Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Banka Kayıtları”
- Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, davacının sigorta primine esas ücretinin belirlenmesi için yapılan araştırmanın yeterliliği ve yerel mahkemenin direnme kararı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davacının ücretini banka kayıtlarına dayanarak belirlemesinin, kayıtların kendi içinde çelişkili olması ve başka delillerle desteklenmemesi nedeniyle isabetsiz olduğu, ayrıca davacının gerçek ücretinin tespiti için işverenin kayıtlarının incelenmesi, banka ödemelerinin mahiyetinin araştırılması ve işçilik alacakları davasının sonucunun beklenmesi gibi hususlarda eksik araştırma yapıldığı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, davacı işçinin aylık ücret miktarının tespiti ve bu ücret üzerinden fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücretlerinin hesaplanması noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin, tanık beyanları ve davalı işverenin aksini ispatlayamamasıyla birlikte aylık ücretini ispatladığı, işverenin yasal yükümlülüklerini yerine getirmeyerek ücret bordrosu ve puantaj kayıtları gibi işyeri kayıtlarını ibraz etmediği ve banka kayıtlarında yapılan ödemelerin açıklamasının bulunmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, davacının sigorta primine esas ücretinin tespitinde, yerel mahkemenin sadece banka kayıtlarını esas alarak karar vermesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında gerçek ücretin esas alınması gerektiği, ücretin tespitinde ise HUMK 288. maddesindeki yazılı delil sınırının ve Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarının gözetilmesi gerektiği, somut olayda ise banka kayıtlarındaki tutarsızlıklar ve diğer delillerin değerlendirilmemesi nedeniyle, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının sigorta primine esas ücretinin belirlenmesinde, yerel mahkemenin yaptığı araştırmanın yeterli olup olmadığı ve hangi delillerin esas alınması gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında ücretin tespiti için, gerçek ücretin esas alınması gerektiği, ücretin ispatında her türlü delilin kabulünün mümkün olmadığı, HUMK 288. maddesindeki yazılı delil sınırının ve işverenin kayıtları ile banka kayıtlarının birlikte değerlendirilerek ücretin tespiti gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, davacının sigorta primine esas ücretinin belirlenmesinde, yerel mahkemenin yalnızca banka kayıtlarını esas alarak karar vermesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, gerçek ücretin tespiti için her türlü delil kabul edilebilirken, ücretin tespitinde ise HUMK 288. maddesindeki sınırlar ve yazılı delil zorunluluğu gözetilmeli, ayrıca işveren kayıtları, banka kayıtları ve işçilik alacakları dosyası birlikte değerlendirilerek ücret ve avans ödemeleri ayırt edilmeli ve tüm deliller ışığında gerçek ücrete karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Prime esas kazancın tespiti davasında, birinci bozma kararına uyulup uyulmadığı, davacının ücretini ispat için gerekli belgelerin araştırılıp araştırılmadığı ve yemin delilinin bağlayıcı olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarının prime esas kazancın tespitini de kapsadığı, birinci bozma kararına rağmen ücretin tespiti için gerekli belgelerin araştırılmadığı, ayrıca davanın kamu düzenini ilgilendirdiği gözetilerek yemin delilinin bağlayıcı olmadığı değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşe iade davalarında, işçinin son aldığı ücretin belirlenmesinde, işçinin beyanı ve tanık anlatımları mı yoksa yazılı ücret sözleşmesi mi esas alınacağı konusunda bölge adliye mahkemesi daireleri arasında uyuşmazlık olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemelerinin her somut olaya özgü deliller ve koşullar çerçevesinde karar vermesi gerektiği, dosyalardaki delil ve ispat durumunun farklılığına bağlı olarak ücret tespitinde farklı kararlar verilmesinin uyuşmazlık teşkil etmediği gözetilerek uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, davacının sigorta primine esas ücretinin belirlenmesi için yerel mahkemece yapılan araştırmanın yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya yapılan ödemeler arasındaki miktar farklılığının nedeni ve ödemelerin ne kadarının ücretine, ne kadarının avansa ilişkin olduğunun belirlenmeden hüküm kurulmasının yanı sıra, işveren kayıtları ve banka kayıtları üzerinde gerekli incelemenin yapılmaması, davacı imzasını taşıyan belgelerin bağlayıcılık değerinin araştırılmaması ve işçilik alacakları dosyasının incelenmemesi nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, işverenin ücretin davacının banka hesabına yatırıldığını iddia etmesi üzerine, banka kayıtlarının incelenip incelenmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı Yasanın 32. maddesi uyarınca belirli durumlarda ücretlerin işçi adına açılan banka hesabına yatırılması zorunluluğu ve davalı belediyenin ücretin davacının banka hesabına yatırıldığını iddia etmesi karşısında, banka kayıtlarının incelenmeden hüküm kurulmasının eksik inceleme olacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.