Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bankalar Kanunu”
- Uyuşmazlık: Kamu bankalarının alacaklarının tahsilinde uygulanan haciz işlemlerinde, diğer alacaklıların muvazaadan ari haklarının etkilenip etkilenmediği ve bu durumun sıra cetveline nasıl yansıyacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 4389 sayılı Bankalar Kanunu'na 5020 sayılı Kanun ile eklenen Ek 5. madde hükmü uyarınca, kamu bankalarının alacaklarının tahsili için uygulanan haciz işlemlerinde diğer bankaların ve üçüncü kişilerin muvazaadan ari haklarının korunması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin davacı bankanın haciz talebinin ilk hacze iştirak ettirilmemesine yönelik direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: TMSF tarafından atanan banka yöneticileri aleyhine açılan tazminat davasında, davalıların pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı ve davanın 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 24/6. maddesi uyarınca Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) karşı açılmış sayılıp sayılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 24/6. maddesinin, TMSF tarafından atanan banka yöneticileri aleyhine açılan davaların TMSF'ye karşı açılmış sayılacağını ve 5020 sayılı Kanun değişikliğinden önceki düzenlemede "açılmış ve açılacak davalar" ifadesinin dar yorumlanmaması gerektiği gözetilerek, davanın TMSF'ye karşı açılmış sayılması ve husumetin TMSF'ye yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında basit bankacılık zimmeti suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün eksik araştırmayla kurulup kurulmadığı ve banka zararının soruşturma öncesinde mi yoksa kovuşturma aşamasında hükümden önce mi ödendiği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında zimmet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın eksik araştırma iddiasının, dosyadaki bilirkişi raporları ve mahkemece yapılan değerlendirmeler ışığında yerinde olmadığı, banka zararının ise soruşturma başlamadan önce değil, kovuşturma aşamasında hükümden önce ödendiği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çeke dayalı takipte uygulanacak zamanaşımı süresinin takip dosyasındaki son işlem tarihinden itibaren 6 ay mı yoksa Bankacılık Kanunu hükümleri gereğince çekin keşide tarihinden itibaren 20 yıl mı olduğu hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun, 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun bazı hükümlerini yürürlükte bıraktığı, Türkiye Vakıflar Bankası A.Ş.'nin bu kapsamda olduğu, fon ve hazine alacaklarına ilişkin 20 yıllık zamanaşımı süresinin bu banka alacağı için de geçerli olduğu, ayrıca 5411 sayılı Kanun'un geçici 16. maddesi ile bu hükmün geçmişe etkili olduğunun açıkça belirtildiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çeke dayalı takipte uygulanacak zamanaşımı süresinin takip dosyasındaki son işlem tarihinden itibaren 6 ay mı yoksa Bankacılık Kanunu hükümleri nazara alınarak çekin keşide tarihinden başlayarak 20 yıl mı olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun, 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun zamanaşımına ilişkin hükümlerini de içeren ek maddelerini yürürlükte bıraktığı, söz konusu hükümlerin alacaklı banka ve alacağı yönünden uygulanabilir olduğu, bu kapsamda takip konusu çekin keşide tarihinden itibaren 20 yıllık zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı gözetilerek mahkemenin takibin kesinleşmesinden sonra 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğuna ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, başkalarına ait kimlik bilgileriyle internetten kredi kartı başvurusu yapıp, sahte kimliklerle kartları teslim alarak kullanması eylemlerinin hangi suçları oluşturduğu ve bu suçlara ilişkin dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, sahte kredi kartı üretmek suçunu oluşturduğu, kredi kartı sözleşmeleri ve eklerindeki sahteciliğin bu suç kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, sahte kimlik kullanma eylemlerinden kaynaklı resmî belgede sahtecilik suçunda ise dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek, yerel mahkemenin resmî belgede sahtecilik suçundan verdiği mahkûmiyet hükmü bozulmuş ve kamu davası düşmüş, sahte kredi kartı üretme ve kullanma suçlarından kurulan hükümler ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: Bankacılık zimmeti suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı Özel Daire'nin bozma ilamına direnilmesi üzerine, suçun basit mi yoksa nitelikli zimmet mi olduğu ve değer azlığı indiriminin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarında uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın bazı zimmet eylemlerinde müşteri adına sahte imza kullanarak hileli davranışta bulunup bulunmadığının ve bu hilenin zimmetin açığa çıkmasını engellemeye elverişli olup olmadığının, mudi imzası ile karşılaştırma ve gerekirse grafoloji uzmanından görüş alınarak tespit edilmesi gerektiği, ayrıca suç tarihindeki ekonomik koşullar ve paranın satın alma gücü gözetilerek değer azlığı indiriminin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın bankadan zimmetine para geçirdiği eyleminin basit zimmet suçunu mu yoksa nitelikli zimmet suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın zimmet eylemini gizlemek için gerçekleştirdiği işlemlerin, basit bir denetimle ortaya çıkarılabilecek nitelikte olması ve kullanılan yöntemlerin hileli davranış olarak nitelendirilemeyeceği gözetilerek, eylemin basit zimmet suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.