın kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesi ve gerekçeli kararın tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek, dosyanın Bakanlığa tebliğ edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun cinsel istismarı suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin yerel mahkeme kararının Yargıtay 14. Ceza Dairesi tarafından bozulmasına karşın yerel mahkemenin direnmesi üzerine, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılıp katılmaması gerektiği hususunda uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve uygulama yönetmeliğinin 46. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik şiddet davalarına katılabilme hakkı bulunduğu, bu hakkın Anayasa'nın 40. maddesindeki hak arama hürriyeti ile de güvence altına alındığı, Bakanlığın davadan haberdar edilmesi ve gerekçeli kararın tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek dosyanın Bakanlığa tebliğ edilmesi için yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK'nın 102/1-1. cümle kapsamında kalan basit cinsel saldırı suçunu mu yoksa aynı Kanun'un 102/1-2. cümlesinde düzenlenen sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı suçunu mu oluşturduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un 20/2. maddesi ve bu Kanunun Uygulama Yönetmeliği'nin 46. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sanık hakkında açılan kamu davasına katılma hakkı bulunduğu ve bu hakkın kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesinin ve gerekçeli kararın tebliğ edilmesinin zorunlu olduğu gözetilerek, dosyanın Bakanlığa tebliğ edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünde haksız tahrik indiriminin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve uygulama yönetmeliğinin 46. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kadına karşı şiddet suçları sebebiyle açılan kamu davalarına katılma hakkı bulunduğu ve bu haktan faydalanabilmesi için yerel mahkeme kararlarının Bakanlığa tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek dosyanın tebliğ işleminin yapılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.