Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Banka Özen Borcu”
- Uyuşmazlık: Sahte vekaletname ile davacıya ait hesaptan para çekilmesi nedeniyle bankanın sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bankaların mevduatı sahteciliğe karşı koruma yükümlülüğü altında olmaları ve ağırlaştırılmış özen borcu gereği hafif kusurlarından dahi sorumlu tutulmaları, davalı bankanın sahte vekaletnameye karşı gerekli özeni göstermediği ve kurtuluş kanıtı sunamadığı gözetilerek, davalı banka yönünden davanın reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin çalışanı tarafından sahte talimatla çekilen kredi nedeniyle bankanın sorumluluğunun ve müterafik kusurunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bankaların bir güven kurumu olması ve müşterilerini sahteciliklere karşı koruma yükümlülüğü altında bulunması, davalı bankanın sahte faks talimatıyla çekilen kredide gerekli özeni göstermediği ve hafif kusurundan sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Bankanın, davacı şirketin yetkisiz çalışanı tarafından gerçekleştirilen usulsüz kredi işlemleri nedeniyle oluşan zarardan sorumluluğunun kapsamı ve davacı şirketin müterafik kusurunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bankanın, kredi işlemlerinde objektif özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve davacı şirketin de çalışanı üzerindeki denetim yükümlülüğünü ihlal ederek zararın oluşumuna katkıda bulunduğu, bu nedenle davacı şirketin müterafik kusurunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kısıtlıya ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararının bankaya tebliğ edilmesine rağmen bankanın kısıtlının hesabından para çekmesine izin vermesi nedeniyle kısıtlının zarara uğratılıp uğratılmadığı ve ispat yükünün hangi tarafta olduğu hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Bankaların, yoğun devlet denetimi ve müdahalesi altında faaliyet gösteren, kendilerine özgü ilkelere uymak zorunda olan ve bu nedenle toplumda özel bir güven ilişkisi tesis eden kurumlar olduğu, bankanın kısıtlılık kararını bildiği halde kısıtlının hesabından para çekmesine izin vermesinin basiretli tacir davranışına aykırı olduğu ve bu sebeple borca aykırılık hallerinde ispat yükünün davalı bankaya geçtiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı bankanın davacı şirketin yetkilisi olmayan kişiye elden ödeme yaptığı olayda davacının yarışan kusurunun olup olmadığı ve oranı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire bozma kararında, hesaptan para çekip teslim alan kişinin davacı şirketin muhasebecisinin çalışanı olduğu ve davacı şirketin muhasebecisini seçme ve denetlemede kusurlu davrandığı belirtilmişken, yerel mahkeme bu hususu dikkate almayarak direnme kararı verdiğinden, Özel Daire bozma kararına uyulması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı işçinin, çalıştığı banka şubesinde meydana gelen para kaybından dolayı hangi oranda sorumlu tutulacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işçinin bankacılık tecrübesi, kıdemi ve bankanın iç mevzuatına aykırı davranışı da gözetilerek, oluşan zarardan sorumluluk oranının %5 değil %10 olarak belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Banka personelinin usulsüz kredi kullandırmaları nedeniyle bankanın uğradığı zararın tahsili istemine ilişkin davada görevli mahkemenin iş mahkemesi mi yoksa ticaret mahkemesi mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların iş sözleşmesiyle çalıştırıldığı, davanın konusunun banka personelinin hizmet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırı davranış oluşturduğu ve iş sözleşmesi devam ederken özen borcuna aykırı davranış nedeniyle verilen zararın tazmininin talep edildiği gözetilerek, davaya bakma görevinin iş mahkemesinde olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin görevsizlik kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı banka nezdindeki hesapta bulunan paranın internet bankacılığı aracılığı ile davacının iradesi dışında üçüncü kişilerce çekilmesinde davacıya atfedilecek bir kusurun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın olayın gerçekleştiği tarih itibariyle internet bankacılığı sisteminde, o dönem sektörde kullanılmakta olan tüm gerekli tedbirleri alıp almadığı ve davacının kusurunun zararın meydana gelmesinde ne derece etkili olduğunun yeterince araştırılmamış olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Banka personelinin görevi ihmalinden kaynaklanan zararın tazmini davasında görevli mahkemenin iş mahkemesi mi yoksa ticaret mahkemesi mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların iş sözleşmesi ile çalıştığı, davanın işçinin iş görme borcu kapsamındaki özen yükümüne aykırılığa dayandığı, 4603 sayılı Kanun'un 5. maddesi ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesinin TTK'ya göre özel hüküm niteliğinde olduğu ve iş mahkemelerini görevli kıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararına direnen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının kredi kartını rızasıyla kardeşine vermesi ve kartın daha sonra üçüncü bir kişi tarafından ele geçirilerek kullanılması sonucu oluşan zararda bankanın kusurunun ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kredi kartını kardeşine vermesinin sözleşmeye aykırı olmasına rağmen, bankanın davacının 700 TL üzeri harcamalarda bildirim talebini yerine getirmemesi ve bu ihmalin zararın artmasına sebebiyet vermesi, bankanın objektif özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ve hafif kusurundan dahi sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak kusur oranının belirlenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekilin azledildikten sonra yaptığı kooperatif hisse devrinin geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin azilnamenin tebliğinden sonra hisse devrini yapması, sadakat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ederek vekâlet görevini kötüye kullandığını ve hisse devrini alan davacının da durumun gereklerine göre özen göstermediğinin anlaşılması gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Banka çalışanı davalının, müşteri hesabından yetkisiz kişilere ödeme yapması nedeniyle bankanın uğradığı zarardan sorumlu olup olmadığı ve sorumlu ise kusur oranının ne olacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işçinin, müşteri hesabından ödeme yaparken kimlik tespiti ve imza alma yükümlülüğünü ihlal ederek bankanın zararına neden olması, bankanın ise gerekli denetim ve gözetim yükümlülüğünü yerine getirmemesi gözetilerek, davalının %50 oranında kusurlu olduğuna ve bankanın ödediği tazminatın yarısını davalıdan rücu edebileceğine karar verilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.